1.Bölüm (Yok artık)

67 7 2
                                    

Dünyada aptalca, o kadar çok şey var ki bunlardan birisi de iş görüşmeleri. Reddedileceğini bile bile insan neden yüzüne sahte bir gülümseme takar ki? Hele ki o gün üstünüzde mini etek varsa...

"Hmm işe dair hiç bir bilgim yok ama bence bacak... Ee yani eteğimin modeli sizi etkileyebilir.. " Yoh artık git modacı ol yada striptizci...

Fakat ben o gün istemeyerek de olsa üzerimde ki mini etekle maraton koşusuna koşarcasına o lanet olasıca iş görüşmesine gidiyordum. Kabul mü edilicem Hayır. Peki neden gidiyorum bilmiyorum. İşe ihtiyacım var artık yalvarabilirim o dereceyim...

"Hanım efendi tuvalet paralı yalnız.."

"Paralı mı işemek için para mı veriyorum yapma lütfen.."

Tabikide böyle demedim -diyebilirdim ama işediğim için kavga edersem saçma kavga sebepleri arasında trendlerde yer alabilirdim...

"Anlıyorum.. Ee kredi kartı geçerli mi peki ?.."

Saatlerdir tuvalet kapısının önünde oturmaktan kendinden geçen kadın gözlerini devirerek "Paran yok mu.?." die sorunca içimden dans eden bir panda çıkıp "Yooook..!.." die bağırdı.

Tabikide Yok. Neden paramın olmaması benim için bu kadar mutluluk verici...

"Ne kadarın var.."

Montumun cebindeki 10 kuruşları çıkartıp "Ablacım 1 lira bile çıkmaz.." dedim. Kadın elimde ki parayı alıp "Toz ol.." dercesine parayı kasaya koydu..

Ee peki gururlu olmanın sırası mı ? Tabikide değil...

Daha süper mini eteğimle reddedileceğim bir iş görüşmem var..

Ve işin tuhaf tarafı neden reddedileceğimi bildiğim halde kilometrelerce uzaktaki şehre gitmek için sıkıntı çekiyorum ve bunu neden üzerimdeki süper mini etekle yapıyorum. Bazen kendinizi anlamadığınız zamanlar oluyor mu ben tam ortasındayım...

Tuvaletten çıkıp otobüse binerken bir grup sigara içen  adamın eteğime bakmasının ardından gerçekten kendi akıl sağlığımdan mı yoksa onların insanlığından mı şüphe duyup duymamak konusunda düşünürken kendime torpil geçip onlara karşı bir orta parmak gösterdim.

Lanet olsun tam bir fahişeye benziyordum.. Ama bu etek giyindiğim için değildi.

Tamam buraya kadar sizinde kafanızda şehirler arası otobüs yolculuğunda neden mini etek giyiyor ve gideceği yerde giyinemiyormu sorusu geçebilir.

Fakat...

Canım istedi Sizene be..

demek yerine olayı baştan anlatıyorum...

Günlerden pazar biriken kirli çamaşırlarımın yıkanma günü belkide o gün haftalar önceydi fakat yapabileceğim bir sey yoktu. Ve lanet olasıca çamaşırın yıkanması için paraya ihtiyacım vardı.

"Ablacım giyinecek donum yok. Yıka işte şunları bak iş görüşmesine gitmem gerek..."

"Aa ısrar etme senin yüzünden veresiye defteri çıkardık be. Patronla ben papaz oluyorum. Dereden mi geliyor su.."

Masanın önüne diz çöküp "Son bak yemin ederim son... 2 saat sonra otobüsüm kalkıyor yıkat şu çamaşırları hadi gözünü seveyim... "

Ağlama derecesindeki yalvarışlarıma dayanamayan 50 yaşında 5. kocayı çürütmüş Sebile teyze "Allah seni ıslah etmesin. Git koy çamaşırları.. " deyince bir hışımla kalkıp camaşırları makineye attım. Tamam ayarı yaparken fazla dikkat etmemiş olabilirim. Herneyse Sebile ablanın yanağına öpücük kondurup alel acele kuzenimin yanına koştum. İş görüşmesinde giyineceğim kıyafetleri ondan alıcaktım.

Başıma Gelen En Güzel Şey(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin