İntihar.

64 16 8
                                    

Sağa sola çarpıyor sıfır promil almış sarhoş ruhu.Bedenini zehirleyen elleri yaktığı çakmağın ateşi gibi titriyor.Dudakları çatlamış,teninde haritalar.Yaşlandı gençliği.Gözlerinin yaşlandığı kadar hemde.
Siyah Adam çöküyor omuzlarıma,
Omuzlarımda çıplaklıklar,
Bir saçın örtemeyeceği çıplaklıklar.

Bazıları kanser oluyor acıdan,
Saçları ölüyor.
Bazıları kanser olmadan acıdan,
Saçlarını öldürüyor.

Köprücüğümde alkol almış bir adamın dudak izleri.Zihnimi yırtan paradoksların paranoyak çığlıkları.Telleri olmayan bir gitarla,gitar dersi vermeye çalışıyor gibiyim.

Beni izleyen aynaların gözlerini dikeceğim.
Yapacağım bunu Siyah Adam!
Lucifer sana yazdığım şiirleri,
Hangi kadının dudaklarında unuttun?

Şehrin dudaklarında balıkçılar mezesine yem arıyorlar.
Şehrin dudaklarında dualar yankılanan topuk izleri.
Şehrin en küfürbaz ve en kuytu köşesinde topuk izlerim.

"Bu şehir geceleri başka güzel oluyor.Baksana ışıl ışıl."
"Bak,daha dikkatli bak.Şu ışıkları görüyorsun değil mi? Aslında karanlıklar var o ışıklarda.Belki de bu ışıkların ardında kim bilir kaç kız tecavüze uğradı,kim bilir kaç çocuk annesini kaybetti,kim bilir kaç genç intihar etti...Bu şehrin ışıl ışıl olduğu falan yok."

Tanrının unuttuğu yerin kıyısı,kıyının ucunda bir denizin yırtılmış teni.
Deniz kusuyor,denizin üstündeki köpükler hep bundan.Yoksa gemi falan geldiği yok bu kıyıya.Geminin izi değil o köpükler,deniz kan kusuyor beyaz beyaz.Hepsi de acıdan.

Şuurumu yitirmiştim.
(Sadece şuurumu mu yitirmiştim?)
Bilincim kapalıydı.
(Bilincim benim sana kapattığım tek kapı mıydı?)

Dedim ya işte şehrin dudakları var.Kan kusan,dilinde bıçak taşıyan dudakları.Gözlerini dikmiş,kulaklarını kesmiş Gogh misali.Şehrin şimdi sadece dudakları var.Bizi susturacak ve bağıracak.

Ama bu sırada Siyah Adamı kovalıyorum.Biliyor musunuz? Bu şehir geceleri başka güzel midir bilmem ama zihnimdeki çalkantıların ortaya çıkması için hiç elverişli değil bu şehir.

Koşuyordum bir görüntünün peşinden.Var olmadığını bildiğim şeyin peşinden.Bir yere gelmişim ki sormayın.Şehrin dudaklarındaki dişlerini kırdım sanırım.Caddede,arabaların arasında.Savruluyorum kendi şuursuzluğumda.Bir hayaletin peşinden koşup ruha dönüşecek gibiyim galiba.Beni,arabalardan daha çok ezen bir adam kurtardı.Beni,trafik kazasından daha kötü öldüren bir adam kurtardı.

Halüsinasyonlarımı arttırdı,
Halüsinasyonlarımdan çekip çıkardı.

Şehrin dudaklarında uçuklar,uçuklarda akıl sır erdiremediğim uçurumlar.Portresinin üstünde sigara söndüren ressamlar.Vincent yalnızlığı çökmüş üstüme,Dostoyevski paltosu yapıştı tenime.Paltonun üstüne kokun sinse iyiydi de yalnızlığın getirdiği yaraların her ne kokusu varsa hepsi sindi paltonun her zerresine.
Şimdi biraz Sonya ol Raskolnikov'una.
Biraz taş ol Plath'ına.

Dudaklarımdan doğurduğum gezegenlerde kimse yaşamak istemiyor.O gezegenlerin üzerindeki kötülükleri görüyorlar ama gezegenin içindeki şiirleri kimse okumuyor.

Kirpiklerime gözyaşı sürüyorum,
Gözlerime acı çekiyorum.
Bu makyaj mı Siyah Adam?

İntihar var ya intihar,hep soyunuyor karşımda.Bir gece yarasında ansızın geliyor,uyutmuyor beni ve kendi de uyumuyor.Dudaklarında taşmış rujları,gözlerinde akmış siyah makyajı var intiharın.Elinde bir şişe şarap,kafası güzel falan değil berbat.Geliyor oturuyor yatağımın ucuna.Yorganımı kendi üstüne çekiyor,üşüyorum,titriyorum.Yatağımda yanıma yatıyor,elimi kolumu uzatamıyorum.Ansızın sarılıyor bana.Boynumu öpmeye başlıyor çirkin dudaklarıyla.Çirkin dudakları,güzel olmayı reddetmiş dudaklarımda.Boynumu dişlerinin arasına alıyor,etimi koparıp çiğniyor.Yutmadan tükürüyor etimi,haram vuruyor.Gözlerinin çevresine sarılmış siyah takma kirpiklerini çıkarıyor ve bana bakan soğuk mavi lensleri.Üstündeki hiçbir yerini doğru düzgün örtmeye yetmemiş elbisesini çıkarıyor.Vücuduyla vücudumu sarıyor.İntihar soyunuyor hep karşımda.Ben hıçkırıyorum,o inliyor.

Şehrin dudaklarından çıkan küfürler,
Şakaklarımda biriken,
İnsanların dudaklarından çıkma mermiler.

18 Mayıs 2018.
"21.25 suları,
boğulduğum zamanın,
denizsiz kıyıları."

Şehrin DudaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin