Tanışalım Mı?

103 17 6
                                    

Şu an okumak herkese çok basit gelebilir ama benim için bu hikayeyi yazmak o kadar da kolay değil. Kimi zaman gözümden akan yaşları tutamayacağım ama o akan yaşların mutluluk göz yaşları mı yoksa üzüntü gözyaşları mı olduğunu hikayenin sonunda öğreneceksiniz. Fazla uzatmadan hikayeye giriyorum.

7. Sınıfın yazında her yıl olduğu gibi Mersin'e tatile gittik. Biraz erken gittik o yaz. Her zamanki gibi eğlenceli başladı tatil.

Havuz, deniz, kum ve kızlar. Her ne kadar yaşım biraz küçük olsada birazcık çapkın biriydim. Ve gözlemlediğim biri vardı. Ama kız ya görmüyordu beni ya da görmezden geliyordu. Bir hafta boyunca kovalama yaşadık. Yada tek başıma yaşıyordum bilmiyorum.

Bir hafta sonrasında, sahilde bir yerde kız babasıyla oturuyorlardı. Babası birasını yudumluyor, kız da telefona gömülmüştü.
Kuzenim Mehmet benden 2 yaş büyüktü. Birlikteydik. Gidip oturalım falan dedim. Kabul etti ve gittik.

Mehmet çok uyanık biriydi ve o kadar değer verdiğim bir insandı ki anlatamam. Ona kızı gösterdim. Gidip tanışalım dedi. Naptıysam tutamadım gidip babasıyla tanıştı. İşte selam ben Mehmet oturabilir miyim falan.

Çekiniyordum açıkçası, ama kuzenim çok güzel bi hamle yapmıştı bende titreyen elimi uzattım tanışmak için
"Ben Özgür memnun oldum" dedim
"Selam bende Eylül memnun oldum" dedi ama ben kalakalmıştım çünkü gözleri fazlasıyla güzeldi. Gözlerinden alamıyordum kendimi. Kuzenimin uyarmasıyla da olsa kendime geldim. Ve bırakmak istemediğim ellerini bırakıp oturdum.

Kuzenim elinden gelen herşeyi yapıyordu. Babasını içeriye alkol almak için götürdü, bizi yalnız bırakmak için. Ama Eylül telefonunu bırakmıyordu. Konuşmak istiyordum ve aklıma hiçbirşey gelmiyordu. Titreye titreye
"Keşke telefonu bıraksan da konuşsak" dedim. "Çok özür dilerim önemli bir konu vardı da arkadaşlarla" dedi ve bıraktı telefonunu masaya.

O an öyle birşeyi hiç beklemiyordum mutluluktan uçacakmışım gibi oldum
"Sevgilinle konuşuyorsun sandım" dedim ama konuşuyor olabilirdi ben neden öyle bir olumsuz cümle kurdum bilmiyordum.
"Hayır sevgilim yok" dedi
"Böyle güzel birinin sevgilisi olmaması tuhaf" dedim
Böyle böyle iyi yönde bir konuşma geçti aramızda. En son
" WhatsApp'tan konuşalım istersen" dedim
Biraz düşündü ve
"Olur" dedi
Numaramı verdim.
"Mesaj atmanı bekliyorum" dedim giderken.

Evde uyuyamıyordum, aklımdan çıkmıyordu, ki çıkmasını da istemiyordum.
Işık vurunca altın sarısına dönen saçları, yemyeşil kendimi içerisinden dışarıya atamadığım gözleri, anlatılabilir değildi. Çok güzeldi. Yüzü sanki ünlü bir ressamın elinden özenle çizilmiş gibiydi. Kusursuzdu.

Yaşadığım ve yaşayacağım en güzel günlerden birini geçirmiştim, böylece tanışmış olmuştuk Dünya'nın 8. Harikasıyla...

Elbet Bir GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin