Önsöz.

93 29 23
                                    

Şehrin dudaklarında yanan zehir tabakası,kötü insanlar,evsizlerin cebine dolsaydı aslında hiçbiri evsiz ya da yoksul kalmazdı.

Siyah Adam ayakkabılarını şehrin boğazında unutmuş.Şehir şuan yutkunamıyor.
Tanrı'yı görür gibi oluyorum.Kuraklıkta kürek çekiyor.Belli bir şekli yok.Çünkü yalnızlığın da belli bir şekli yoktur.
Yürüdüğüm kaldırımda gördüğüm isimsiz yüzler isme sahip olunca neden isimli yüzsüzlere dönüşüyorlar?
Bu gece nedense annemin küçükken bağlamayı öğrettiği ayakkabı bağıcığı boğazımda düğümleniyor.Hissediyor musunuz?


Siyah Adam köprücüğümden aşağı oltasını atıyor.Kalbim oltanın ucunda yavaş yavaş yukarı çekiliyor.Tüm bunlar olurken ışıklar kapalıydı,aklımda hep beşinci katta gerçekleşecek intihar senaryom vardı.Gecenin bir yarası,bir hırsız kalbimi çaldı ışık süzmeleri değerken gözlerimize.Tanrı zihnimden aşağı atladı.

Şehrin DudaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin