Ter kan içinde ağçlık bir ormanda koşuyordum arkamdan bir ses son ses yankı buldu "Kaçma dur" bu ses anneme aiti.
"Anne?"
Annemiydi gerçekten.
"Anneeeeee!"
Diye çığlık atım.
"Zena bekle ,beni bekle."
"Bekliyorum anne nerdesin gel annem" göz yaşlarım çığlıklarıma eşlik ediyordu.
Bir karaltı bana doğru geliyordu ,gördüm.
"Anne sen misin?"
"Anne?"
Elleri up uzun , boyu iki metereye varan saçalrı ise kül renginde yeri süpüren biri bana doğru geldi.
"İmdattttt" diye çığlık atım dev olanın saçları yüzünden çekildi bana gülümsedi.
Bir hırıltı koptu bana doğru yavaş yavaş adımlarla geldi.
Arkasından annemin sesi "Kaç oradan Zena kaç"
Son ses çığlığı beni harekete geçirdi.
Arkama bakamdan koşmaya başladım sert rüzgar yüzümü yalıyor , çalılıklar vücüdumun değdiği yerleri çizip kanatıyordu.
Koştum koştum ne kadar koştuğumu bilmeden nefes almadan , acımı hisetmeden.
Artık nefesim de ,ayakalrım da bana yardım etmiyordu.Nefes nefese arkama baktım hiç birşey yoktu. Bende durup nefes alamya başladım.
Annem o önümde dibimde annem yaa yanımda sevinçten ağlamaya başladım.
Koşup kolarının arasına girdim onun koları belimi sararken mis kokusunu içime çektim.
Ayrıldığımız da yüzünü ellerimin arasına alıp "Neden pes ettin?"
O bu sorumdan sonra şiddetlice ağlamaya başladı.
Yere doğru çekilemeye başladım san ki yada ayakalarım artık dayanamıyordu , o da benle beraber yere çömeldi."İsteyerek değil kızım isteyerek değil."
"Sensiz çok zor anne dayanamıyorum , nefes alamıyorum ayakta duramıyorum. Sırf muhatçlıktam dolayı herşeye katlanmak zorundayım anne."
Gözyaşlarım bir bir akarken.
"Dayan kızım geçecek ben senin hep yanındaydım hepde olacam."
Daha çok sıkı sarıldım bi daha sarılamayacam nasıl olsa daha çok kokladım bi daha koklayamayacağım gibi . Herşeyi tam istedim o an her parça tam olsun gerçek olsun istedim.
"Zena sana diyeceklerimi sakın unutma yerine getir kızım." Benden onay bekleyen bakışlarla
ben de tamam anlamında kafa saladım.
"Sakın ondan gittme o sana iyi bakacak Jamese'e inan tamamı?"Tam nedenini soracaken yine o dev belirdi karanlılta.
Annemi kolarımın arasından çekip götürdü arkasında çığlıklar içimde bir beni bırakarak.
Arkadan bir ses.
"Bugünü unutma" diye.Kan ter içinde uyandım boğazım kurumuştu.
Bu nasıl kabustu? Annem? öldüğünden beri ilkez gördüm rüymada ne kadar çok özlemiştim onu , içim burkuldu.
Peki annem neden James'ten ayrılmam gerktiğini söyledi?
Kafam allak bullak olmuştu bu da neydi şimdi.
Sanki kafam içi boşmuş gibi yeni yeni dertler çıkıyordu.Komidinin üstümde duran sudan bir kaç yudum biraz olsa sakinlerişim diye.
Yataktan ayaklarımı sarkıtıp derin bir nefes aldım.
Gün doğmuştu hata öğlene geliyordu saat ne kadar çok uyumuştum.
Banyoya doğru ilerledim bir duş alsam iyi olurdu.
Banyoya girip aynadan kendime baktım.
Dün hiç bir şey yapmadan direk yatağa gitip uyumuştum o yüzden kıyafete , makyajda hala duruyordu.
Üstlerimden kurtulup sıcak bir duş almaya başladım.
Duştan çıkıp banyo dolabında yedek eşortman ve iç çamaşırları giyindim.
Aynada kendime bakarken saçlarımı at kuyruğu şeklinde topaldım.
İçeriye açılan kapıyı açıp içeroye girdim.Acıktığım jerhalimden beliydi o yüzden mutfağa inemeye karar verdim.
Mutfağa indiğim de yine o sarışın çocuğu gördüm James'le konuşuyorlardı.
"Dünki iş çok iyiydi. Ares kudurmuş halde." sarışın çocuğun sözleri ikisininde hoşuna gitiki kahkaha atmaya başladılar.
James'in gözleri bende kaldı ve ardında arsız bir gülüş yoladı sonra "Tabi Zena'nın yardımıyla." gözlerimin içine bakarak söylemişti bir ürperti gelmişti bana.
"Öyle değil mi Evan?"
demek sarışın Evan'mış.
Evan bana dönerek sırıtıp "Öyle James." dedi.
Onalara doğru adımladım.
"Bence artık benimde neler döndüğünü ögrenmem lazım öyle değil mi Evan? James?"
İkisi de birbirine imalı imalı bakışlar atıp bana döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVELYA
FantasyBeyaz gelinliğine toz bulaşmıştı. Gözlerim şişmişti yani eminim. Tozlanmış , harabe evde tek başıma gelinliğin başında oturmuş ağlıyordum. İki sene önce acım hala taze. Annemi trafik kazasında kaybettim. Feci şekilde can verdiği söylenmişti bana. Za...