Minik Bir Kuş Meselesi

371 28 0
                                    

Ateş'in Ağzından
Nazlı'nın bağırmasıyla korktum ve direksiyonu sağa sola çevirdim. En sonunda frene bastım ve araba baya sarıldıktan sonra durdu. Hepimiz korkudan konuşamıyorduk. Bir kaç dakika sonra kendime geldim ve Nazlı'ya döndüm.
Ateş : Nazlı iyi misin? Bir şeyin var mı?
Nazlı :Çarpmadın dimi ona?
Ateş : Neye Nazlı neye bomboş yolda neye çarpayım.
Nazlı : K-u-ş-a
Ateş : Ne kuşu?
Nazlı : Gördüm yolun ortasında bir kuş vardı.
Ateş : Nazlı o kuş daha biz yanına gelmeden uçtu gitti yani çarpmadık. Senin bu telâşın yüzünden kuşa bir şey olmadı ama az kalsın bize oluyordu.
Fethi : Eylem afedersin ama üzerimden kalkabilir misin?
Eylem : Ben de şu an onu yapmaya çalışıyorum ama kolum ve bacağım bilmediğim bir yere sıkıştığı için kalkmam imkansız gibi bir şey. Ulan Nazlı şuradan bir çıkıyım ben sana yapacağımı biliyorum kör müsün kızım? Kuşun gittiğini nasıl ?

İkimizde arkamıza döndük manzara biraz değişikti. Fethi koltuğa yarı uzanmış vaziyetteydi ve Eylem'de onun üzerine düşmüştü.
Ateş : Dayıoğlu bu nasıl oldu?
Fethi : Abicim o nasıl manevraydı ya araba kullanmayı mı unuttun? Yenge sana da tebrikler koskoca kuşu nasıl görmedin aklım almıyor.
Nazlı : Ay tamam üzerime gelmeyin görmedim işte. Asıl siz kendi halinize bakın Eylem kalksana.
Eylem : Bu kız hem kör hem sağar oldu galiba. Kalkamıyoruz dedik ya kalkma imkanım olsa kalkıcam herhalde.
Fethi : Ha bide kalkmicaktın
Eylem : Meraklı değilim senin üzerinde durmaya zaten kolum acıyor. Nazlı yardım eder misiniz?
A-N : Ha efendim
Fethi : Ateş, Eylem şunu söylemeye çalışıyor "Öyle mal mal bakacağınıza gelip yardım edin de kalkalım."
Nazlı : Ateş gel şunları bi ayıralım.
Arabadan indik ve arka kapıları açtık. Eylem'i sıkıştığı yerden çıkartırsak herşey tamamdı ama olmuyordu çok kötü sıkışmıştı.
Nazlı : Ateş bu demir gibi bi şey çok ağır kalkmıyor. Eylem sende hem kolunu hem bacağını sıkıştırmayı nasıl becerdin
F-E : Hiç söylenme hepsi senin yüzünden!
Nazlı : Offf
Fethi : Abicim bi itfaiye falan mı çağırsak?
Ateş : Saçmalama be ne itfaiyesi tabur hemen şurada beş dakikaya varırız. Biraz daha böyle dayanın orda hallederiz.
Nazlı : Olmaz
Ateş : Nazlı sana ne oluyo?
Nazlı : Babam görürse.
F-E : Aynen hee
F-E : Ya biz neden hep aynı anda konuşuyoruz?
F-E : Off
Ateş : Komutanım görse ne olur ki sonuçta istemeden oldu durumu anlatırız. Hadi Nazlım arabaya bin gidelim.
Nazlı : Tamam.
Arabayı sürüyordum. Dikiz aynadan bakarak
Ateş : Orda havalar nasıl?
Eylem : Kolum ve bacağım çok ağrıyor.
Fethi : Sanki ben beş yıldızlı oteldeyim. Kızım sen kaç kilosun ya?
E-N : Salak bi kıza kaç kilosun diye sorulmaz!
Ateş : Tamam tamam geldik. Nazlı sen bunların yanında dur ben bizimkileri alıp gelicem.
F-E : Çabuk Ol!
Fethi'nin Ağzından
Ateş' i bekliyorduk. Benim sadece belim ağrıyordu ama onun canı daha çok acıyordu. Nerden biliyosun diye sorarsanız da. Biraz garipti ama hissediyordum. Eylem inatçı, atarlı ama güzel kız. Eylem'de beni ona çeken, sürükleyen birşey vardı. Gözlerinin içine bakınca kendimden geçiyordum.
O da benimle uzun süre göz teması kurmamaya çalışıyordu.
Ateşler geldi.
Yavuz : Oğlum bu ne hal?
Mücahit : Komutanım ben bakamicam. Çaylak sende kapat gözünü daha küçüksün.
Fethi : Manyak manyak konuşma. Komutanım siz yanlış anladınız. Eylem'in kolu ve bacağı sıkıştığı için kalkamıyor. Ateş'te sizi bize yardım edin diye çağırdı zaten öyle değil mi Ateş?
Ateş : Evet evet.
Eylem : Yavuz Abi babam nerde?
Yavuz : Komutanımın işi çıktı bir iki saate anca gelir.
Fethi : Tamam o zaman keşanlı aşık hadi abicim kaldırın şu Eylem'i üstümden.

      ***********************
Uzun uğraşlar sonucu
Mücahit : Oh be sonunda çıkardık.
Eylem : Aaaahhhhhh!!!
Nazlı : Ne oldu Eylem?
Eylem : K-o-lu-m kolumu hareket ettiremiyorum çok ağrıyor!
Aşık Eylem'in koluna baktıktan sonra
Aşık : Komutan çok kötü kırılmış. Acilen hastaneye gitmesi gerekiyor.
Nazlı : Ne! Eylem çok özür dilerim kardeşim hepsi benim yüzümden oldu.
Eylem : Tamam Nazlı. Artık yapılacak bir şey yok hadi hastaneye gidelim.
       Nazlı'nın Ağzından
Yoldaydık. Kendimi suçlu gibi hissediyordum. E zaten suçlu bendim. Gözlerim dolmuştu neredeyse ağlayacaktım ama ağlamadım. Ah Nazlı ah yolun ortasında ki koskoca kuşun uçtuğunu nasıl görmezsin.
Ben böyle kendime kızarken
Ateş : Hadi hastaneye geldik.
Fethi inerken Eylem' e yardım etti. Direk acil bölümüne girdik durumu kötü olduğu için ordan ortopediye yönlendirdiler. Röntgen çekildi ardından kolunun yarısına kadar alçıya aldılar. Hastanede işimiz bitmişti. Eve doğru yola koyulduk.
Eylem : Nazlı
Nazlı : Efendim Eylem
Eylem : Nazlı şimdi doktor benim sağ kolumu alçıya aldı.
Nazlı : Evet
Eylem : E geriye sol kolum kalıyor.
Nazlı : Eyvah.
Fethi : Nazlı niye bu kadar telaş yaptın ki.
Nazlı : Eylem bütün işlerini sadece sol eliyle yapması gerekecek.
Fethi : E evet geriye sol eli kaldığı için sol eliyle yapacak bu gayet basit bir açıklama.
Nazlı : Ama Eylem o koluyla hiç birşey yapamaz ki hep kırar döker.
Fethi : Ama bi süre sonra alışır herhalde.
Nazlı : Yok bu öyle değil. Daha önce de kaç kere denedik olmuyo beceremiyor. O yüzden yemeğini biz yedirip, üstünü biz giydiriyorduk.
Fethi : Eylem ?
Eylem : Tekrar söylememe gerek yok işte duydun. Olmuyo kullanamıyorum. Çok tersime geliyor. Kaç kere denedim ama olmuyo.
Ateş : Siz nasıl ikizsiniz ya azıcık birbirinize benzeyin.
Fethi : Aynen he.
Ateş : Aşkım o zaman şimdiden Allah yardımcın olsun.
Nazlı : Ha ha  gerçekten çok komik.
Ateş : Tamam ya kızma hemen Kelebek.
Eve vardığımızda Ateşler yukarı kadar bizimle çıktılar. Zile bastık. Annem kapıyı gülerek açtı ardından Eylem'in kolunu görünce
Güler : Kızım! Ne oldu sana?
Eylem'le birbirimize baktık ve
E-N : EYVAH!

    Selam. Evet yeni bölümle sizlerleyim inşallah beğenirsiniz. Yorum ve votelerinizi bekliyorum.

Kader (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin