olur ya bazen,
yalnız kalmak istersin...
ama sonra alışırsın,
yalnızlığa...
sıkılırsın...
boğulursun...
sevmek istersin,
sonra belki ondanda sıkılırsın...
aslında sen ne yaşamayı bilirsin...
ne de sevmeyi...
hayatı dolu dolu yaşamak yerine,
yarım yarım yaşamayı seçersin...
aslında sen birazda olsa,
nankörsün...
dedim ya...
sıcaktan bayılırsın,
soğuk olmasını istersin...
sonra yine tam tersi...
aslında ne istediğini tam olarak bilmezsin...
sadece her şeyin,
o an senin istediğin gibi olmasını istersin...
sen konuşmak istersen,
konuşursun...
dinlemek istersen,
dinlersin...
sevmek istersen,
seversin...
dedim ya...
sen bencilsin...
sana göre hep suçlu belli...
senin dışındaki herkes...
doğru ya...
hayat sana oynuyor...
sadece sen gerçeksin...
her şeyin en iyisini sen bilirsin...
gerisi hikaye...
kıskanırsın tüm güzellikleri,
sonuçta onları sen hak ediyorsun...
geriye kalan ne varsa,
yine başkaları...
sonuçta...
sen işine geleni almasını,
iyi biliyorsun...
ben ne söylersem söyleyeyim...
sen yine bildiğini okuyorsun...
tak tak tak...
kimse var mı?
yoksa karşımda ki,
yine bir duvar mı?***
bir kalp...
onun kadar temiz,
bir kalp daha...
bir beden...
bedene yakışır bir beden daha...
ardından ruh...
ve ruh ikizi...
karıştırıp birleşmesini sağlayın...
işte Aşk'ın Tarifi...***
duygularımı attım sandığın içersine...
kilitleyip attım boşluğa...
ruhum kodes de...
bedenim yalnızlığın içersinde...duygular tekrar bulur mu bedeni?
ruh kavuşur mu bedene?
beden tekrar bulur mu kalbi?
kalp tekrar sever mi birini?eller tutar mı kalemi?
tutsa bile yazabilir mi seni?
sorular bulur mu cevaplarını?
cevaplar, cevaplayabilir mi seni...sessizlik sardı dört bir yanımı...
her sessizliğin bir nedeni olmalı...
her başlangıcın bir sonu varsa...
her sonun bir başlangıcı olmalı...***
derler ki;"Bakmak gerek uzaktan, kimi zaman..."
oysa ki bilmezler, bakmanın kimi zaman, zor olduğunu...
tarifsiz hislerin, bir anda son olduğunu...
dünyanın en tatlı sesini duymanın, hiç bir şeye değişemeyeceğini...derler ki;"Kalp yarası, ölümün son sahnesi..."
son perde geldi mi?
peki, bu son perde tamir edilir mi?
iki kişilik bir oyunda, tek kişi çıkabilir mi?
çıksa bile, bu oyun güzel olabilir mi?derler ki;"Hayat bir sahne..."
bu sahne çok ağır değil mi?***
yalvarırım...
at bu kirli kalbi...
atmıyor artık...
bozulmuş...
eskisi gibi kıpkırmızı değil...
artık solmuş...
kokuyor leş gibi...
her ne kadar yakışsa da sana...
sen hak ettiysen de...
bir gram insanlık varsa bizim içimizde...
acıyoruz görünce...
dayanamıyoruz,
söylüyoruz işte...***
tek huyumu sev(m)iyorum...
her şeyi unut(m)uyorum...***
saatimize baktık,
zaman dolmuştu...
ben giderken akrebi aldım...
sen yelkovanla kala kaldın...
saniye yalnızlığında ağladı...
geriye bomboş bir zaman dilimi kaldı...***
isteyerek gelmedim ki? isteyerek öleyim...
***
ağlatma...
hava soğuk, gözyaşı bile buz keser oldu artık...***
bazen kelimeler biter...
hani o bitmek bilmeyen kelimeler...o an kelimeler yerini,
sükuta bırakır...Aşk'ı ne güzel anlatır sükut...
aslında kalp konuşur küt küt...işte o an,
dünyanın en güzel dili ortaya çıkar...sessizdir,
ama derindir...beyin ilk defa yönetimi,
kalbe verir...o an gözler bir başka bakar...
kalp gözünden midir nedir?eller ellere değer,
buz kesse bile hava...
yine terler o eller...Aşk'ın dili güzeldir...
evrenseldir...tüm canlılar doğuştan bilir...
öğretilmez,
yaşayan bilir...***
basit bir harf değilsin.
bir kelime hiç değilsin.
ne bir cümle içindesin,
ne de uzun bir paragrafın içindesin...
tam göremiyorum seni...
bir şarkıda,
bir şiirde,
bir romanda,
kelimelerin bulunduğu her alanda...
sen tarifsiz,
sen kelimelerden uzak...
sen,
anlam veremediğim bir şeysin...0pt'>çözümMT}+