Nefes Gibi Muhtacım Sana

BENDEN UZAK DUR PRENSES

Multimedia'da Jake var. - Vincent'ın en yakın arkadaşı- Keyifli okumalar. Yorum istiyoruuuum :)

 Vincent nasıl bir çocuktu böyle. Gördüğüm manzara karşısında Vincent'ın insan olup olmadığı konusunda düşünmem gerektiğini anladım. İçimden bir ses bu karanlık sokaktan ve tabi ki 'Vincent 'tan ' uzaklaşmam gerektiğini söylüyor. Bir başka ses ise yerde boylu boyuna uzanmış, baygın halde ki çocuğa yardım etmemi söylüyordu. Ben içimde ki seslerle boğuşurken Vincent benden önce davrandı ve döverek öldürmek üzere olduğu çocuğun üzerinden kalkıp  bana doğru hızlıca geldi. Beni omuzlarımdan kavrayıp sertçe duvara yasladığında bir an nefessiz kaldığımı hissettim. Tam ona bağırıp üzerimden çekilmesini sağlayacakken sadece bir anlığına gözlerimden ayrılan o delici gözleri tekrar benim gözlerimle buluştu. Bu sefer farklı bakıyordu. Gözlerinde hem acı , hem sinir, hem de hissizlik vardı. ' Bak küçük kız bu sokaklar senin gibiler için değil... Küçük kardeşin için tehlikeden uzak dur. Sana senin için en büyük tehlikeyi söyleyeyim mi? dediktan sonra soluklandı. Gözlerini benden bir anlığına ayırdı. Gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda devam etti  Ben. Ben senin için en büyük tehlikeyim çünkü ben senin oynadığın aptal oyun arkadaşlarından değilim.' Ellerini sıkıca kavramış olduğu omuzlarımdan ayırıp ilerlemeye başladığında aklımda hala aynı cümle yankılanıyordu. 'Küçük kardeşin için tehlikelerden uzak dur.' Ne demişti o bana ' küçük kardeşin' O psikopat Jeremy'i nereden biliyordu. Bunu öğrenmeden o çocuğun peşini bırakmayacaktım. Tam onunla konuşmak için ağzımı açtığımda motorsikletine atlayıp son süratle bu karanlık sokaktan ayrıldı. Kararlıydım, bu işin peşini bırakmayacaktım. O sadistin Jeremy'i nereden bildiğini öğrenecektim. Düşüncelerimden ayrıldım. Yerde baygın halde ki çocuğu ayılması için sarstım çocuk gözlerini yarı açınca ona yardımcı oldum ve doğrulmasını sağladım daha sonra kolundan destek olarak onu bu karanlık sokaktan yavaş adımlarla da olsa çıkardım. Sonunda caddeye çıktık. Çocuğa ' Ben buradan ayrılıyorum. Kendine dikkat et. Vincent'tan uzak dur 'dedim sonra yüzüme gülümsememi yerleştirdim ve 'hoşçakal' demeyi ihmal etmedim. Cadde de yürümeye başladım. Karşıma çıkan ilk mahalleye girdim. Burası benim mahallemdi. Nedense burası bana huzur veriyordu. Yorgun bedenimi zorla ayakta tutmaya çalışırken Crystal'ın evinin önünde durup zillerine bastım. Kapıyı Marry teyze açtı. Bu kadını çok seviyordum, anneme çok benziyordu, zaten annemin en yakın arkadaşıydı. Yorgun ve bezgin yüzümden arta kalan son gülümsemelerimi Marry teyzeye gönderip 'Crystal, nerede?' dedim. Marry teyze ise ' Uyuyor Victoriacım' dedi o sıcak ses tonuyla bende Marry teyzeye 'İyi geceler rahatsız ettim Marry teyzecim ,sabah uğradığımı söylersiniz'dedikten sonra Marry teyze'nin yanağına sulu bir öpücük bıraktım.Ve evime geçtim. Üzerimde ki okul üniformasından kurtulduktan sonra yatağıma uzandım ve yorganıma sıkıca sarıldım. Saat 12 olmuştu artık uyumalıydım. Çok uykucu biriydim ve uykumu alamadığım da gözlerimin altı morarıyordu.  Ben gözlerimin altının morarmasından nefret ederim. Yatağın içinde bir sağa bir sola dönüyordum. Ama olmuyordu işte aklımda hep aynı cümle beliriyordu ' Kardeşin için tehlikeden uzak dur.' , 'Kardeşin için' kısmı aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Biz Vincent ile daha yeni tanışmıştık. Jeremy'i hiç görmemişti. Ne saçmalıyorum ben! Biz o psikopatla adam akıllı tanışmamıştık ki . Ben düşüncelerimle boğuşurken vücudumda ki yorgunluğun düşüncelerimden üstün olduğunu anlamaya başlamıştım. Göz kapaklarım kapanıyordu. Kendimi uykunun ellerine teslim etmeden önce ' Ne yapmaya çalıştığını anlamadan peşini bırakmam, Vincent' demiştim.

