Sabahın köründe kalktım, hazırlandım. Annem ve babamda uyanmışlardı ve kahvaltı yapıyorlardı.
"Mosol kozom son yomoyocok moson" baba önce bi ağzındakileri bitir yeaa
"Yok baba, ben tokum"
"Hadi canım? Rüyanda mı yedin? Otur şuraya küçük hanım" lan annem bana acayip laf sokuyor, evden gidiyorum 1 ay yokum son günüm kadın hala laf sokma peşinde, hayırda diyemedim tabi kalbini kırmak olmaz şimdi kadının son gün
"E hadi koy bakalım bir bardak çay evdeki son kahvaltımızı da edelim, artık orda otlar mıyız böcek mi yeriz bilemem" ben böyle diyince annem önce kızardı sonra bi ağlamaklı oldu bi ağlamaklı oldu anlatamam
"Ne son kahvaltısı kız, altı üstü 1 ay yoksun" yaaağğğ anneeeğ yapmasanaağ böyleğ benide ağlatıcaksıığn
"Haklısın anne, sende ağlama telefon falan var konuşuruz, hadi koy çayımı bir an önce karnımı doyurayım geç kalıcaz" annem çayımı koydu kahvaltı ettik sonra ben valizimi almak için odama çıktım. Aşağı indiğimde annemle babam oturuyolardı 'kalksanıza lan geç kalıcaz' bakışımı ikisine birden attıktan sonra babam
"Geç otur şuraya azcık konuşalım sonra gideriz" dedi e el mahkum napıcan oturdum bende dinlemeye başladım
"Masal bak kızım -eyvah annem nutuk çekicek yandık- orda kendini aç bırakma, bizi de habersiz bırakma, sürekli ara, canın sıkılırsa daha fazla kalmak istemezsen haber ver biz seni alırız, kendine çok dikkat et" dedi ve işte yine o ağlamaklı ses tonu, ve koruyucu prensim babam
"Benim kızım kocaman kız oldu, kendine bakabilecek yaşta artık, bunların hepsini kendisi de düşünmüştür eminim, prensesim sen yine de bizi habersiz bırakma annenin söyledikleride aklında bir yerlerde dursun" dedi ve bana kocaman sarıldı çok odun bir kız olmama rağmen ikisi birden beni ağlatmayı başardı babamı bırakıp anneme sarıldım annemde bana sarılırken küçük çocuklar annelerinden ayrılırken nasıl ağlarlarsa aynı o şekil ağlıyordu gözlerimi silip
"Hadi amaaa artık gidelim zencolar, geç kalıp gidemicem sizin yüzünüzden" diyip bi kahkaha patlattım. Annem 'zenco ne kız' bakışı atıp ayakkabılarını giydi ve çıktı, ardından babam ve ardından bütün eve göz gezdirip kapıyı örtüp bende çıktım.
Havaalanına geldik gelmesine de gelene kadar yolda kaç kere aradılar sayamadım. Uçağı kaçırıyodum lan az kalsın, hayalime bu kadar yaklaşmışken en zor kısmı vedalaşmayı bile atlatmışken uçak kaçıyordu amk. Neyse annemle babamı öptüm ve uçağa doğru fırladım. Milletin ölümcül bakışlarıyla yerime oturdum. Kulaklıklarımı takıp gözlerimi kapattım ve gözlerimi açtığımda içerde bi hareketlilik vardı. Gelene kadar hayvan gibi uyumuşum ve şuanda da sanırım iniş yaptık. Sırayla uçaktan indik ve bizi kamp alanına götürecek otobüsü beklemeye başladık. Tam tek başıma oturmuş etrafı 'ulan tek forever alone takılan ben miyim' bakışlarımla süzüyordum ki yanıma taşlar taşı bir çocuk oturdu.
"Boş mu" ordan bakınca dolu gibi mi gözüküyor beybisi
"Merhabaa, evet boş" dedim sevecen bir ses tonuyla ama o hödük bu sırada kulaklıklarını çoktan takmış müzik dinlemeye bile başlamıştı. Zaten yakışıklı biriyle konuşma rekorumu kırmıştım, zirvede bırakayım diyip laf atmadım. Bende geldiğimi haber vermek için annemleri aradım.
