BÖLÜM 2

5.3K 286 32
                                    

Selam :D hikayenin tutacağını pek sanmıyorum ama yinede okuyanlara teşekkürler...

Sabah beni uyandıran şey her hikayedeki gibi çalar saatimin sesi ya da parlayan güneş ışıkları olmadı -ki olsaydı sevinçten havalara uçabilirdim- beni uyandıran şey üstümde zıplayan ve pestilimi çıkarmaya çalışan bir Alev oldu.

"Alev. Yeter. DURSANA!"

Alev de sonunda beni gıcık etmekten yorulduğu için yatağımdan indi ve karşıma geçti.

"Hadi Imrak. Okula geç kalacağız. Berk'i görmek için sabırsızlanıyorum.Anlarsın ya." dedi ve odadan çıktı. Söylediği şey beni iyice sinirlendirmişti. Anlarım ya. Kalktım ve banyoya gittim. Sıcak bir duş aldıktan sonra saçlarımı kuruttum. Su gerçekten sinirlerime iyi geliyordu. Kıyafetlerimi giymek için odama doğru ilerledim. İlk gün olduğu için günlük bir kıyafet giydim. Dar kot ve bol bir t-shirt... Saçlarımı açık bıraktım ve hafif bir makyaj yaptıktan sonra aşağı kahvaltı yapmaya indim. Mutfakta beni bekleyen mutlu bir baba ve okula başlamak için sabırsızlanan bir ikiz kardeş vardı. Alev beni uyandırdığında uykulu olduğum için ne giydiğini fark edememiştim. Ama şimdi görebiliyordum. Siyah deri bir pantolon, siyah dar bir t-shirt ve siyah bir ceket. Saçlarını maşa ile şekillendirmiş, hoş ama ağır bir makyaj yapmıştı. Şu Berk'i kafasına baya takmıştı anlaşılan. Ki bu benim hiç de işime gelmiyordu.

"Günaydın baba."

"Günaydın kızım."

Üç kişi masaya oturduk ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Herkes çok aç olmalıydı ki kimse ses etmiyordu. Sadece yemek yiyorduk. Babam sofradan kalktı.

"Haydi kızlar kendinize iyi bakın. Ben akşam geç dönerim. Anneniz de bugün Amerika'dan geri geliyor. Özlemişsinizdir."

Alev'le birlikte babama gülümsedik.

"Görüşürüz ikizlerim."

"Görüşürüz baba."

Babam gittikten sonra sofrayı topladık. Anlaşılan ikizim de arada iyi bir insan olabiliyordu.

"Ders programına baktın mı Alev?"

"Sence Irmak?" dedi tabakları bulaşık makinesine yerleştirirken.

Alev'in dersleri sallamadığını bütün dünya bilirdi. Ve bu soruyu neden sorduğumu ben de bilmiyordum.

"Şansını deneyeyim dedim."

Kıkırdadı. İşimiz bittikten sonra okula gitmek üzere evden çıktık. Okula giderken yavaş yavaş ve sohbet ederek ilerliyorduk. Ta ki Elif'in sesini duyana kadar.

"Hey! Alev."

Alev sevinçle arkasını döndü.

"Elif?"

Birbirlerine doğru koştular. Elif Alev'in küçüklükten beri en yakın arkadaşıydı. Benden sonra tabi. Onların sarılmalarını seyrederken başka bir yerden başka bir ses daha geldi.

"Irmak!"

"Duru!"

Evet sanırım sizin de tahmin ettiğiniz gibi Duru da benim en yakın arkadaşımdı. Alev'den sonra tabi. Birbirimize sımsıkı sarıldıktan sonra Alev'le Elif önde, benle Duru da arkada okula doğru ilerlemeye başladık.

"Eee Irmak görüşmeyeli nasılsın?"

"Daha iki gün önce görüştük Duru. Ama yine de seni özledim dostum."

"Peki senin sapıktan ne haber? Kim olduğunu öğrenebildin mi?"

Evet. Duru telefon sapığımı da Berk'i de biliyordu. Bunları ona anlatmak içimi rahatlatıyordu. Ya da dertlerimi Duru'yla paylaşarak kendimi avutuyordum.

Telefon SapığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin