Bölüm 1

3K 130 17
                                    

Selam millet :) uzun zamandır beklediğiniz yazarınız geri döndü. Öhöm, pardon, havalı giriş yapmak istedim ama en fazla Arya kadar başarılı oldum herhalde :D

Aşağıda -sonunda- yazdığım ve yine -sonunda- atmayı becerebildiğim ilk bölüm. Daha önce yazdığım gibi değil, üçüncü kişinin ağzından anlattım; çünkü bu kez olayları anlatan Arya değil. Neyse, çok fazla spoiler vermek istemiyorum, zamanla göreceğiz :)

iyi okumalar, hepinize sevgiler 🤞❤

--

pamir

Pamir Erez, bardaki işi bittikten sonra saati kontrol etti, Arya'ya söylediği gibi yarım saat içerisinde orada olması için artık çıkması gerekiyordu; yoksa geç kalacaktı. Arya gibi başına bela açmakta usta olan birinin gecenin bir saati tek başına sokakta yalnız olma düşüncesi bile Pamir'in karnına ağrılar girmesine neden oluyordu.

Oturduğu yerden kalktı, ceketini astığı yerden aldı ve kimseye bir şey deme gereği duymadan dışarı çıktı. Arabası her zamanki yerindeydi, bindi ve barın otoparkından çıktı. Yol boş olduğu için acele etmesine gerek yoktu aslında; ama yolun sonunda bekleyen Arya'ydı nihayetinde. Ne kadar erken yanında olursa, o kadar çok görebilirdi sevgilisini. Zaten herkes kendisinden daha fazla görüyor gibiydi, sınavlarının olması bir yana, Pamir'in Aşkım denen o kızla zorla vakit geçirdiği bir dünyada, sevgilisi başka oğlanların yanında ders çalışıyordu. Gerçi Kuzey'e güvenmeye başlamıştı; ama farkındasınızdır, konu kesinlikle bu değil.

En sonunda vardığında, akşamüstü Arya'yı bırakmak için geldiğinde arabayı bıraktığı yere yeniden park etti, çıkarken ceketini alıp apartmanın önünde durdu. Arabasına yaslanacakken merdivenden gelen konuşma seslerini duydu, Arya'yı görmek için hazır bir şekilde beklemeye başladı. Olması gereken tek şey Arya'nın onu görünce koşarak yanına gelmesi ve sıkıca sarılmasıydı. Arya kapının ağzında görününce istemeden - aslında istiyordu ama kendisi gülümsemeyi bile düşünemeden vücudu kendi başına hareket etmişti - gülümsedi. Sana aşığım, diyen gülümsemenin bir örneğini de sevgilisinde görünce soğuk havaya rağmen içinin ısındığını hissetti. Arya ona doğru koşmanın bir öncesi olan adım hızıyla geliyordu, elleri sevgilisine sarılmak için yukarı kalkarken apartman kapısının ağzında beliren diğer kişiler dikkatini çekti. Kapıdan çıktıkları sırada yüzlerine vuran ışık yüzünden, Pamir onları tanımıştı. Özellikle onu.

Gülümseyen yüz ifadesi, kış gelmiş de kar yağmış gibi buz kesti. Gözlerindeki sıcaklık yavaşça kayboldu, yüzünde yansıyan soğuk kalbini de dondurdu. Burada olamaz, diye düşündü, o kadın burada olamaz. Şimdi olmaz. Her şeyi düzeltmişken olmaz.

Görünce donakaldığı kadın da onu gördü sonunda, gözleri inanmazlıkla kocaman açıldı, elindeki çanta yere düştü. Biri yanında hızlıca bir nefes aldı, eller dudakların üzerine kapandı. Pamir hiçbir şey görmüyordu artık, tek gördüğü kendisini yıllar önce terk etmiş annesinin şimdi karşısında yeni oğlu ve kızıyla durmasıydı. Annesiyle karşılıklı durdular apartmanın girişinde, iki dakikadan fazla olamazdı ama yıllar geçmiş gibi hissediyordu. Sanki yeniden 8 yaşındaymış da, geçen on yılı yeniden yaşıyormuş gibiydi. Yıllardır annesini düşününce bir başkasına annelik yaparken hayal etmişti, şimdiyse hayal etmesine gerek yoktu. Karşısında duruyorlardı.

"Oğlum..."

Pamir kalbini buz kütlesi gibi hissederken, üstüne atılan taşla sarsılmıştı. Dişlerini sıktı, yüz ifadesini kontrol etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Yıllardır bastırmaya, gizlemeye çalıştığı her acının sebebi karşısındayken, yapamadı. Yüzü öfkeyle karardı, özlemle gerildi, hayal kırıklığıyla buruştu. Sonunda cevap vermeye yetecek kadar sesini bulduğunda geriye tek bir şey kalmıştı.

Bana Aitsin 2 ▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin