Şara(p)mpol.

62 20 17
                                    

İçinden gelen gitmekmiş,içimden gidemezmiş oysa.Yazık oldu Esin'e."Yazık oldu Süleyman efendiye" der gibi.Tıkandım sanırım,tükendim ondandır.

Soyutlukları somutlaşmış bir insanın içindeki yığılmışlıkları resmetmek istiyorum.Siyah Adam'ın kültablasında sönüyor fırçalarım.Boyaları bitiyor ressamın ki Siyah Adam daha sü karşımda.Nü olmasını isterdim bana karşı daima.Şehrin dudaklarında yıllanmış şaraplar,kafasında ise biz varız.Bugün şehir birtakım halüsinasyonlar görüyor,ben doğuyorum.

Kulaklarımda kadeh çınlamaları.Bu seferki zengin kutlaması değil fakir ızdırabı.Partiler yok,portreler var.Sanat sokağında Sonya'nın teninde sönen sigaralara eşlik eden Raskolnikov bölünmeleri.Adeta çoklu kişilik bozukluğu.Yalnızlıktan kendimi izlemeyeyim diye resmedilen halüsinasyonlar.Alkolik geceden kalma bitmiş şişelerin içine şiir doldurup içiyor tam da şuan.

Kaldırım çizgileri benden giden her insan için ruhumda çiziliyor.Lucifer'e sesleniyorum "Canım sıkkın,sık ipi.Öldür beni." diye.Beşinci katta gördüğüm halüsinasyonlar oluyor tüm Dünya.Bağımlı,Alkolik'e serenatlar yapıyor acıdan.Ben ne kadar sinirlendimse Bağımlı o kadar bağımlı oluyor.

Kesit:

"Soğuk her yeri sarıp sarmalamış,dışarıda kar var.Bunu kâr olarak görecek bir insan var.Yıllardan 2012.Kışın soğukluğuna soluyor sağlığım.Titriyorum ve kimse istediğim kişiye ulaşmıyor.Çok güvenmenin verdiği mutsuzluk en çok burada vuku buldu.Bu anı hiç yazmam sandım.Belki silerim şimdi.Birine güvenip peşinden gittim.Onun açtığı kapı benim için kötü bir başlangıçtı.Elleri bir fırçaydı.Kıyafetlerimi tuvalinin üstüne örttüğü o beyaz örtüyü bir kenara fırlatır gibi çıkardı.O an ne olduğunu idrak edemedim.Fırça yavaşça tuvalimde dolaştı.İlk önce boya biter sandım.Ama boya daha çok güçlendi.Bana benim tonum olmayan bir rengi sürdü.Ben ne kadar yıkansam da o boya sadece tüm vücuduma dağıldı.Varlığımın kırıntılarını ilk burada yitirdim.Zaten hiçtim ben.Ama yok değildim.O 30 yaşında,ben 9.Bizim için hangi nota işleve geçerdi ki? Bundan sonraki başlangıçlarım hep bitişim oldu.Araya cinsiyet katmak istemezdim.O kadındı.Tuvalini yarıda kesti.Boyası sonsuzdu,sadece devam ettiremedi.Belki benden sonra o boyayı bir adam alıp onu boyadı.Bu oldu,biliyorum.Ama o kadının isteğiyle.Hepiniz aynı yalancı insansınız."

Kesit Sonu.

Belki bunlar bazı şeylerin nedeniydi ve Tanrı bile burada var olmadığına inanmak istedi.Geceleri sağına soluna döndü,kendini bulamadı.Her soluna dönüşünde insanların onu soluna almayışlarını hatırladı.Upuzun elleriyle vücudunda derin yaralar açtı.Bu ruhundaki yaralara attığı bir çeşit dikişti.Ellerimize değen kitaplarının her sayfası onun intihar mektubuydu.Sonra sonra vazgeçti artık kendinden.Bileklerini parçaladı,beşinci kattan şehrin şarap kokan dudaklarındaki şarampole yuvarlandı.

Ve Tanrı intiharı yasakladı.

3 Mart 2018.

Şehrin DudaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin