~"Gökyüzü'm"~

215 18 4
                                        

   Evet gençler merhaba! Yaklaşık 278282928282 gün sonra geri döndüm. Şimdi fazla uzatmayıp bölüme geçiyorum.
          Sabah uyandığımda en son hatırladığım şey yine Matthew'du ama en son onunla olduğum yerde değil, yine lanet olası yatağımdaydım. Ama dün olan şeyleri hatırladığımda gülümsedim ve lavaboya girdim. Aynaya baktığımda karşılaştığım manzara bir korku filminden farksızdı, böyle sokağa çıksam, halkı korkutarak suç işlediğim için hapise girerim. Yağlanmış ve birbirine girmiş saçlarım, dün silmediğim için akmış makyajım -hele göz makyajım-... Hemen duşa girdim ve çıktığımda derin bir oh çektim. Sonra kahvaltıya indim,anladığım kadarıyla diğerleri de yeni gelmişti. Bu sefer düşmemek için adımlarımı çok dikkatli attım. Matthew şu an çok çok mutluydu. Neden olduğu hakkında hiç bir fikrim yok ama onun bu görüntüsü beni de gülümsetti, hala merdivenden inerken basamak yerine,salak salak Matthew'a baktığım için bu sefer katilim son basamak oldu. Bana ne oluyordu tanrı aşkına?! Ama bu sefer yerde yatmak yerine hemen kalktım ve gülümsedim. Bizimkiler bu sefer yanıma gelmek yerine uzaktan kahkaha atmayı tercih etmişlerdi, Matthew dışında. O geçen seferki gibi endişeli gözüküyordu "Jiwoo sen iyi misin?" yine gülümsedim "Evet oppa,gayet iyiyim." Sonra da bana cesaret update mi geldi ne olduysa Matthew oppa'nın koluna girip kendi kahvaltımı seçmeye ilerledim. Ona baktığımda halinden oldukça memnun gözüküyordu ancak çokta şaşırmıştı. Yüzündeki kocaman gülümseme gördüğüm en hoş şeylerden biriydi. Kahvaltımı aldığımda tepsimi benim yerime Matthew taşımak istedi "Tepsinizi sizin yerine taşıma şerefine ulaşabilir miyim güzel bayan?" "İzin sizindir bayım." dedim kıkırdayarak.
                              ***
          Toplantıda dün neden BTS ve Colours ile tanıştığımızı öğrenmiştim. İş birliği yapma imkanımız olduğu içinmiş. (kesinlikle yazar ARMY olduğu ve canı istediği için değil) Telefonum çalıyordu ve arayan kişi dün ruh ikizim olduğunu düşündüğüm ve normal olarak çok iyi anlaştığım MiHi'dı. Şu Colours grubunun pijamalı lideri. Telefonu açtım: "Nasılsın Jiwoo unnie?" "İyiyim MiHi ama sana bana unnie demene gerek yok demiştim." "Üzgünüm Jiwoo. Sadece bugün biraz takılmak ister misiniz diye soracaktım, sen ve J.Seph oppa? Ben bizimle Taehyung ile biraz dolaşacaktım ve sonra neden sizde gelmeyesiniz diye düşündük, çünkü..." "MiHi her şeyi açıklamana gerek yok kkkk, Taehyung'a bir sorayım. 'Taehyung oppa, MiHi ve diğer Taehyung ile dolaşmak ister misin?' "  (Bunlarında işi gücü yok hep geziyorlar) "Tabii, neden olmasın." MiHi'a döndüm "Tamam biz çıkıyoruz o zaman birazdan sizi ararım."
***
          Hayatımın en eğlenceli gezilerinden birinden dönmüştüm. İçimden onlarla yıllar önce tanışmamız gerektiğini düşündüm. MiHi dışardan soğuk görünse de içeriden sıcacık bir insandı (pijamalı hali dışında kkkk) . Ortak salona geldiğimizde BM ve Somin oradaydı. BM bana döndü "Eğlendiniz sanırım." Ne yani kırılmış mıydı? Gidip yanına oturdum. "Evet,onlar eğlenceli insanlar." Sonra artık hobisi olmaya başlayan ve benim kalbimi hızlandıran şeyi yaptı yine, başını omzuma yasladı. "Gülümsediğini görmek güzel." bunun üzerine bir süre bir şey demedim. Sonra camdan gökyüzünü gördüm. "Gökyüzü çok güzel" Kısık bir sesle öyleyse dedi "Sana bundan sonra gökyüzü diyebilir miyim?" "Tabii ki..."
Ayayayay bölüm sonu. Bu arada bu hikayedeki MiHi'la ilgili de bir hikaye yazmayı düşünüyorum ayriyetten. Yazsam okur musunuz? Neyse konu bu değil dhjdjdjdjkdksks. Bölüm hakkında düşünceleriniz? Bir dahaki bölüm görüşmek üzere ~~~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TRUST ME//BWOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin