Scorbus || nothing without you

Küçük Tatlı Notlar.

Albus yorgun bir gün geçirmişti ve Scorpius'u hiçbir yerde bulamıyordu. Zarif ve kır saçlı hanımın tablosuna şifreyi söyledikten sonra bir hayalet olmayı dileyerek içeri girdi. Kendisini hiçbir zaman buraya ait hissetmemişti. Sadece Slytherin'e değil, Hogwarts'a... Ne kadar Delphi ortalıktan kaybolduktan sonra kimse onunla alay etmese bile Potterlara yakışmayan bir hareket yaptığında insanların fısıldaşmalarını duyuyordu. Birkaç kişinin selamına kafasını yorgunca sallayarak karşılık verdi ve sonrasında siyah deri koltuğa kendini bıraktı. Scorpius neredeydi ? İğrenç bir gün geçiriyordu ve  gerçek arkadaşı diyebileceği tek kişi etrafta yoktu. Sıkkınca homurdandıktan sonra en sevdiği derslerden biri olan Kehanet'in ders kitabını eline aldı. Tam ilk sayfasını açacaktı ki kapağa yapıştırılmış bir not gördü.

Her şeyde kötü olduğunu düşünüyorsun
Aslında değilsin,
Sen çok güzelsin Albus
İstesen her şeyi yapabileceğin bir güzelliğe sahipsin.

Albus notu okuduktan sonra kaşlarını çatmak ve çatmamak arasında kaldı. Şok olmuştu ve belki de sinirlenmişti. Karnında tanımlayamadığı bir his olmuştu ve Albus bu hissi sevdiğinden emin değildi. Kesin biri onunla dalga geçiyordu. Zaten ilk yıllarında o kadar fazla nefret dolu not almıştı ki bu tanıdık el yazısının o notlardan biriyle uyuşacağına emindi.
Küçük bir 'hıh sesi çıkardıktan sonra kağıdı buruşturdu ve artık elindeki kitabı okumak istemediğini anlayarak erkekler yatakhanesine doğru yürüdü.
Uzun koridor boyunca yürüdü , kendi eşyalarının bulunduğu yatakhanenin kapısını açacakken başka bir not daha gördü.

Biliyor musun ?
Gay olduğum için mutluyum.
Sana karşı böyle hisler hissetmekten güzel bir şey olamazdı herhalde.
Bazen kendime engel bile olamıyorum.
Kendi elimin senin elinin üstüne tam olacağını veya ince dudaklarının kendi dudaklarımda oluşuracağı hissi düşünemeden duramıyorum.
Bana ne kadar zeki olduğumu söylediğinde kalbim son hız atıyor.
Ve belki beni sapık sanacaksın ama
Seni geceleri izlemeden duramıyorum.

Albus bu notu da okuduktan sonra yanaklarının ateş aldığını hissetti. Hızla içeriye kendini attı ve Scorpius'un valizinin üstüne bir şeyler yazdığını fark etti.

Yoksa ? Hayır canım böyle bir şey olamazdı. Scorpius bu notları yazmış olamazdı değil mi ? Platin saçlı çocuk içeride birinin olduğunu fark etmemişe benziyordu. Not defterine hararetle bir şeyler yazıyor sonrasında tatlı bir homurtuyla kağıdı buruşturup cebine sokuşturuyordu. Sonunda bir şeyler yazdığında valizin üstüne yapıştıracakken Albus'un sesiyle yerinden sıçradı.

"Scorpius ?" Albus şaşırmıştı ama sevinmeden de duramıyordu. Platin saçlı çocuk şu anda çok tatlı görünüyordu.
"Bunların hepsini sen mi yazdın ?" dedi Albus buruşturduğu kağıtları göstererek.
Scorpius tedirgin bir ifadeyle büyümüş gri gözlerini yere kenetledi ve başını 'evet' anlamında salladı.
Sonrasında valizin üstündeki notu çıkardı ve yavaş hareketlerle Albus'un yanına geldi.
Albus kalbi yerinden çıkarmışçasına atarken eline tutuşturulan kağıdı açtı ve yazanı okudu.

Seni seviyorum.

Albus bu cümleyle birlikte bütün yorgunluğunu unutmuştu. Scorpius'un elini tuttu ve genç oğlanın elinden not defterini ve hazır mürekkepli tüy kalemi aldı. (Öyle bir şey mi var lö)

Eli, kendiyle aynı boyda olan oğlanın yanağına gelince sertçe kendi dudaklarını platin saçlı oğlanın dudaklarına bastırdı. Scorpius'un gözleri açıldı. Karşılık vermeye başlayınca rüyalarındakinden daha güzel hissettirdiğini fark etti . Albus öpücüğü bitirmeden elindeki not defterine bir şey yazdı. Sonrasında notu yerinden çıkardı ve Scorpius'un göğsüne yapıştırdı. Scorpius bu küçük dokunuşla inledi ama sonradan kendini Albus'tan ayırdı. Merakla göğsündeki notu okumak için eğildiğinde mutluluktan ağlayacaktı.

Ben de seni seviyorum.
^^^^^^^^
Bununla geçininin artık yazamıyorum.
Not: Masum ve saf Scorpius benim zayıflığım.