予想外の
ÜÇ
ALTI ay, çok hızlı geçti. öpüşmeler ve karanlıkta fısıldanan kelimelerle, yoongi ve hoseok'un beraber olacağını tahmin etmek zor değildi.
yoongi, geçen birkaç ayı 'keyifli'den başka bir kelime ile ifade edemiyordu. genç olan onu mutlu ediyordu ve yoongi bunu kabullenmekten korkmuyordu.
bu deneyimi, güzellikten başka bir şey değildi. yoongi'nin içindeki neşe, onu hiç şaşırtmamıştı.
hoseok onun meleğiydi, gülümsemesi ve mükemmel kişiliği, büyük olanın mutluluğunun tek sebebiydi.
hoseok, "hey, yoon," dedi. "yürüyüşe çıkalım mı?"
yoongi düşüncelerinden sıyrılıp, gülümseyen çocuğa döndü ve başını salladı.
"olur."
╳╳╳╳╳
sokaklarda dolaşıyor, mağazalara bakıyor ve sadece konuşuyorlardı. gezilerinin basitliğine rağmen, ikisi de bundan rahatsız değildi. her şeyden önce önemli olan birlikte olmalarıydı.
mağazaların çevresinde birbirilerini takip ederek yürüyüş yönlerini parka doğru çevirdiler.
çimlerin üstüne oturduklarında, sonunda rahatlamış bir şekilde iç geçirdiler.
üstlerindeki yıldızlara bakan çiftleri izlerken, aralarında rahat bir sessizlik oluşmuştu.
yoongi, "biliyorsun," dedi. "beni mutlu ediyorsun."
hoseok parlak bir şekilde gülümseyip kolunu yoongi'nin omzuna attı ve onu yakınına çekti.
"sen de beni mutlu ediyorsun."
yoongi, yüzünü hoseok'un boynuna gömüp hoşnut bir şekilde iç geçirdi.
o şekilde bir süre durduktan sonra, yoongi tam uykuya dalmak üzereyken, hoseok'un onu dürttüğünü hissetti.
yoongi, hoseok'a döndüğünde gözleri kocaman açılmıştı. genç olan soğuk terlerle kaplanmış, yüzü bir anda yorgunlukla dolmuş ve sersemlemiş bir şekilde bakıyordu.
hoseok, derin bir nefes verdi. "y-yoongi, i-iyi hissetmiyorum. göğsüm acıyor."
yoongi bir anda ayağa kalktı ve üstündeki toprağı silkeleyip hızlıca yardım için etrafına baktı.
eğer başka birisi olsaydı, yoongi büyük ihtimalle çok endişelenmezdi, ama hoseok'un yüzündeki ifade onu korkutmuştu.
nefes alamıyor ve korkuyor gibi görünüyordu.
ve bu yoongi'yi korkutmuştu.
hoseok'a baktığında, sanki acıyı durdurmaya çalışır gibi eliyle göğsüne bastırdığını gördü.
yoongi, sanki denizin altındaymış da, ne yapacağını bilmiyormuş gibiydi, ve bir anda durdu.
hoseok'un gözleri geriye doğru kaydı ve sessizleşti.
yoongi sakin olmaya çalışarak, "yardım edin," diye mırıldandı.
sesini yükselterek etraftaki insanlara, "lütfen, birisi yardım etsin," diye bağırdı.
yerde yatan çocuğu gördüğünde sakinliği bozulmuştu. içine yerleşen paniği hissedebiliyordu.
"lütfen! hastaneyi arayın, siktir. lütfen."
her şey bir anda bulanıklaştı, yere düştü ve hoseok'un elini tuttu. birisinin hastaneyi aradığını duyuyordu, ama her şey uyuşmuştu.
yoongi korkuyordu.
╳╳╳╳╳
yoongi, elleri başında, hastanenin bekleme odasında tek başına oturuyordu.
koroner arter hastalığı.
ateroskleroz sebebiyle kalbi besleyen kan damarlarının daralması ve tıkanması hastalığıdır. kalp hastalığının en yaygın biçimlerinden biridir ve miyokard infarktüsü veya kalp krizinin önde gelen nedenlerinden biridir.
yoongi şaşkınlık içinde kaşlarını çattı, hoseok ona nasıl söylemezdi? ona güvenmiyor muydu?
yoongi kapının açıldığını duyduğunda, hoseok ile ilgili gelişmeleri duymak için hızla ayağa kalktı.
odadan çıkan hemşire bekleme odasını geçip, hastanenin diğer tarafına doğru yürüdü.
yoongi'nin yüzü düştü ve yeniden sandalyeye oturdu.
bekledi, bekledi ve bekledi. doktorların, hoseok'un iyi olduğunu söylemesi için beklerken saatlerin geçişini izliyordu.
altı saat.
altı saat geçmişti ve hiçbir şey olmamıştı. yoongi düş kırıklığıyla elini saçından geçirdi ve çekiştirdi.
yedi saat.
yoongi çığlık atmak istiyordu. çok fazla beklemişti. sadece hoseok'un iyi olduğunu bilmek istiyordu.
daha sekiz saat olmadan, insanlar odalara girip çıkmaya başlamıştı. yoongi iç geçirdi. ayağa kalktı ve hoseok'un ne yaptığını öğrenmeye istekli bir halde onlara doğru yürüdü.
yoongi, yüzlerindeki üzgün ifadeleri gördüğünde bir anda durdu.
"üzgünüz," kelimesini duyduğunda, artık başka bir şey duymuyordu.
gitmişti.
yoongi dizlerinin üstüne düştü ve elleriyle yüzünü kapattı, omuzları yenilgiyle düşmüştü.
jung hoseok gitmişti, ve kendisiyle beraber yoongi'yi de götürmüştü.
YOU ARE READING
WILD.
Fanfiction[ YOONMIN ] heyecan peşindeki park jimin, min yoongi ile tanışıyor.