Nefes Gibi Muhtacım Sana

O LANET GÜN!!

Multimedia'da Viictoria var :) Arkadaşlar ilk bölüm olduğundan sıkıcı gelebilir. Fakat lütfen okuyun bundan sonra ki bölümler çok eğlenceli olacak. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum.Bu hikaye bildiğimiz 'kötü çocuk' hikayelerinden farklı ileri ki bölümlerde anlayacaksınız :) Keyifli okumalar.

20 Haziran  2013

Genç kız olacaklardan habersiz mışıl mışıl uyuyordu. Bugün onun en özel günlerinden biriydi tam 18 yıl önce bugün doğmuştu. Annesi ve babasının ona hazırladığı sürprizden ve bugün olacaklardan habersizdi.

-Ouhh! Annecim lütfen beni dürtmeyi keser misin? Biraz daha uyumalıyım .

-Üzgünüm prenses haydi hemen kalkıyorsun ve bugünün şerefine hazırladığım enfes kahvaltı sofrasına geliyorsun

-Neyin şerefinden bahsediyorsun anne şerefi mi kaldı 18 yıldır aynı tantana

-Öyle mi küçük hanım sen görürsün diyip gıdıklamaya başladı.Ah Allah’ım bu nasıl bir işkence kahkahalarım ve inlemelerim arasında

-Peki sen kazandın  kalktım dedim. Annem bana zafer gülümsemesini yollarken.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı etmek için aşağı indiğimde küçük kardeşim Jeremy

-İyi ki doğdun Victoria diyerek koşuşturuyordu etrafımda kıvırcık ,sarı saçları yüzüne düşmüştü her zamanki gibi... Onu kucağımda döndürdükten sonra yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Tabi bu arada gözlerim dolmuştu. Bunu gören annem Jeremy’i kucağımdan alıp sofraya oturttu. Daha sonra yanıma gelip sadece benim duyacağım şekilde fısıldadı. Bu yılda bir kere olan ve sadece senin için olan hepimizin özel günü bunu mahfedip kendini üzme prensesim. Sadece bugün kardeşinin beyninde bir tümör olduğunu unut diyip alnıma bir öpücük kondurdu. Rahatlamıştım ve bu dramatik ortamı bozup

-Aman Allah’ım bu ne mükemmel sofra bir ben eksiğim diyip bir kahkaha patlattım. Bunun üzerine annem;

-Ahh beni bir gün öldürüceksin Victoria ne zaman kahvaltılarımı beğendin ki zaten dedi sıkıntılı bir tonda

-Babam mavi gözlerini annemle benim üzerimde gezdirdikten sonra

-Hanımlar hızlıca yiyorsunuz size bir sürprizim var dedi.

*1 saat sonra*

Duştan çıkmış olmama rağmen sıcak suyun o gevşetici, rahatlatıcı etkisi hala üzerimdeydi. Saçlarımı  kurutup dolabımdan çıkardığım beyaz mini elbisemi giydim. Saçlarımı gelişi güzel topladıktan sonra odamdan çıkmak için kapıya yönelmiştim ki  telefonuma bugün hiç bakmadığımı farkettim.  Telefonumu elime aldım tamda tahmin ettiğim gibi şarjı bitmiş ve kapanmıştı. Telefonumu şarja takıp açtıktan sonra Styles ile Crystal dan gelen mesajları ve videoları görünce gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Gerçekten beni güldürmeyi başarıyorlardı. Dün gece 00:00 da doğum günü mesajları atmış, aramış  bana ulaşamayınca video çekmişlerdi. Videolarda çok komiklerdi gerçekten Crystal, Styles’ın üzerine atlıyor ve bana kızgın yüz ifadelerini gönderiyorlardı. Sonrasında ise duygusal bir konuşma yaptılar. Her ne kadar beceremeselerde hoşuma gitmişti. Videolarını izledikten sonra bende onlara bir video çektim ve gönderdim. Gülümseyerek dolabıma ilerledim posta modeli olan beyaz bir çantayı dolabımdan aldım telefonumu da çantanın içine attıktan sonra aşağıya inmek için hazırdım. Yaklaşık  1 saattir yukarıda olduğumdan kardeşim koltukta uyuya kalmıştı. Hasta olduğundan sürekli uyuyordu. Onu uyandırmak için koluna uzandığımda annem;

-Bırak uyusun prenses. Hazırsan çıkalım bakalım babanın sürprizi neymiş dedi. Mükemmel yüzüne gülümsemesini yerleştirirken

-Peki demekle yetindim sonra aklımda ki düşünceleri toplayıp devam ettim onunla kim kalacak