Halk, huzurlu bir günün habercisi olan imparatorluğun, mükemmel havasıyla güne gözlerini aralamıştı. Sabahın erken saatlerinde hazırlanmışlar heyecanla yağmur ayinini yapacak veliaht prensi görecek olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Askerler etrafta sorun çıkmaması adına asillikle dolanırken bu korkutucu görünmüyor aksine heyecan verici gözüküyordu. Çünkü her şey, bütün şehrin kaderi, veliaht prense bağlıydı. Büyük bir kıtlığın içerisindeydiler. Uzun zamandır yağmur yağmıyor halk her an isyan çıkaracakmış gibi beklerken Kral Taejo'yu huzursuzlandırıyordu. İşte bu yüzden veliaht prensin üzerinde koca bir yük vardı. Belki bu yük onu tahta çıkaracak belkide nefretleri üzerine toplayıp ölmesine neden olacaktı.
Prensin geçit yapacağı yol düzenlenirken etrafta müzikli eğlenceler yapılıyor bu kıtlıktan kurtulacağına inananlar mutlulukla etrafa kahkahalarını bırakıyorlardı. Lakin, göz yaşları içerisinde kendini evine kapatmış annesine sarılarak ağlayan genç etraftaki insanların mutluluğunu, günün huzurunu bulandıracak bir şekilde etrafa kötü bir aura yayıyordu.
Park Jimin, köylü bir ailenin tek oğlu fakat kendine göre mükemmel bir annenin evladıydı. Şimdi ruhu bedeninden ayrılmış annesine sarılarak ağlarken defalarca kez adını pek anmadığı Tanrı'ya annesini geri vermesi için yalvarıyordu. Ne kadar süre annesinin kokusunu içine çekerek ağladığını bilmiyordu ama en sonunda kabullenerek annesinin soğuk ellerini sıktığında annesinin de duymasını istercesine sesli bir şekilde dudaklarından kelimeler döküldü. "Yemin ederim ki... Yemin ederim ki o veliaht prensi mahvedeceğim anne. İntikamımızı alacağım. Seni benden aldığı için onu pişman edeceğim."
Ve annesinin kokusuyla harmalanmış odanın duvarları dahi bu büyük yemine şahitlik etti.
♚BÖLÜM SONU♚
[Yazar Notu]
Anlaşılır kılmak için bir kaç şey yazacağım. Hikaye Joseon İmparatorluğu döneminde yani 1400/1450'li yılların arasında geçmekte. Gerçekte Kral Taejo Kore Tarihinin en önemli isimleri arasında yer aldığı için bu dönemi seçtim. Ayrıca Kral Taejo bizim veliaht prensimiz Min Yoongi'nin babası oluyor. Bu bir kurgu olduğu için tabiki gerçeğin dışına çıktığım olacak lütfen takılmayın oralara. İlk başta bilindik şeyler olmadığı için bazılarınız zorlansa bile elimden geldiğince anlaşılır kılacağım. Ve birde elimden geldiğince sıkıcı yazmamaya çalışacağım.
Şuana kadar böyle bir kurgu olup olmadığıyla ilgili gerçekten ama gerçekten hiçbir fikrim yok. Tamamen benim hayal ürünüm yani.
Biliyorum sıkıcı bir başlangıçtı ama bu daha birinci bölüm bile değil. Neyse uzatmadan başlayalım. Sizi seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heir To The Throne ♚ Yoonmin
Fanfiction"Ben Park Jimin. Saraydan ve içerisinde veliaht prensin olduğu her şeyden nefret ediyorum." "Ben Min Yoongi. Saraydan ve içerisinde veliaht prensin olduğu her şeyden nefret ediyorum." ♚♚♚ Tüm hakları Min Yoongi'nin damarlı ellerinin arasındaki, Park...