Multide Simre
Öğlene doğru çalan telefonumun sesiyle uyandığımda yataktan kalkmadan önce telefonuma bir bakış attım.Bir an öfkeyle parçalara ayırmak istesem de arıyanın annem olabileceği aklıma geldi.Dün onu aramamıştım.Büyük ihtimal gece boyu rahat uyku çekememiştir.Sinirlerim annemi düşündüğümde az da olsa yatışmıştı.Elime telefonu aldığımda arayanın annem olduğunu gördüm.Yatağa yatıp telefonu açtım.
"Alo" dedim boğuk bir sesle
"Kızım ben sana gidince ara demedim mi? Gece boyu seni düşündüm.Başına bir şey geldi sanıp meraklandım.Kaçta geldin eve?" dedi ard arda sıraladığı cümlelerle.
"Özür dilerim anne.Sabaha karşı geldim.Bir de uçakta uyurken uykumu böldüler o yüzden de snirliydim aramayı unutmuşum.Şimdi kapatsam da uyanınca seni tekrar arasam olur mu?" dedim uyku dolu bir sesle.Canım annem bana kıyamamış 'Peki' demişti.Telefonu rastgele bir yere atıp geri yatağa gömüldüm.
Uyandığımda saat öğleden sonra üçtü.Uykuya doymuş bir şekilde huzurla yataktan kalkıp kısa bir duş aldım.Uyku mahmurluğumda bu sayede gitnişti.Mutfağa aç bir şekilde indiğimde doğal olarak hiç bir şey olmadığını gördüm.Dolaba boş boş bakmaktan vazgeçip yukarı çıktım.Üzerime kot şortumu ve bol bir tişört geçirdikten onra ayağıma da converslerimi giydim.Aşağı indiğimde elime anahtarımı,telefonumu ve paramı alıp markete gittim.Sadece tost için gerekli malzemeleri ve bir kutu meyve suyunu aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladım.Tabi ki tost yapacaktım,başka şeyler hazırlayarak vaktimi kaybedemem -aslında başka bir şey yapmayı bilmiyor- Markete gelirken etrafa bakmadığım için şimdi baktım.Aslında değişen bir şey yoktu.Kalabalık değilidi,fakat bir hafta sonra her yerin insan kaynayacağını da biliyordum.Evde kahvaltımı yaptıktan sonra annemi aradım.Bir kaç dakika annemle konuşmanın ardından hazırlanıp dışarı çıktım.Hazır etraf kalabalık değilken huzurun keyfini çıkartabilirdim.Evimize az bir mesafede olan iskeleye doğru adımlarımı attım.Bacaklarımı iskeleden sarkıtarak uzandım ve gökyüzüne bakmaya başladım.
Eskiden sürekli buraya gelmek isterdim.Çünkü burası sessizdi,huzurun ana merkeziydi benim için.Ama ne zaman buraya gelecek olsam Gizem kolumdan tutar Egeyi de alıp bizi sürekli gezdirirdi.O zamanlar Ege ve ben onun arkasından baygınca yürürdük.Oysa şimdi arkasından baygınca yürüyebilecğim bir arkadaşım yokru.Hatta arkadaşım bile yoktu ki!
"Böö" çığlık atarak doğrulduğumda yanımdaki kız kahkahalara boğulmuştu.Ona hem anlamaz gözlerle hem de çatık kaşlarla bakıyordum.Tanışıyor muyduk?Kız kahkahalarını kestiğinde bana baktı.Konuşmasını belirtmek istercesine kaşlarımı kaldırdım.Konuşmayonca derin bir nefes alıp ben konuştum.
"Tanışıyor muyuz?" dedim onu incelerken.Sarı saçları mavi gözleriyle şirin bir kıza benziyordu uzaktan.Ama şu anda sergilediği tavırlarla şirin değil de daha çok deli dolu bir kıza benziyordu.
"Hayır." dedi kocaman gülümseyerek.
"O zaman neden buradasın?Tanışmadığın bir kişiye şaka yapılır mı hiç?" dedim onu annem gibi azarlarken.Dudağını diliyle ıslattı ve
"Arkadaşlarıma ufak bir eşek şakası yaptım.Onlar da sinirlendiler.Onlardan başka bir arkadaşı bulamayacağımı idda ettiler ben de onlara bulabileceğimi söyledim.Buradan geçerken seni görünce de arkadaş olabileceğimizi düşündüm" dedi heyecanla.Onun bu haline gülümsedim.
"Benimle arkadaş olmak istemezsin inan bana" dedim bezgin bir sesle.Benimle neden arkadaş olacaktı ki? Ben dürüst bir insandım -çok önemli konularda- ona her şeyi anlattıktan sonra içine şüphe düşecekti.Sürekli sevgilisini benden koruyacak,yaklaşmama izin vermyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Mevsimi
Dla nastolatkówArkadaşıma ihanet edişimin,hayatımın değişmesinin hikayesiydi bu