...-Saklambaç serisi -I-
Rüyalar Gerçek Olsa
Nereye gidersen git...
Kaçtıklarını götüreceksin beraberinde...
Taklitler, aslını yaşatır!
Giriş
Genç kız; kulağına taktığı kulaklıklardan yayılan metal müziğin ritmiyle, kalbinin ritmik atışlarını döven kusurlu ses kirliliğini huşuyla dinliyordu. Bakışları dalgınca etrafı turlarken, aklında süregelen deli sorularla otobüs durağına yürüyordu. Annesinin sabahki işkencesi ve telefonda bağırarak, "Kızım, okunmuş pirinçleri yutmayı unutma!" ya da "Abdestsiz sınava girme!" öğütleri ve minimum işkenceleri bittikten sonra, bir süre de okuma ve üfleme ritüeli süregelmişti. Ve Türkan ablanın geç kaldın işkencelerine, Mustafa sorusu eklenmişti... Bu kadın bu olayı ele almadan rahat edemeyecekti.
Şimdi ise elinde sımsıkı kavradığı kitaplarını sıkıca döşüne bastırıp, durağa yetişmek için adımlarını biraz daha hızlandırmıştı ki, saat aklına geldi. İncecik bileğini saran; bol şıngırtılı deri kopçalı saati kendine çevirdi. Dudaklarında sitem içeren bir "Uf!" belirip, kendince söylenmeye başladığında iş işten geçmişti. Az daha oyalanırsa geç kalacaktı!
Geç kalıp da, o dört gözlünün fosil düşüncelerini çekemem, düşüncesi zihninde şimşek gibi çaktı.
Bakışlarını, köşeden dönen otobüse çevirdi ve yetişemeyeceğini düşünerek adımlarını, biraz daha telaşla hızlandırdı. Bu da yetmedi akabinde hızla koşmaya başladı. Durağa biraz mesafesi kalmıştı ki, ferahlayarak iç gerdi ve bu eylemi nefesini tutmak suretiyle geri tepildi, keza önüne nereden çıktığı belli olmayan bir kara kedi tünediğinde korkudan cırlaması an meselesi olmuştu.
Rüya olduğu yerde korkuyla sıçrarken, işaret parmağıyla damağını çekmek gibi bir gaflette bulundu. Ve gözlerini kısarak kediye müthiş bir düşmanlıkla baktığında, kedinin de onu sinsi bir bakışla göz hapsine aldığını gördü: Pençelerini kaldırdığı patileriyle onu tehditle işaret eder gibi... Sanki ona bilmediği bir şeyler anlatıyor ya da o koyu gözlerindeki garip yıldızların ayiniyle, onun kaderini baştan yazar gibi büyülüyordu!
"Pisssss kedi..." dedi öne attığı sert bir adımla kediyi kovmak için... Kedi de ona pençesini attı aynı öfkeyle bir adım geri ötelemek için. Ve bu geri tepme işini başaran Rüya değil, kedi oldu. Genç kız tırstı... Kedilerin düşmanlığını kazanması eksikti! Arası zaten köpeklerle iyi değilken, bu da kusur kalsındı arkadaş... Yana kaydı... Kedi de gözlerini sinsice kısarak önüne geçip, yolunu kapadı.
Kara kedi uğursuzluğunu ve karamsar lanetini bilmeyen yoktu! Ama neyse ki, Rüya böyle vesveseli kocakarı saçmalıklarına ve nineden kalma safsatalara inanmayacak kadar aklını peynir ekmekle yememişti! Ve kedi hırlayarak tüylerini kabartıp gerindi. Genç kız korkuyla ürperdi.
Aslında batıl safsatalara hiç inanmazdı ama şimdi bu kedi ona öylesine garip anlamları barındıran duygularla bakmaya başlayınca; içinden bir şeylerin aktığını hissetmeye başladı. Sağa doğru seri bir adım attığında, kara kedi hırlayarak üzerine atıldı ve birden bu hamleyle dehşete kapılan kız sağa doğru döndü ve önüne nereden çıktığı belli olmayan bir adam tüneyince sert bir bidona toslar gibi adamın kalın kaslarının kaya gibi yükseldiği bedeninde gümledi! Çarpmanın etkisiyle, darbe yemiş bovling lobutları gibi sersemleyerek sendeledi. Hâl böyle olunca elindeki kitapların yere düşmesi kaçınılmaz oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya'lar Gerçek Olsa
ActionBir Rüya ne kadar gerçek olabilir? Gece Rüyanda görüp, yüreğini hoplatan uyuz olduğun yakışıklı serseri Komiser, sabahında karşına eli kanlı Katil olarak çıksa, ve sana hayatının en büyük gerçeğini sunsa, ne yaparsın? Her şey zaten karmaşık olmuş...