KAÇIRILMA

3 0 0
                                    

Malzemeleri aldım ve evden çıktım. İçimde çok kötü bir his vardı ve bu his ben ilerledikçe artıyordu. Evet kesinlikle birşey olmuştu. Hemen bir taksi çağırdım, eve gidene kadar Hoseok'u aradım ama açmadı. gelmiştim, tam kapıyı çalacaktım ki kapının açık olduğunu farkettim. Elimdeki malzemeleri yere bıraktım ve evin içinde 'Hope' diye bağırmaya başladım ama ses yoktu. Tüm odaları gezdim, Hoseok hiçbiryerde yoktu. Hemen kızlara haber vermem gerekiyordu. Hae Woo'yu aradım olan herşeyi anlattım, kızlara heber vermesini söyledim ve 'tamam' dedi. Birkaç dakika sonra geldiler, çok korkmuştum ve Hae Woo'ya sarıldım. O da korkuyordu ve "sakın ağlama sulugöz seni" dedi. " Çok korkuyorum Hae Woo, ya ona birşey olduysa". "Böyle konuşma o eminim iyidir ama sana haber vermiyordur". Gülümsedim ve "ben size bir kahve yapayım" dedim. Mutfağa gittim ve masanın üstünde bir not görüm, notta şunlar yazıyordu:
Onu çok merak ettin sanırım Eun Hee'cik eğer onh kurtarmak istiyorsan bugün akşam saat 8.30'da ..........daki hurdalığa gel.
Notta bunlar yazıyordu ve saat daha 3.52 idi. Kızlara hiçbirşey söylemeden kahveleri yapıp içeriye gittim. Min Jee " Ne oldu, rengin solmuş, bir sorun mu var?". " Hayır bir sorun yok. Hoseok'u çok merak ediyorum. "Merak etme bulacağız onu" dedi Eun Sook. Saat 6.23 oldu ve kızlar gitti. Biraz evde oyalandım, işte o saat geldi, saat 8.30 giyindim ve evden çıktım.
Kıyafetler:

Dışarıda kar yağıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dışarıda kar yağıyordu. Koşarak evden çıktım. Kızları aradım ve bizim eve girmelerini, kapının açık olduğunu söyledim. Dedikleri hurdalığa gittim ve tahmin ettiğim gibi Min ho idi. Başka kim olabilir. Hemen yanına koştum tam tokat atacakken biri beni tutup arkadan ellerimi ve ayaklarımı bağladı. Bir sandalyeye otutturdular beni. Hoseok nerede diye bakınırken arkamda olduğunu farkettim ve masum masum bana bakıyordu.
Konuşma:

Eun Hee: Senin derdin benimle Min ho ondan ne istiyorsun.

Min ho: Ben sana o senin elini bir daha tutmaya kalkışırsa daha kötüsü olur dedim değil mi. Ama o ne yaptı? Elini tutmakla kalmadı evine aldı, dudaklarına yapıştı. Oysa ki sana o dudaklar benim demiştim.

Eun Hee: Onu öldürdüğün zaman beni elde edeceğinimi zannediyorsun. Tam tersi, eğer onun kılına zarar verirsen seni ben öldürürüm Min ho.

Dedim ve Min ho yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı. Hoseok'a baktı ve "Sen şimdi bu dudaklarımı öptün Jung Hoseok??" Dedi. Hoseok ağzı bağlı olduğu için piskopat bir gülücüm attı ve başını salladı. Min ho bana biraz daha yaklaştı ve "O zaman o izleri yok edelim" demesiyle dudaklarıma yapışması bir oldu. Ayrıldığımızda tüm dudağımı yalayarak Min ho'nun üstüne tükürdüm. Hoseok hâlâ piskopat bir şekilde gülüyordu. Min ho belindeki silahı çıkardı ve Hoseok'un kafasına tuttu.
Konuşma:

Eun Hee: Eğer ona birşey olursa bunun bedelini çok ağır ödersin.

Min ho: Bedeli neyse ödemeye hazırım.

Dedi ve tam basacakken dışarıdan polis arabası sesleri geldi. Min ho ne yapacağını bilemeden kaçıp gitti. Ben Hoseok'a baktım ve gözünden minik minik damlalar düştüğünü fark ettim. "Merak etme Hope birazdan buradan kurtulacağız". Hoseok gülümsedi ve başını salladı. Polisler geldiler ve bizi çözdüler. İfademizi verdikten sonra "arkadaşlar size evinize kadar eşlik edecekler" dedi polis bey. Hoseok teşekkür etti ve bana sımsıkı sarıldı, ellerimi tuttu "Bir daha asla ellerimi bırkama" dedi. " Bırakmam" dedim ve arabaya binip evimize doğru yola çıktık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hope In SchoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin