Birer deney fareleri gibiydik adeta , cam fanusların içinde yaşam savaşı veriyorduk . acınası derecede psikolojik açıdan çökmüş olacağızki , bazılarımız delirmişti . biz Gerçekten de deney fareleriydik karanlık bir odada tek başına bırakılmıştık yalnızca odada bir sandalye vardı ki ben ona hiç oturmamıştım duvarın kenarına yaslanıp bu lanet odadan çıkmaya çalışıyordum yan odalardan bazen ağlama bazen ise çığlık sesleri geliyordu kimisi kendi kendine konuşmaya başlamıştı bile aslında amaçlarıda oydu bu karanlık odalarda kim 1 hafta boyunca durup delirmesse ozaman onu alıp eğiteceklerdi ben delirmemiştim ,belkide öyle sanıyordum. Bazen bir kadının gelip yanağımdan öptüğünü sonra bir adamın gelip üzerimi örttüğünü hayal ederdim bazende bana hikaye okurlardı sanırım onlara anne ve baba deniyor . bu iki kavram hayatımı karartmıştı o iki kavram yüzünden yetimhanede amacı bilinmeyen deneylere kurbandım .hepsi benim kuruntumdu ama bu kuruntularla hiç yalnız hissetmemiştim . Kapı altından yolladıkları yemekler de hiç etkileyici değildi . Yetimhanenin böyle bir deney yaptığını bilseler hepsi hapishaneyi boylardı herhalde diye düşünmüştüm .birden kapı açıldı ve kocaman siyah ceketli adamlar beni götürdü ozaman herşey çok değişti...
Güzel tepkiler ve yorumlar alırsam devam etmeyi düşünüyorum 🦋💕

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYSAR
Teen FictionBitmeyen çığlıklar ve deney fareleri, hapsedildiğimiz cam fanuslar bitmeyen aksiyon ve macera , olmazsa olmazımızda burdaymış adı aşk , seveceğin tarzda bir kitap...