YANKI

O GÜN

Yine sabah 9 da uyandım sebepsizce. Benim beynimdeki uyku sinyallerinde bir sorun var bundan eminim yoksa uykuyu bu kadar sevmesine rağmen uyuyamayan başka bir gerizekalı daha olamaz. Bugün yine ofise uğramam lazım. Siz siz olun baba parasına güvenerek hayata atılmaya kalkmayın. Sonra göt üstü oturunca koyuyor yani ondan diyorum. Bu arada muhteşem bir tanıtım yapayım öncelikle..

Ben Bade Ilgın. Yaş oldu 22 ruhum oldu 52, babamın kazanamazsan üniversitede istediğin bölümü benim yanıma gelirsin prensesler gibi çalışırsın sözüne kanıp çalışmaktansa gezmeye zaman ayırdım. Sonuç şuan babamın ofisinde bir stajerden daha çok ezilip çalışıyorum. Okuyup hukuğa girmiş olsam bunlar gelir miydi başıma ? Ah gerizekalı aklım ah. Daha önce akıllansam ne olurdu sanki. Hayallerimden bir daha asla birine inanıp vazgeçmeyeceğim. 

Babam Fatih Ilgın hatırı sayılır bir iş adamı. Reklam yapımcısı ve harika bir baba. En azından iş dışında öyle. Son zamanlarda ne kadar kötülesek de yılmadık yıkılmadık. Toparlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Herkes yapıyor. İşin prensesliği kalmadı artık.

Bugün bir zamanlar rakip ama gerekli taktirde yani şuan ortak olmamız gereken karşı şirket Arslanel'lerle bir görüşmemiz var. Bu bizim için çok güzel bir şans. Ne olursa olsun ortaklık sağlamamız lazım.

SAAT : 13 : 45

Alışılmışın dışında giyinen bir insandım evet, toplantıda kendi tarzımı konuşturmayacak da olsam yansıtmalıydım o yüzden ; beyaz mini bir kot etek, bordo bol bir kazak beyaz kot ceket altınada beyaz air forcelarımı giydim. Evet rahat bir insanım rahat giyinmeyi severim şirket ortamına eşofmanla giden deli kız benim. Ama istediğimde şık ve dikkat çeken bir insanım aynı zamanda her tarzı yansıtabilmek de güzel bir bakıma. 

Dosyaları da alıp toplantı salonuna doğru yürümeye başladım. Toplantıya dinlemek ve düşünmek için katılıyordum ama umarım beni zorlamazdı. Herkes yerine oturdu. Masanın en ucunda keskin yüz hatlı şık takım elbisesiyle biri oturuyordu. Şirketin sahibi olmak için çok genç varisi olmak içinse idealdi ama soğuk bakışı ve umursamaz tavrıyla şirketin gelecekte zorlanacağını düşünüyordum aslında.

Toplantı başlaığı andan itibaren yıldızımın buraya uymayacağını anlamış ve sonuna dek hiç konuşmamıştım. Bizim şirketimizi eleştirip küçümserlerken dahi kendimi es geçip ilk defa sessiz kaldım. Kalmak zorundaydım. Ama dayanamıyordum. En sonunda toplantı bitti bir sonraki son toplantı tarihi alındı. Herkes el sıkışmak için ayağa kalktığında ben el sıkışmak için değil bir an önce çıkmak için kapıya yöneldim. Sinirimi kontrol etsem dahi bastıramamıştım. Bir hışımla çıktığım odada herkes şaşıp kalmıştı. Ben ise sadece sakinleşmek ve uzaklaşmak için yürüyordum. Şirketin ana kapısından çıktıktan sonra sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Duyduklarım hazmedilemez ama hazmetmek zorunda kaldığım şeylerdi. Hızlı hızlı sahile doğru yürümeye başladım.

 20 : 00 

Uzun saatlerdir sahildeydim hava iyice soğumuş ben ise sinirimi atmış bu yüzen de soğuğu hissetmeye başlamıştım. Usulca kalktım ve yürümeye başladım. Evimiz yol üzerindeydi ama sahil soğuktu. Caddeden e yürmek istemiyordum. Ellerimi göğsümde kavuşturup yürümeye devam ettim. 

- ÖZGÜR -

Sabahtan beri uykumu alamadığım için her zamankinen daha agresiftim. Bugün 3 tane toplantım vardı ve hiç birini yardımcıma yıkamamıştım. Babamın inadı ve benim inatçılığımla işler zor giiyordu. 28 yaşına gelmeme rağmen hisse devrini hala yapmamıştı. Bana şart koşuyordu. EVLENMEM. Evlenilecek biri değildim ki ben. Her gün başka kızla gezmeyi seviyordum. Özgürce gezmeyi de. Evlilik adamı değildim. Ama isteiğimi almam için de tek şart buydu. Uzun bir süre daha ne olursa olsun düşünmüyordum. Keyfini çıkartıp sıkılmış olmam lazımdı önce. Oysa ben sıkılmayı geçin yeni başlıyordum hayata.

13 : 45

İlk toplantımız önceden rakip olan şuansa bizim ortaklığımıza ihtiyaç duyan Fatih Ilgının şirket danışmanları ve yöneticileriyleydi. O sırada içeriye biri girdi. Beyaz kot eteği bordo kazağı spor ayakkabılarıyla toplantıdan çok kafeye gelmiş gibi görünüyordu. Toplantı başladığı andan itibaren bize ihtiyaç duyuşlarını zafer kabul ederek bütün hakimiyeti aldım. Stajer olduğu belirtilen küçük bayan bu sözlerime öfkeleniyor gibi görünsede sesini çıkarmıyoru belki çıkarabileceğini umarak bende iyice üsteliyordum bu tavrı hoşuma gitmişti. Toplantı bitiminde el sıkışmak için ayağa kalktık. O ise hışımla kapıya doğru gidiyordu. Sahiden öfkelenmişti.

Toplantı bittikten sonra stajer kızın aslında Fatih Ilgının kızı olduğunu öğrenmemle işler iyice değişti. Artık daha da çok dikkatimi çekmişti.

   20 : 00 

Eve gittiğimde Aysel abla babaın çalışma odasında beni beklediğini haber verdi.

-

-

Uzun tartışmamız ve olayın benim çığrımdan çıkıp kabul ettiğim teklifle babamın mutlu oluşuyla sonlandırdık. Sebep - Sonuç mu ?

Sebep Ilgınların kızının pazarlanıyor oluşu. O kadar öfkeliyim ki. Babamın uzun zamandır dil döktüğü evlilik meselesini Ilgınlarla yapacağımız evlilikle taçlanacak olmasımıymışmış konu. Kabul etmeyecek de olsam etme sebebim ne mi ? İntikam. Kızla evleneceğime evet dedim ama ne yapacağımı konuşmadık. Benden kenisi kaıcaktı. Çünkü ben aima aynı bendim. Değişmezdim.

- BADE -

Eve gittiğimde ev sessizdi ve bu iyi bir şey değildi. Babamın odasına çıktım. Annemde babamda buradaydı. Annem üzgün babamsa kötü gözüküyordu. Bir şey vardı. Hoşuma gitmeyecek bir şey. Onları ne zaman burda bulsam hep böyle olmuştu çünkü.

Fatih Bey : Otur birtanem

Bade : Ne oldu ? Çok mu kötü ?

F : Bir şey konuşmamız lazım. Bu hem senin hem de şirketimizin geleceği için öncelikle bunu bilmeni istiyorum. 

B : Dinliyorum ?

F : Evleniyorsun.

Kalbim hızlanmaya başlamıştı. Kulaklarım uğulduyordu. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki. Evleniyorsun ne ya ? O ne ?

B : Derken ? Ne evleniyorsun ? Nereye evleniyorum ya ? Dalga mı geçiyorsun baba?

F : Bak Arslanellerin büyük oğlu Özgür. Bu ortaklığımız için de senin içinde çok güzel olucak bade.

Hiçbir şey demeden kalktım. Daha fazla bu saçmalıkları dinlemeyecektim çünkü.