Bölüm 1

53 5 4
                                    

Berfin
Okuldan eve geldim ve kendimi direkt yatağa bıraktım. Lise ile ilgili pek çok hayalim geçen sene yıkılmıştı. Ben daha farklı bir yer hayal ederken, hayat bana sırıtarak orta parmağını çekmeye devam etmişti. Ay mazi günler... Aklıma geldikçe gülüyorum.
1,5 yıl önce
Sabah 07.00'da uyanıyorum. Etrafa mal mal 'ne oluyor amk' der gibi bakıyorum. Sonra acı gerçek geliyor 'bugün okulun ilk günü hem de lisenin! ' hızla yataktan kalkıp yeni okul formamı giymeye başladım. Siyah pantolon, üzerinde lisemizin baş harfleri bulunan gri kazak. İtiraf etmeliyim ki okul formaları çok hoştu, ve zayıfladığım için gayet hoş duruyordular. Evet lise için okulun ikinci döneminden beridir otlanıyordum. Ama çabalarıma kesinlikle demişti. Giyindikten sonra saçlarımı tarayıp yarısını at kuyruğu yapmıştım. Evet bu model kesinlikle saçımda hoşduruyordu. Hızla mutfağa gittim ve orada annemin benim için akşamdan hazırlayıp koyduğu pankek hamurunu pişirdiğini gördüm. "Günaydın nasıl heyecan var mı?"
"İlk okul çocuğu değilim anne. " Deli gibi heyecanım var ya beni aralarına almazlarsa? Ya sosyalleşmezsem? Buzdolabından kahve yapmak için süt çıkardım ve miktar cezveye Süt döktüm. Dolaptan toz kahveyi çıkarıp fincanıma döktüm, süt ısındıktan sonra fincanıma döküp karıştırdım. Pankekler pişmiş, annem masaya koymuştu bile. Hemen onlara kahvemle birlikte yedim. Yerkende annemle konuşuyordum. Yediklerini bitirdikten sonra odama gidip, çantamı hazırladım;
•Kulaklık,
•Okuma kitabı,
•Defter,
•Kalem, silgi ve renkli bulunduğu kalemlik,
•Su,
•Cüzdan
Her şey tamam. Çantamı sırtıma aldım, saat çoktan 08.30 olmuştu bile. Annemlerin yanına gittim babam uyanmış çay içiyordu.
"Eee ilk gün için heyecanlı mısın? "
" İdare eder. "
"Bir beş dakika sonra çıkalım. "
"Olur ama yanımda durmayın okulun dışında olun. Hatta hiç gelmeyin ya. "
"Olur mu öyle şey? Yanında olacağız tabiiki kızım" Dedi annem.
"Nasıl geri döneceğini biliyorsun değil mi? "
"Evet metroya bineceğim ve ataevler'de inceğim. Daha önce gidip gelmiştik. "
"Hadi hazırlan çıkıyoruz" Diyerek konuşmaya son verdi babam.
Hemen kalkıp vestiyerden montumı ve ayakkabılarımı alıp giydim. Apartmandan inip hızla arabaya geçtik. Babam arabayı liseye sürerken tekrar sınıf listelerini kontrol ettim. Lisenin önüne geldiğimde annemi ve babamı öpüp okula doğru gittim. Okulun kapısından içeri giderken kendime aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordum.
Sakin ol Berfin. Herkes senin gibi yeni.
Öğrencilerin toplandığı yere geldim ve aman Allah'ım o da ne!? Okul bahçesi değil bambaşka bir yerdi burası. Kenarda birbirleriyle şakalaşan erkekler, hemen bir köşeye çekilip dedikodu yapan kızlar, saçları jöleden görünmeyen erkekler, suratı makyaj değil badanaya bulanmış kızlar... Nereye düştüm lan ben? Gerçi az önce saydığım çoğu öğrenci 12. Ve 11. Sınıfın bir kısmıydı. 9. Sınıflar - ben ve kader ortaklarım- etrafa utangaç bakıyor, geldikleri yeri çözmeye çalışıyordu. Etrafa biraz daha bakındıktan sonra, sınıfımın olduğu sıraya doğru yürüdüm ve bir yere geçtim. Çok geçmeden okul müdürü geldi ve herkesin bildiği klişe okul konuşmalarından birini yaptı. Tabii pek çoğumuz dinlemiyordu.İstiklal marşı okundu ve herkes sınıfa gitti fakat nasıl olduysa bir şekilde bizim sınıfın sırasından ayrılıp bir anda ortada kalıvermiştim. Gerçi kaybolmam nırmaldi o sıkış tepiş yerde kalabalıkta sürüklenmemek elde değildi. Beş katlı okulun ikinci katında kalmıştım. (İlk iki katta bir tane dokuz ve iki tane 10. Sınıf vardı) Ben etrafa mal mal bakıyordum. Ve öğrenci zili çaldı. Telefonumun saatine baktım,dersin başlamasına 4 dakika kalmıştı. İşte şimdi sıçtım.
"Hey sen. Kayıp mı oldun? " Sesi duymamla olduğum yerde hızla sıçradım. Hızla etrafıma bakıp elimle kendimi gösterdim zira dilim tutulmuştu, konuşamazdım. "Evet sen. Senden başka kaybolmuş gibi bakınan mı var? " "Şey... E-evet kayboldum" Kekeledim. Lanet ve ayrıntı olarak düşmek istiyorum ki çocuk aşırı tatlıyıydı. Siyah saçları, açık teni ve renkli gözleriyle çoğu kızın kalbini çalacağına emindim. Cevabım üzerine güldü, kalbim zaten hızlı atıyordu ve bu onu daha da hızlandırdı. Benden büyük duruyordu, kesin benimle dalga geçecekti. Okulun ilk günden espiri konusu olmak istemiyordum, üstelik derse de geç kalıyordum. Tanrım, bir günlüğüne normal bir olay yaşayamaz mıyım? Lütfen sadece bir gün. Ben bunları düşünürken ondan beklemediğim bir hareketle gülümseyerek "Sınıfının adını öğrenebilir miyim? " Diye sordu. "9-D" "Aa bizim sınıfın karşısında ben de sınıfa gidiyordum gel birlikte gidelim." "T-tamam... Teşekkür ederim" "Ne demek" Ardından yürüyerek merdivenlere doğru gitti. Bende arkasından koşturarak ona yetiştim. Açıkçası, kurtarıcımı kaybetmek ve tekrar kaybolmak istemem. Merdivenlerden indikten sonra koridorun ortasında durdu. "Benim sınıfım burası seninki de karşısı."
"Çok teşekkürler. Siz olmasanız sanırım iyice kaybolacaktım."
"Hiç sorun değil. İlk günler anlayabiliyorum. " "Tekrardan teşekkürler. " Diyip tam arkamı dönecekken "Ha bu arada ben Burak, adını öğrenebilir miyim? " "Ş-şey ben Berfin. T-tanıştığıma memnun oldum. " Dedim iyiden iyiye kızardığımı hissediyorum. Tenim koyu olsa bile hafıf belli oluyor kızarıklığım. Umarım kızarmamıştır. "Memnun oldum Berfin. " Diyerek elini uzattı ve bende hemen elini sıktım ve "Tekrar teşekkürler. " Dedikten sonra elini bıraktım ve sınıfa girdim. Tabii bir anda sınıfa dalınca herkes bana baktı. Ardından tekrar işlerine döndüler. Hemen sınıfta göz gezdirdi ve cam kenarı önden üçüncü sıraya geçtim. Şansıma tam yanımda da kalorifer vardı. Kimse buraya gelme akıllığınında bulnmamış mıydı? Acemi şansı denilebilir. Hocanın gelmesiyle olan ufak fısıltılar tamamen kesildi. "Merhaba çocuklar, ben Biyoloji öğretmeniniz Serra. Umarım iyi bir yıl geçiririz." Ardından önünde ki sırayı göstererek "kendimizi tanıtmaya başlayalım. "
En önde ki kız ayağa kalktı " Medine Palar." Utangaç. Her sınıfta bir tane olur. Klasik. Önümdeki çocuk adını söyledikten sonra ayağa kalktım ve gayet doğal ve heyecanımı olabildiğince gizlemeye çalışarak, "Ben Berfin. İyi bir yıl geçirmek dileğiyle" Yerime oturduktan sonra derin bir nefes verdim. Tanışma bittikten sonra Sınıfta hocanın sesi tekrar duyuldu. "Evet çocuklar şimdi tahtaya formüller yazıyorum neyin formülü olduğunu bulmaya çalışın. Bu arada 120 sayfalık defter almanızı, bir sonraki dersimize kadar her gün 100 soru çözmenizi istiyorum. " Cidden mi? İlk günden mi? Sağolun ya. Ve komik olan şudur ki aynı şey bütün gün gerçekleşti. Cidden, ben bunun için mi gecemi gündüzüme katarak çalıştım? Ve elde ettiğim tek şey; bir yığın ödev ve saçma sapan öğrencilerle dolu bir okul. Sağol hayat hep böyle lanet bir okul istemiştim(!)
~~~~~~~~~~
Şuan
Anıların aklıma doluşmasıyla kahkalarıma engel olamadım. Hele o isyan edişlerim yok mu? Daha çok komiğime gidiyordu. Neyse neyse o zamandan bu zamana değişmeyen tek şey bir ton ödevlerdi. Hemen üzerimi değiştirip, ödevleri yaptım yarın sınav haftamız başlıyordu. Yarın Edebiyat ve Coğrafya'dan sınav olacaktık. Notlarıma göz gezdirip, konuyla ilgili test çözdüm ama çözerken içim dışıma çıktı. Ders çalışma işini bitirdikten sonra yemek yedim. Odama geri döndüm ve biraz whatsapp'a girmeye karar verdim.
*1.220 okunmamış mesajınız var*
Hiç şaşırmadım bir günde daha çok bile konuşuyorlar.
Eren (Grup)
Sonunda okulun bitmesine 5 hafta kaldı!
Deku (Grup)
O değilde sınav haftası da yaklaşıyor
Ben
Ay hiç hatırlarma onu
Ben
Aralıksız çalışıyorum
yarın iki sınavımız var.
Aizen Sema-san (Grup)
Yalnız Beyza nerede?
Kira(Grup)
Ha şu 'ponçik görünüpte aslında fesat' olandan çok bahsediyorsun?
Ben
Efendim? Bir şey mi dedin?
*iletildi*
Ben
Annem (Beyza) asla fesat değildir
*iletildi*
Ben
Al işte!
*iletildi*
Ben
Neden ne zaman gruba girsem kimse olmuyor!?
*iletildi*
Ben
Of ya neyse ben uyuyorum. Kötü rüyalar! (Annem, Ceren sempai ve Sema hariç)
*iletildi*
------Bölüm Sonu-----
Sizce bölüm nasıldı?
Olabildiğince uzun yazmaya çalıştım.
*Multimedya Burak'ın dış görünüşünü yazarken
esinlendiğim resim. Farklı şekilde hayal edebilirsiniz.
Beğendiyseniz yıldıza basmayı&yorum yapmayı unutmayın!!
Hoşçakalın ❤❤

Whatsapp Arkadaşkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin