Melez Kampı

422 31 6
                                    

Bu bölümde baya bir düşündüm -hatta bir ara silip yeniden yazdım- o yüzden de biraz gecikti.Bu bölüm biraz kısa olduğu için diğer bölüm olabildiği kadar kısa sürede gelecek.Umarım beğenirsiniz :) 

''Evinize hoşgeldiniz.'' diyerek onları karşıladı Kheiron.

İlk bakışta bir okul gibi görünse de, bu yer Annabeth ile Percy için kelimenin tam anlamıyla ev demekti.En güzel ve en kötü zamanlarını burada geçirmişlerdi.Ve burası onlar için çok şey ifade ediyordu.Gerçekten de kısa sürede kampı, Kheiron'u, kamp arkadaşlarını, özellikle de Kıvırcık'ı çok özlemişlerdi. 

Hasret kaldıkları kampın havasını içlerine çektikten sonra gidip kulübelerine yerleştiler.Öğle yemeğinde buluştukları zaman Kıvırcık koşarak onlara sarıldı.

''Hey dostlarım, ne var ne yok?'' 

Olanların özetini Kıvırcık ile paylaştılar.Kıvırcık gözlerini kocaman açarak heyecanla konuştu:

''Vay canına, dostum bu harika! Düşünsenize, Tartarus'taki dehşet verici bir düşmanınız sizi öldürmek istiyor! Çok havalı!''

Annabeth kafasını iki yana sallayıp Kıvırcık'a durumun ciddiyetini anlatmaya çalıştı.Beceremediğini farkettiğinde bu durumu Kheiron'a anlatmaları gerektiğini söyledi.Akşam yemeğinden önce Kheiron'un boş boş dolandığı bir zamanda onu yakalayıp her şeyi anlattılar.Kheiron, şaşkınlıktan neredeyse küçük dilini yutacaktı, duyduğu zaman.Bir süre sessiz kaldılar.Aradan birkaç saniye geçtikten sonra Annabeth, konuşmaya başladı:

''Sence, bu ne anlama geliyor?''

''Bence sizin bu yaratıkla küçük bir kan davanız var.Nasıl veya nereden bilemiyorum ama, size fazlasıyla öfkeli görünüyor.''

''Yani bunun eski bir olaydan kaynaklandığını mı düşünüyorsun? Bence bunun yakın zamanda yaşanan olaylarla bir alakası olabilir. ''

''Sanmıyorum.Hatta ben bu yaratıklardan biriyle ilgili bir efsane biliyorum.Yalnız bu olayı ayrıntılarıyla öğrenebilmemiz için çok eski bir kaynak gerekiyor.''

Kheiron, biraz düşündükten sonra konuşmasına devam etti:

''Çok uzun zamandır gizli tuttuğum bir kitaplığım vardı.Orada bundan asırlar öncesinin kitapları dahi var.Bence ipuçları bulabiliriz.''

''Peki ya nerede bu kitaplık?''

''Fazla uzakta değil.Yalnızca yarım saatlik bir mesafe var.''

Percy, gözlerini devirip alaylı bir ifadeyle homurdandı:

''Ya, çok yakınmış.''

Kheiron ona aldırmayarak devam etti:

''Hadi, öyle dikileceğinize düşün peşime, hızlıca gidip dönelim, akşam yemeğini kaçırmak istemiyorum.''

Olimpos Canavarı 1: Lanetin TarihiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin