Allah Aşkı ( Haramdan Sakın! )

2) NAMAZ

Namaz "Kuran" da günde beş (5) vakit kılınması şart olunan ameldir.

Şimdi size şöyle iki tane soru sorucam cevaplarını bu sorunun altına bırakırsınız.

1) Namaz kılıyormusunuz? Ve ne için? Ama dürüst ve net cevaplar istiyorum. Allahtan onun cehenneminden korktuğunuz için mi yoksa Allahı sevdiğiniz için mi?

2) güzel kardeşim neden namaz kılmıyorsun?! Eğer ölüme nişanlıysak, gelecekse "düğün" günü?! Neden namaz ile çeyiz hazırlamıyoruz!?

Şimdi size ben bu soruların açıklamasını da vereyim.

Birinci soruda o soruyu onun için sordum ki, Allah buyurmuştur ki, namazı benden korktuğunuz için değil, beni sevdiğiniz için kılın. Vay o insanların haline ki, "Sadece korktukları için namaz kılsınlar!"

İkinci sorumu sordum. Eminim farklı cevaplar yazmışsınız. Valla kimse kusura bakmasın ben onlara sadece bi ad veriyorum :BAHANE!"

Tamam kırılmayın kardeşlerim de izin verin anlatayım. Neden öyle söylüyorum biliyormysunuz? Kardeşim Allah sana göz vermiş, ayak vermiş, el vermiş. Daha ne istiyorsun?! Akıl bile vermiş. Şimdi çoğunuz diyorsunuz ki "benim işlerim zor, vakit bulamıyorum"
Haşa siz bunun anlamı ne biliyormusunuz?! Bilseniiz söylemessiniz. Çünkü sizin dediyinizden şöyle anlama geliyor mi "Haşa Allah beni yaratırken işimi gücümü hesaplamamış, bana kaldıramayacağım yükleri vermiş haşa!"

Hani bahane üretiyorsunuz ya! Ya benim komşum gözleri görmüyor. Namazı kızının dilinden kendi rızasıyla öğrendi. Daha neyin bahanesini üretiyorsunuz.

Sen ey azizim. Daha haşlanmış yumurtanın kabuğunu bile soyamazken hangi sıfatla "cehennemse cehennem yanar çıkarız" diye biliyorsun!

Hele "Kuran" ın ilk ayetinde namaz vacip buyurulurken!

Allah sana her türlü imkanı yaratıyor. Hastaysan bi yerlerin ağrıyorsa yerinde kıl, kalkma, sadece göz kapaklarını kapatıp açmakla bile namaz kıla bilirsin. Güzel Allahım bunları sana sunarken sana ağır mi geliyor onun huzuruna gitmek! Bu kadar mı gözün kapalı.

Ha bide bazıları vardır şöyle der "benim kalbim temiz". Ya akşam temizlediğimiz ev bile sabah kalktığımızda kirleniyorsa sen hangi temizlikten bahs ediyorsun. Ha!

Bak kardeşim gittiyin yol yol değil. Diyeyim bilesin. Sana ahiretde sorulacak ilk amel "Namazın var mı?! " olucak. Heyecanlı geliyor dimi kulağa?!Bi ürperti hiss ettiniz!

Zamanım yok diyosun. Gel ben sana diyeyim var mı yok mu zamanın. Ama önce sorular.

1) Hangi takımı tutuyorsunuz?

2) en sevdiğiniz dizi?

Çok sormuycam sadece bu ikisi.

Futbola 90 dakika ayıra biliyorsunuz ama Allaha 5 dakka, gün içinde ise sadece toplam 25 dakka ayıramıyorsun.

Dizi desen 120 dakka. Vakit mi diyordunuz az önce?!

Bazılarınızın  (ben futbola bakmıyorum, dizi izlemiyorum) dediğini duyar gibiyim. Ama kardeşim sadece bunlarla bitmiyor. Boş boş telefonda gezinmeler, sınavlar desen? Arkadaşlarınla, ve o Allahın sana tabi helalse verdiği sevgilinle yazışmaya kadar hepsi vakit!

Bi 25 dakika ayıramıyorsun ama sonra da "Ben Allahı seviyorum" diyorsun. Eyvallah kardeşim inaniyoruz ama demekle bitmiyor. Amelinle kanıt getirmen gerek. Ya birine " ben seni seviyorum" diyende bile sana "ispat et" diyorsa neden Allaha da ispatlamayasınki?! Haşa sevdiğin ondan kıymetlimi?!

Hatta "Kuran" da namaz için ayetler verilmiştir.

Bakara Sûresi 3. Ayet; Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.

Bakara Sûresi 43. Ayet; Namazı kılın, zekatı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

Bakara Sûresi 45. Ayet; Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.

Bakara Sûresi 83. Ayet; Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.

Bakara Sûresi 153. Ayet; Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.

Bakara Sûresi 177. Ayet; İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

Bakara Sûresi 238. Ayet; Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun.

Bakara Sûresi 239. Ayet; Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah’ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

Bakara Sûresi 277. Ayet; Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

Âl-i İmrân Sûresi 39. Ayet; Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, “Allah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya’yı müjdeler” diye seslendiler.

Nisâ Sûresi 43. Ayet; Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

Nisâ Sûresi 77. Ayet; Daha önce kendilerine, “(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin” denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah’tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve “Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!” derler. De ki: “Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez.”

Nisâ Sûresi 101. Ayet; Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Bunlar sadece bi kısmı ki size göstermek istedim.

Kardeşlerim umarım okudunuz tüm ayetleri çünkü bunlar ispat ve deliller!
Gel kardeşim yol yakınken aç gözlerini. Eğer bu hikayeyi okuyorsan demek ki Allah sana şans yaratmışdır. Kaçırma!

Haydi "Bismillah" de ve namazına başla. Eğer bilmiyorsan hiç durma Git öğren! İnan ki bu dünya gelip geçici. Ahiret denilen mucize, ebedi evimiz vardır. Zira orada yanmak değilde, sefa sürmek, nimetlerinden tatmak istiyorsan hiç durma!

Şimdi buraya namaza başlayanlar "söz başlıyorum" yazsın
. Kaç kişiye yararımız dokundu bilelim. Umarım kardeşlerim gözünüzü açar ve ahiretin yalancı sevdasından vaz geçersiniz. Çünkü bu dünya bi gün bize ihanet edicek. Bu dünyanın ihanetinden Allaha sığının!

Allaha emanet selametle:)