SON AY...

İKİNCİ BÖLÜM"GECE KULÜBÜ"

Oytun bir yandan söylenip bir yandan da valizdeki kıyafetleri kurcalıyordu.

- " Of ya bir de kulüp çıkardılar .Ne güzel kafamı dinleyecektim"

diye sitem ederken valizden siyah pantolonu ve Fildişi tişörtünü alıp hazırlanmak için banyoya geçti hazırlandıktan sonra banyonun askısında asılı olan bir çalışıp bir çalışmayan Fön makinesini alıp saçlarını yaptı en son parfümünü sıkıp banyodan ayrıldı. İçeri girip yatağının üzerinde Duran Telefonu alıp Arda'yı aradı

- "Ben hazırım neredesiniz"

Arda;

- "Oooo! Oytun Bey Ne çabuk hazırlandınız ilk defa geç kalmayacaksınız"

Oytun;

- "İyi ki bir kere geç kaldım"

Arda;

- "Tamam tamam biz de hazırlanıp çıkıyoruz. 15 dakikaya arabanın yanına in.

Oytun;

- "Tamam 15 dakikaya arabanın yanındayım" diyerek telefonu kapattı.

Sonra balkona gidip sigarasını yaktı ve içmeye başladı Her zaman ki gibi her bir nefeste içi sızlıyordu ama mecazi anlamda değil ciddi ciddi için sızlıyordu bazen öyle oluyordu ki o illeti içerken gözünden yaş geliyordu Ama o kadar vurdumduymazdı ki sanki onun değil başkasının canı yanıyordu sigarasından bir nefes daha çekip keyif sürmeye devam etti Bir yandan da Nehir'i düşünüyordu onu bir daha görmeyi onunla tanışmayı onu sevmeyi onunla vakit geçirmeyi o kadar çok istiyordu ki. hep bunu hayal ediyordu. kulübe gidecekleri aklına gelince sigarasını aynı saksıya söndürdükten sonra arabanın yanına inmek için üzerine siyah ceketini geçirip Kapıyı aştıktan sonra yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladı.

Garaja inmek için asansörün düğmesine basıp kapısının açılmasını bekledi kapı açıldığında asansörün içerisinde Serhat'ı görüp gülümseyerek içeri girdi

Oytun;

- "aa! Kardeşim iyi akşamlar"

Serhat;

- "kardeşim bu ne yakışıklılık"

Oytun;

- "çok kötü bi yalancısın be

Diyerek gülümsedi

Aslında Oytun böyle etkinliklere katılmazdı;sevmezdi de zaten kulübe gitmesinin tek sebebi Nehir'i bir ihtimal; son kez görmek di Çünkü otele 3 günlüğüne gelmişlerdi ve sadece bir günleri kalmıştı ama o Nehir'i görmeden onunla tanışmadan gitmek istemiyordu çünkü Eğer onu göremeden giderse onunla tanışamassa belkide bir daha onu bulamayacaktı. Asansörden gelen zemin kat sesi ile irkilip kapı açıldığında indiler ve arabanın bulunduğu Park yerine doğru yöneldiklerinde Arda ve Selim arabanın içinde onları bekliyorlardı yavaşça Arka kapıya doğru yönelip Kapıyı açıp içeri oturdular Arda arabayı çalıştırıp coşkulu bir sesle

- "evet eğlenmeye gidiyoruz"

Dedi.

Oytun içinden Tabii canım eğlenmeye mi Yoksa kafa şişirmeye mi gidiyoruz diye homurdandı garajdan çıktıktan sonra Antalya Kemer'in sayılı gece kulüplerinden olan kristal kulübe geldiler Arda Arabayı park ettikten sonra inip kulübü süzmeye başladılar kapının girişinde sarkıt şeklinde şeffaf ve mor kristaller kapıda duba gibi kas yığını adamlar tam ortada kırmızı halı vardı yavaşça içeri girmeye başladılar kapıyı geçtikten sonra tam ortada kocaman bir sahne dans eden gruplar ortada ise şarkı söyleyenler ve dahası.