mezar-1

16 2 0
                                    



İki kız kardeş pencerenin önünde heyecanla bekliyorlardı. Bu kez Elif kendinden emindi kazanacaktı bugünkü iddiayı. Elif  her zamanki gibi Ayşe'nin kaybedeceğine kesin gözüyle bakıyordu. Ayşe her seferinde kazanmaktan bıkmış bir vaziyette evlerinin ikinci katındaki ahşap pencerenin önündeki sandalyeye oturmuş sokağı seyrediyordu.

'Hiç boşuna uğraşma elif. O kız yine çıkacak o pencereye'

Elif birkez daha sinirlendi ayşe'nin kendinden emin çıkan sesini işitince. Pürüssüz suratına şekil veren kalın kaşlarını hızlıca çattı ve sinirlice gözlerini Ayşe'den çekti. Pencereden aşağı bedenini sarkıtıp sokağın başına uzun uzun baktı. Bu kez kaybetmek istemiyordu.Tam bedenini geriye çekecekken sokağın başında onu gördü. Fırat Yılmaz'ı.

'Ayşe işte geliyor' dedi heyecanını fazlasıyla belli ederek.

Ayşe hızlıca sandalyeden kalkıp Elif'in yaptığı gibi pencereden dışarı bedenini sarkıttı. Evet geliyordu işte Fırat. Simsiyah saçları berenin altına esir edilmişti. Yine asker yeşili montu üzerindeydi. Onu daha asil gösteriyordu Elife göre, Ayşe'ye göre ise gizemli duruyordu bu yeşil mont onda. Siyah asker botlarıyla yeri delercesine sokağı adımlıyordu. Ellerini montunun ceplerine saklamıştı. Elif bunun üşüdüğü için olmadığından emindi çünkü ona göre böyle bir heybet üşüyemezde. Elif her şeyine hayrandı bu adamın. Ayşe ise bu adamı sevemiyor ve bir türlü ısınamıyordu sebebi olarakta şuan ki iddia konusunu gösteriyordu.

'Ve Ayşe Altın bir kez daha kazanır sevgili kardeşim'

Ayşe'nin sesiyle karşıdaki üç katlı kırmızı evin tüm pencerelerinde hızlıca göz gezdirdi Elif. Oradaydı işte ikinci katın penceresindeydi. Perdenin köşesinden hayran hayran Fırat'ı izliyordu. Nasıl bu kadar güzel bakabiliyordu bir insan bir insana. Elif şaşkın şaşkın bir Fırat'a bir pencereye bakıyordu. Fırat önlerinden geçmiş ardında birkaç ev daha bırakıp yolun sağından ana caddeye doğru ilerlemişti. Genç adam gözden kaybolmasına rağmen kız hala perdenin köşesinden gittiği yola bakıyordu.

Elif kızın gülümseyerek perdeyi kapatıp içeri girdiğine yemin edebilirdi. Kız o kadar dikkatli bakıyordu ki Fırat'a, kızların onu izlediğinden bihaberdi. Elif isyan ederek pencereyi kapatıp çoktan koltuğa kurulmuş olan Ayşe'nin yanına ilerledi.

'İnanamıyorum ya. Bu kız aptal mı acaba? Neden sürekli gizlice izliyorsun ki. Seviyorsan git söyle yani bu kadar zor olmamalı. Söyleseydi sevdiğini eğer biz bu iddiaya girmemiş olacaktık ve ben kaybetmemiş olacaktım. Ayşe acaba bu iddiayı iptalmi etsek kız?' ayşenin dizlerine yatmış tırnaklarıyla oynuyor bir yandanda Ayşe'yi iknaya çabalıyordu. Ayşe Elif'i dizlerinden hızlıca itip sırıtmaya başladı.

'Boşyere çabalama Elif o bulaşıkları bir ay sen yıkayacaksın. İddiaya girmek için sen ısrar ettin unutma.'

Elif oturduğu halının üzerinde kendini geriye itip sırtını koltuğu yasladı ve başını geriye attı. Şuan ki derdi kesinlikle bulaşıklar değildi.Hala sebebini anlayamadığı bu şey kafasını didikliyordu. 

Karşı evdeki kız hiç evden dışarı hiç çıkmaz ama her gün aynı saatte Fırat'ı o pencereden izlerdi. Gözleri esrarlı esrarlı bakardı genç adama. Sanki kız o dantelli perdeyi aralayıp karşısında Fırat'ı gördüğü her an dünyada sadece bu daracık sokak vardı. Dünya sessizleşiyordu sanki bu genç kız oğlanın nefeslerini işitsin diye. Fırat'ın her adımında etrafa dağılan kokusunun tek istikameti o kızın minik burnu gibiydi. Uçsuz çöllerde susuz kalmıştı kız ve hergün aynı yoldan geçiyordu adam. Sanki o adam hergün kıza bir bardak su vermeden geçmiyordu o çölden. Lakin kızın gördüğü tek şey seraptı. Ne çöl vardı ortada ne de bir bardak su. Gerçek olan adamdı sadece, ama onunda derdi yoldu zaten kız değildi..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İYİLER HEP"MEZARDA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin