"Kim olduğunu öğrenecek miyim?"
"Hmm. Pek sanmıyorum küçük hanım."
"Bana küçük hanım demeyi kes! Ayrıca yaklaşık 1 aydır her gün arayıp duruyorsun. En azından kim olduğunu bilmeme izin ver."
"Hmmm."
"Hmm'layıp durma lütfen. Başımı ağrıtıyorsun."
"Tamam bir ipucu vereyim. Ama bulamayacağına eminim. Yine."
"Dökül bakalım."
"Şu anda elin belinde odanda turlayıp geziyorsun. Odada Alev de var. Ama o uyuduğu için seni takmamakla meşgul."
Önce belimdeki elime, ondan sonra da yatağında mışıl mışıl uyuyan ikiz kardeşim Alev'e baktım. Daha sonra sapığımı bulabilmiş olmanın umuduyla pencereye koştum. Ama nafile... Sokak bomboştu ve etraftaki binaların perdeleri de kapalıydı.
"Ahaaaa! Sen o hiç dışarı çıkmayan komşumuzsun. Gözlüklü inek çocuk."
"Arda mı!?!? Evet onu tanırım. İyi çocuktur. Ama seslerimizi nasıl benzettin anlamış değilim Irmak."
"Ne bileyim aklıma ilk o geldi."
"Ve Irmak yine faillenir..."
"Haha! Çok komiksin. Hem ben seninle neden konuşuyorum ki!"
"Her neyse! İyi geceler küçük hanım."
"İyi geceler telefon sapığım"
Telefonumu bir köşeye fırlatıp yatağıma oturdum. Düşünmeden de edemiyordum şu sapığı. Sürekli beni tanımıyorsun deyip duruyordu ama o sesi daha önce duyduğuma kesinlikle emindim.
"Alev. Uyuyor musun?" dedim fısıltıyla.
"Kapa çeneni Irmak."
"Duygusuz musun be? Yarın okulun ilk günü. Hu huuu 11. sınıf oluyoruz."
Alev hışımla debelenip yorganı üstünden attı ve oturur pozisyona geldi.
"Uykumu böldüğünün farkında mısın?"
"Tamam özür dilerim. Ama bizim de diğer ikizler gibi olmamızı istiyorum. Yani birbirimizi tamamlamamızı istiyorum. Sohbet etmemizi falan yani..."
Alev bana "şaka yapıyorsun?" der gibi baktı. Daha sonra gözlerini devirdi.
"Cidden mi Irmak? Gecenin üçünde mi sohbet etmek esti aklına?"
Ona masumca bir gülüş attım. Önce terslese de sonra o da güldü.
"Gel bakalım" dedi ve eliyle yanına oturmamı işaret etti. Yatağımdankalktım ve onun yatağına gittim.
"Eee. Madem sohbet etmek istiyorsun. O zaman konuyu sen bulacaksın."
"Tamam canım konu bulmaktan kolay ne var. 10 saniye izin ver."
"Peki."
Aradan 1-2 dakika geçtikten sonra Alev tırnaklaryla uğraşmaya başladı ki bu sıkıldığı anlamına gelirdi. Hemen bir konu bulmalıydım.
"Buldum!" diye bağırmamla Alev'in eliyle ağzımı kapatıp beni susturması bir oldu.
"Sus Irmak annemleri uyandıacaksın."
"Tamam tamam sessizim" dedim ve ağzımı fermuar ile kapadım.
"Hadi söyle."
"Bu seneki hedeflerin neler Alev?"
"Hımm."
"Sen de mi hımmlıyorsun? Yeter ama!"
"Efendim?"
"Yok bir şey."
"Tamam. Benim bu seneki hedefim Berk'i tavlamak."
O an içime koca bir öküzün oturduğunu hissettim.
"Hangi Berk bu?"
"Sence Irmak? Okulun popüleri olan. Yakışıklı, kaslı olan Berk."
Şu anda Facebook'taki 13-14 yaşlarındaki çocukların "içten depresyondayım ama dışarıdan gülüyorum" demelerini anlıyordum. Berk'ten 9. sınıftan beri hoşlanıyordum. Aslında bütün kızlar hoşlanıyordu ondan ama o Berk'ti. Kimseye pas vermemesi ile ünlüydü zaten.
"Irmak! Orda mısın?"
"Pardon Alev. Dalmışım da.."
"Neyse Bu kadar sohbet yeter." dedim ve yatağından kalktım. Gözlerimin dolmasına engel olarak yatağıma gittim.
"Hey! Ne oldu birdenbire?"
"Hiiç. Uykum geldi sadece..."
"Tamam iyi geceler ikizim."
"Sana da iyi geceler Alev."
Alev'in dediklerini düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapadım. Bu sene lise kesinlikle berbat olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefon Sapığım
Teen FictionHayatımda uğraşacak o kadar çok şey vardı ki.. Baş belası bir ikiz, kendini bir şey sanan yakışıklı sıra arkadaşı, acayip hoşlandığım bir çocuk.. Ah! Az kalsın unutuyordum. Bir de SAPIĞIM!?!?