4.Bölüm

4 0 0
                                    

Yağız olanları, yaşadıklarımızı anlattıktan sonra üniversite hayatıma dair bir şeyler bulmaya çalışıyordum ama hiçbir şey bulamamıştım. En sonunda ailemi bulup onların yanına gitmeyi düşündüm. Yağıza adresi ve isimlerini sordum. Araştırdım iyice. En tuhaf gelen şey de ailemi bile hatırlamıyordum. Ailemi bulduktan sonra doktora gitmeye karar vermiştim ama önce ailemi bulmam lazımdı. Yağızın söylediği adrese gittim. Kapının önüne gittiğimde bir an bir kararsızlık yaşadım. Ama sonra kapıyı çaldım. Küçük bir kız açtı. Kardeşim olduğunu tahmin ediyordum. Kız kardeşımin adı Masal mış. Yağız öyle söylemişti. İkimizde önce bir şaşırdık ama kısa bir süre sonra kollarıma atladı. Uzun bir süre sarılarak öylece durduk. Belliydi ikimiz de ağlıyorduk. Tam biz bu durumdayken içeriden bir ses geldi
"Masal kim geldi kızım?"
"Ablam gelmiş babacığım."
"Ablan mı?"
"Evet baba ben geldiim."
Babam geldiğime,beni gördüğüne çok şaşırmıştı. Kaç yıldır görüşmüyorduk acaba?
Biraz durdu. Biraz birbirimize baktık. Sonra geldi sarıldı. Ağlıyordu. Aileme dair çok az şey hatırlıyordum. Ve o hatırladıklarımın içerisinde annemin öldüğünü duyduğum gün de vardı. Oturduk konuştuk bir şeyler falan yedik. Bunca yıldan sonra mutluydum. Demekki intihar kararımı tetikleyen bir öğe de ailem di. Ailem hastalığımı biliyordu galiba. Babam hatırlayamadığım güzel şeyleri anlattı. Anlattıkları bana çok yabancı geliyordu. Ailem bana çok yabancı geliyordu. Bir ara babam Yağızı sordu. İyi diyebildim sadece. Düşündüklerim farklı şeylerdi ama ağzımdan sadece "İyi" çıktı. Her şeyi anlatmak istiyordum ve bu anlatmak istediğim şeyler içerisinde Yağızın intihar kararı benim yüzümden intihar kararı alması da vardı ama anlatamamıştım. Babama yıllar sonra Yağızla bir yerde otururken karşılaştığımı söylemiştim. Benden sonra Yağızın ailesini trafik kazasında kaybettiğini anlatmıştım. Babam da Masal da üzülmüşlerdi. Galiba benim üniversitedeyken geçirdiğim kazayı bilmiyorlardı. Zamanla geçmişime dair çok az şey hatırlayabildiğimi söyledim. Ve bana o soruyu sordu.
"Anneni hatırlıyor musun?"
"En kötüsüde bu zaten baba anneme dair her şeyi hatırlıyorum ama sizi hatırlayamıyorum."

Bunları dedikten sonra babam geldi sarıldı. Bu sefer ikimizde ağlıyorduk. Bunca yıldır ailemi Yağızı bilmeden ne yapıyordum ben acaba. Gerçekten çok sıkıcı bir hayatım varmış ailem ve Yağız olmadan. Cafe açmadan önce bir yerde yazarlık yapıyordum. Küçüklüğümden beri en büyük hayalimdi zaten yazar olmak olabilmek. Her şey çok güzel gidiyordu işten kovulana kadar. Hastalığımı bende bilmediğim için kimseye anlatmamıştım ve arada bazı şeyleri unutuyordum. Bir yerden sonra yazacaklarımı da hatırlayamadığım için işten kovuldum. Kovulmamdan sonra her gün gidip o köprüde oturuyordum. Orada karar vermiştim intihara. Sonraki gün de Yağızla tanıştım zaten gerçi Yağızı hatırladım demek daha doğru olur.o günden beri hayatım düzene girmişti. Umarım böyle devam ederdi. Her şey çok güzeldi. Böyle devam ederdi umarım. Baya bir sohbet ettik babamla bir ara albümlere falan baktik. O günlere,küçüklüğüme dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Saat baya geç olduğunda kalkmaya karar vermiştim. Masal durdurdu. Bu gece orada kalmami istiyordu ıkiside. Orada kaldım. Geç saatlere kadar,sabahlara kadar konuştuk . Hiçbirimizin de uykusu gelmiyordu belli ki. Sonra babam uyudu. Masala Yağızı anlattım. Daha doğrusu Yağızın bana anlattıklarını. "Çok güzelsiniz" demişti. O gün benim için çok güzeldi. Umarım umarım her şey böyle devam ederdi umarım...

Kış Güneşim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin