Hikayemi okuyan arkadaşlarım duygu ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Keyifli okumalar ❤
Sona geldik ama aynı zamanda yep yeni bir başlangıçta
Yep yeni bir hayat, yep yeni arkadaşlıklar
Ama hiç birşey eskisi gibi hele de sen gibi olmayacak ve senin gibi beni düşündürmeyecek
Seni düşünen ama bir türlü sana diyemeyen ben.. Yani sen.. Hep seni seveceğim..
Lisenin kapanmasına son 11 gün kala yazdığım yazı böyleydi. Ve ben yine her zaman ki gibi seni düşünüyordum. Yakında seni göremeyeceğim bir hayata
başlayacaktım. Lise yolculuğumuz bitecek ve yeni bir üniversite yolculuğuna başlayacaktık. Bunları düşündükce kendimi kötü hissediyordum çünkü sen yanımda olmayabilirdin. Günden güne içimde biriken korkularıma dur diyemiyordum ama yine de hep bir umut vardı içimde belki aynı üniversitede veya aynı ilde olurduk diye. İşte içimdeki bu umut beni biraz da olsa hayatta tutuyordu..Neler olacağını yaşayıp görecektim, bakalım neler olacaktı seni sevmekten vazgeçmeyeceğim bu hayatta..
***
"Oh my Allah! Ne oluyor be.. Deprem mi? Heyelan mı? Tusunami mi? Yo..yo..yo...yoksa kıyamet mi kopuyor? Aman Allah'ım sen koru bizleri.. Oysa daha çok gençtim. Bebekler gibiydim yaa..yaaa..."
"Kızım Allah'ını seversen bir sus.. Okula geç kaldın, çabuk kalk."
Benim şuçum neydi şimdi? Neler olmuştu böyle? Yaşadığım olay nedeniyle tepkilerimin farkında bile değildim ki ben. Akıl mı kaldı bende.. Aklım bende değil ki, kahrolasıcası gitti kondu kara gözlü bir yavere. Şimdi yazık değil mi benim gibi bir güzele..
Yatağımdaki sarsıntının nedenini anlamamla birlikte anneme hitaben cırlamaya başladım. "Tamam anne kıyamet koparmaya gerek yok eninde sonunda kopacak olan bir şey zaten. Kalktım ben."
Annemin deprem etkisindeki sarsıntısından kurtularak yatağımdan kalkıp üzerimi giyinmeye başladım.. Bugün lisenin son günüydü. Ateş ile aynı yolları yürüyerek okula varacağım son gün. Onu görebilmek için uyandığım, peşine takılıp gizliden gizliye onu takip ettiğim son gün..
Son gündü bugün. Yeni yeni farkına vardığım gerçekle yüzleşmek bana ağır gelmeye başladı. Ben henüz buna hazır değildim.. Sevdiğim adam benim kendisini sevdiğimi bilmiyordu bile. Onu seven kalbim şuan acılar içindeydi. Paramparça olmuştum, alevler içinde yana yana.."Sevda kızım kahvaltını yapmadan nereye?"
"Anne geç kaldım, bugünlük mazur gör beni. Kaçtım ben akşama görüşürüz."
Evden nasıl çıktığımı bilmeden okulun yolunu tutmuştum o gün. Başıma gelecekleri bilmeden yolda yürümeye devam etmiştim. Uzun bir yürüyüşten sonra okula vararak karnemi almış ardından da arkadaşlarımla vedalaşmıştım. Eve geri dönmek için tekrar yürümeye başlamış ve sevdiğimi görememenin vermiş olduğu acıyla birlikte apartmana yaklaşmıştım.. Son yıllarda günlerim hep böyle geçiyordu. Sevdiğim kişi sanki ben bu dünyada hiç yokmuşum gibi yaşarken, ben onun aşkıyla ölüyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdam bir Ateş
RomanceBazen çok sevmek yetmiyordu. Göğsünü gere gere sevgisini göstermeliydi insanoğlu. Çekinmeden, utanmadan 'seni seviyorum' diyebilmeliydi. Ben seni seviyorum diyemedim Ateş. Yazık ettim geçen yıllara. Yazık ettim bize.. Bu tek bölümlük hikaye 'Sevgili...