"Anne biz geldik birazdan bizi kamp alanına götürmek için bir otob- anne kapatmam lazım otobüs geldi sonra görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Mükemmel bir zamanlama yapıp ben annemle konuşurken gelen otobüse en son binerken içimdende otobüse sövüyordum. Büyük ihtimal oturcak bir yer kalmamıştır diye düşünürken şu otobüsü beraber beklediğimiz hödüğün yanı boştu intikam zamanııı. Yanına gidip
"Boş mu" diye sordum ve hemen ardından sarsılarak yere kapaklandım kalktığımda piç gibi sırıtan taş bir hatun gördüm ve kız
"Hayır canım dolu" dedi ve yerime oturdu. Lan kevaşe sen nasıl beni itip benim yakışıklı hödüğümün yanına oturursun şimdi ben seni ordan kaldırmaz mıyım? Kızı saçından tutup yere doğru çektikten sonra oraya kendim oturdum ve piç gülüşümle kıza baktım kız bana kızgın bir boğa gibi bakıyodu lan ben bi yusuf yusuf oldum tabii. Tam kavga çıkacakken otobüsün muavini
"Sorun mu var kızlar" diye sordu. Adının Ceyda olduğunu sonradan öğrendiğim kız
"Evet var şu kız beni şiddet kullanarak oturduğum yerden kaldırdı" diyerek beni gösterdi. Tam 'sıçtım bez getirin' bakışımla muavine bakarken tontoşlar tontoşu muavinimiz kıza kendi yerini verdi ve bu sorunda böylelikle -şimdilik- ortadan kalktı. Sonra bi ara gözlerim yanımdakı meteor hödüğe kaydı. O bütün bu olayları yüzünde kocaman bi gülümsemeyle keyifli keyifli seyrediyordu.
"Hayırdır hoşuna mı gitti" dedim. Ulan bende de ne cesaret var hee. Çocuk omuz silkti ve
"Noldu hoşuma gittiyse nolcak" a aaa terbiyesize bak yaa nasıl konuşuyon kızlarla katkısız hödük yeminlen
"Aynısını sanada yapabilirim çok hoşuna gittiyse" yeeaaa öyle kapak olursun bana senin yakışıklılığın sökmez canısı
"Peki asi kız, sinirlenme" bak bak sırıtıyo bi de, oğlum komik olan ne söyle de bizde gülelim, hayır yani açıkta bi yerimizi mi gördün
"Asi kız mı? Adım Masal" sinirlenme Masal, sakin ol Masal, ergen kız triplerine gerek yok Masal.
"Memnun oldum asi kız bende Baturalp"
MERHABA YENI BOLUMLE KARSINIZDAYIM. ARKADASLAR EGER HIKAYE KOTU GIDIYORSA SOYLEYIN CEKINMEYIN. BENIM SIZIN FIKIRLERINIZE IHTIYACIM VAR. AMA DAHA IKINCI BOLUMDEYIZ VE ASIL KONUYA DAHA GECEMEDIGIM ICIN SIZDENDE HEMEN BIR YORUM BEKLEMIYORUM. SADECE HIKAYEM ISTEDIGIM OKUMA ORANINA ULASIRSA DEVAM EDECEGIM. SIZIN OKUMANIZ BENIMDE YAZMA ISTEGIMI GETIRECEK. YENI BOLUM NE ZAMAN GELIR BILMIYORUM. HE BI DE VOTE VERMEYI UNUTMAYIN. SEVIYORUM SIZI MASAL OKUYUCULARI. HADI ALLAHA EMANET:')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASAL
Teen FictionSelam arkadaşlar ben Masal. Masal Aydın. Lise 3e geçtim. Fazla bir güzelliğim yok, kumralım, kahve rengi saçlı, kahve rengi gözlüyüm. Orta boyluyum. Herşeyin ortası yani arada kalmışım. Dikkat çeken tek özelliğim erkeksi tavırlarım. Tabii öyle erkek...