Baturalp'le daha fazla uğraşamayacağımı anlayınca kulaklığımı takıp kendimi uykunun kollarına bıraktım. Otobüste uyuyamayan insanların aksine derin bir uykuya daldım. Uyku sonuçta dağda, taşta, bayırda da olsak her türlü uyurum. Uyandığımda gözlerimi hafif hafif aralarken kendimi Baturalp'in omzunda yatarken buldum ve şok olmuş bir şekilde gözlerimi kocaman açtım. Uyandığımı anlamış olacakki Baturalp
"Kış uykusuna mı yattın be kızım neredeyse geldik" diyip bir kahkaha attı ama abartılı bir kahkahaydı. Herkes dönüp bize baktı. 'Ayı mı dedi la bu bana' diye düşünürken muavinimiz
"Arkadaşlar geldik" dedi ve sonra araba durdu. Herkes çantalarını alıp arabadan indi. Arabadan indiğimde annemleri aradım ve telefonu kapattığımda herkes çadırını kurmuştu. Daha önce hiç çadır kurmamış olmama rağmen kurmaya çalıştım ve tahmin ettiğiniz gibi sonuç tam bir hüsran. Bu sırada bizim Baturalp bey çadırını kurmuş önünde oturuyordu. Herhalde yardımcı olur dedim ve yanına gittim
"Çadır kurmayı biliyo musun"
"Hayır Masal kurulu getirdim çadırı" tamam saçma soru olduğunu biliyorum ama seninde saçma bir cevap vererek terslemene gerek yoktu moron
"Dalga geçmesene be, çadırı kuramadımda yardım eder misin diye sormaya geldim" gözlerini devirerek bana baktı ve onu kaldırmam için elini uzattı bende tutup kaldırdım ama elini tutunca böyle değişik bişiler oldu içim titreşti hoş oldum yani. 'Masal mal mısın amk' iç sesim bana yine saydırıyor lan fena yapıcam bi gün bunu. Ben mal mal bunları düşünürken hala Baturalp'in elini tuttuğumu fark edip anında bıraktım, utancımdan domates gibi olduğuma eminim. Kafamı öne doğru hafifçe eyip eşyalarımın olduğu yere doğru gittim. Baturalp'te peşimdeydi. Yani ben öyle sanıyordum. Değilmiş. 'Nerde la bu çocuk' bakışlarımla etrafı süzerken yanıma bir çocuk geldi. Gülümseyerek
"Selam" ay seni yerim ben o ne tatlı selam demektir lan
"Selaam" istediğim zaman ne kadar sevimli görünebildiğimi bir kez daha anladım
"Yardıma ihtiyacın var sanırım, ben kurarım çadırını" şimdi çocuğa 'hayır efendim kuramazsın çünkü Baturalp kurucak' diyemem tabii! hem zaten Baturalp bey çağırdığım halde gelmedi bu çocuk bana kendi ayaklarıyla geldi lan kurtarıcı meleğim benim
"Çok iyi olur, teşekkür ederim" dedim ve çadırı getirip çocuğun önüne bıraktım
"Bu arada ben Yiğit ve sen?"
"Masal" diyip gülümsedim ve uzattığı elini sıktım. Baturalp'in aksine çok cana yakın ve kibar biriydi Yiğit. Daha sonra çadırı eline aldı ve
"Sen şu uçtan tut ve ben söyleyene kadar bırakma, gerisini bana bırak prenses" dedi ve göz kırptı. Aman Allah'ım bana prenses dedi ve dahası göz kırptı. Yiğit'ciğim ben daha çok gencim yavrum önümde daha girmediğim bir üniversite sınavım var canım beni kalpten götürmeye niyetli misin bebeğim. Bunları düşünürken bir yandanda 'tamam' anlamında kafamı salladım. Yiğit'te çadırımı kurmaya başladı. Bir kaç tahtayı çaktıktan sonra önceden bir bez yığınını andıran çadırım şuan tam anlamıyla çadıra benziyordu. Bu sırada arkamdan birisi "Masal" diye seslendi. Çadırı tutmam gerektiğini unutup çadırı bırakıp arkamı döndüm ve Yiğit'in tiz bir çığlığıyla irkildim.
KISA BIR BOLUM OLDU FARKINDAYIM AMA ETKILEYICI BIR YERINDE BIRAKMAM GEREKIYORDU. OYLE BI ZORUNLULUK YOK AMA OYLE. NEYSE SACMALADIM GALIBA 1 SN.
CANIM OKUYUCULARIM SIZDEN BIR ISTEGIM VAR LUTFEN GORUSLERINIZI VOTE OLARAK YA DA YORUM OLARAK BELIRTIN CUNKU SUAN HIKAYENIN GIDISATI HAKKINDA HIC BIR FIKRIM YOK TAMAMEN AKLIMA NE GELIYOSA ONU YAZIYORUM DIYEBILIRIM. SIZIN DUSUNCELERINIZ BANA FIKIR OLUCAK. YENI BOLUME KADAR SAGLICAKLA KALIN:))):):))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASAL
Teen FictionSelam arkadaşlar ben Masal. Masal Aydın. Lise 3e geçtim. Fazla bir güzelliğim yok, kumralım, kahve rengi saçlı, kahve rengi gözlüyüm. Orta boyluyum. Herşeyin ortası yani arada kalmışım. Dikkat çeken tek özelliğim erkeksi tavırlarım. Tabii öyle erkek...