*Vincent'ın Ağzından*

Motorsikletimi bizim mekana sürdüm. Sonunda mekana ulaştığımda beni  -her zaman ki gibi- Jake karşıladı. Jake , ellerimi kanlı görünce 'Vincent! Yine mi aynı şey bu sefer ne sebeple birini dövdün merak ediyorum' dedi. Zaten yeterince sinirliydim bir de Jake üzerime geliyordu. Eğer karşımda ki Jake olmasa onu öldüresiye döverdim . Zaten sokakta dövdüğüm çocuktan hıncımı alamamıştım üstüne Victoria eklenmişti şimdi de Jake. Çıldırmam an meselesiydi. Bugün o babam olacak şerefsizi başka bir kadınla sevişirken gördüm üstelik annemin yatak odasında bu piçin derdi neydi? Allahtan annem evde değildi de o şerefsizin koynunda ki sürtüğü saçından sürükleyip dışarı fırlatmıştım.Sonra da tüm sinirimle Grilland sokağına gittim. Sinirimi suçsuz insanlardan çıkarmaktan nefret ettiğimden tüm pisliklerin toplandığı o lanet sokağa gittim. Ve bir kıza tecavüz etmeye kalkan o piçi görür görmez üzerine atladım. İçimde ki tüm siniri o piçten çıkarmak istiyordum ki Victoria gelmişti. Her şeyi yanlış anladığına emindim.Victroia da benim bir sadist olduğumu düşünüyordu diğer herkes gibi. Fakat ben bu durumu umursamıyordum. Yani insanların kötü çocuk olduğumu düşünmelerini umursamıyordum. Çünkü insanları kendimden ancak bu şekilde koruyabilirdim. En iyisi insanların benden nefret etmesiydi. Ben de insanların benden nefret etmesi için elimden geleni yapıyordum zaten okulda,mekanda,sosyete de beni 'KÖTÜ ÇOCUK' olarak nitelendiriyorlardı.Bunun sebebi bir çok kişiyi öldüresiye dövmüş olmam ve bir çok kızla yatmış olmamdı. İnsanlar benden nefret ediyorlardı hakkımda hiçbir şey bilmeden... Bana 'duygusuz' diyorlardı ne yapabilirdim ki?? Bu zamana kadar babamdan bırakın sevgi görmeyi bir gülümsemesini bile görmemiştim.Evin içerisinde sürekli kavga vardı, küçüklüğümden beri sevginin ne demek olduğunu bilmeden büyümüştüm nasıl insanları sevebilirdim... Hem zaten 'dışarıdan' kötü çocuk olmak iyiydi ben sevgiyi zayıflık olarak görüyorum bu nedenle şu kötü çocuk olayı işime yaramıyor değildi kızlar benden korktuklarından her dediğimi yapıyordu aynı zaman da benden nefret ediyorlardı. Jake'in sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. 'Hey! Vin. Daldın gittin, sana kesin bir şey olmuş dökül bakalım'dedi. Gözlerim Jake'in gözleriyle buluştuğunda konuşmaya başladım. 'Sıçtım hem de fena halde' Jake, gözleriyle anlamamışçasına baktı ve devam etti. 'Ne yaptın?' dedi. Şu Victoria denen kız beni deli ediyordu. Sürekli karşıma çıkması, beni sinirlendirmek için sınırlarını fazlasıyla zorluyordu.Normalde olsa bugün ben  çocuğu döverken karşıma çıktığın da onu da elden geçirirdim. Ama yapmamıştım, bu kızda beni durduran ne vardı bilmiyorum ama bir şeyler vardı işte onun canını acıtmamı engelleyen bir şey. Düşüncelerimden ayrıldım ve Jake 'e ' Hani sana Victoria Armstrong diye bir kızı araştırmanı istemiştim ya' dedim. Jake meraklı gözlerle bana baktı ve ' Şu kurtardığın  atarlı kız ee ne olmuş ona'dedi. Jake'in sorusuna karşılık devam ettim.'İşte o kız bu gün ben Grilland da bir çocuğu döverken karşıma çıktı. Ve bende ona benden uzak durmasını söylerken  küçük kardeşin için tehlikeden uzak dur dedim' Jake 'Ben o kızı biraz tanıdıysam bu işin peşini bırakmaz biliyosun araştırırken öğrendiklerimi, kızın en değer verdiği kişi kardeşiymiş'dedi.Jake'in söylediklerini onayladım.Sonuna kadar haklıydı. Victoria bu işin peşini bırakmayacaktı benimle uğraşacaktı ve bende sonunda dayanamayıp patlayacak ve onun canını acıtacaktım.Ben düşüncelerimle boğuşurken Jake aklımdan geçenleri okumuş gibi sert bir ifadeyle bana baktı ve 'Bak Vincent bu kız farklı, diğer oyuncaklara benzemez ondan uzak duracaksın ,tamam mı?'dedi.Jake'in sözlerine karşılık 'deneyeceğim, ama çok üzerime gelirse kusura bakmasın elimden bir şey gelmez 'dedim. Jake'in konuşmasına izin vermeden mekandan ayrılmak için ayağa kalktım. 'Ben kaçıyorum'dedim.Ve mekandan ayrıldım.Mekan dediğimiz yer boktan bir yerdi.Büyük bir barın içinde ne kadar belalı varsa bulunurdu.Buraya üye olmadan , buranın orospusu olmadan,ya da birinin sevgilisi olmadan giremezdiniz.Buraya üye olmanın bazı zorlukları vardı tabi ya birini öldürmüş olman gerekirdi,ya bıçaklamış olman ya da ot ticareti gibi tehlikeli işler yapman gerekirdi.Baş üyelerin ise kendine ait odaları olurdu. Ben de baş üyelerden olduğumdan kendime ait bir odam vardı.Tabi bu odada masa yerine yatak olurdu. Mekanda kalmak istediğim gece mekanda ki orospulardan  hangisi en iyisiyse beni rahatlatmaya çalışırdı.Bu gece mekanda kalmayacaktım orospularla uğraşacak mecalim yoktu.Evime gitmek için motorsikletime bindim.Sonunda evime vardığım da üzerimdekilerden kurtuldum.Ve yatağıma uzandım.Bir türlü uyuyamıyordum.Aklımda Victoria vardı.Bu kız daha önce hiç görmediğim türden bir şeydi. Hem güzeldi,hem masum,hem hiç görmediğim kadar sexy hem duygusal hemde hırçın onu anlayamamıştım.Ve anlayabileceğimi de sanmıyorum.Sabah onu okulda gördüğüm de şaşırmıştım.Beni tanıyıp tanımadığını bilmediğim için bir tepki vermedim.Daha sonra Jake'e Victoria yı araştırmasını söyledim. Bu hırçın kızın o gece kurtardığım kız olup olmadığını merak etmiştim.Aslında Victoria’nın o gece kurtardığım kız olduğundan emindim fakat onu merak ediyordum hayatını,sevdiklerini merak ediyordum işte.Jake benim için araştırmıştı tabi benim istediklerimden de fazlasını araştırmıştı.Victoria hakkında her şeyi öğrenmiştim. Filolog olmak istediğini, ailesine çok değer verdiğini,önceden devlet lisesine gittiğini,ona çıkma teklifi edenleri,kimsenin çıkma teklifini kabul etmediğini,daha önce hiç bir erkekle olmadığını,en yakınındakilerin Styles ve Crystal olduğunu,Jeremy adında hasta bir kardeşi olduğunu ve kardeşinin amcasıyla yaşadığını hepsini biliyordum. Kendimi uykunun ellerine bırakmadan önce fısıldadım.'Peşimi bırak ,benden uzak dur PRENSES,seni incitmeme izin verme.'