Ateş'ten
Kapıyı bir açtık karşımızda eli silahlı bir adam vardı. Kızlar korku dolu gözlerle bakıyorlardı. Birden karşımıza çıktığı için silahımıda çıkaramamıştım.
Nazlı: Sen kimsin!? Annem nerde!?
#: Gir içeri! gir! gir! gir!
Bir çırpıda silahımı çıkarıp adamı vurabilirim ama kızlar var. Adamın bizi itmesiyle salona girdik. Güler Ablada oradaydı, elleri ve ayaklarıda bağlıydı. Bir sorun daha vardı ki adam tek değilmiş. Salona girdiğimizde üç adam daha vardı çünkü.
N-E: Anne!
Güler: Eylem! Nazlı!
Nazlı birden hiddetlendi ve adama doğru hızlı adımlar atmaya başladı, engel olamadım.
Nazlı: Ne istiyorsun lan bizden!!! Kimsin Sen! Kimsiinn!!!!
#: Bağırma kes sesini!!!
Adam Nazlı omuzlarından güçlü bir şekilde itmişti. Tam düşüyordu ki zar zor tuttum.
Ateş: Lan kimsin! Ve ne istiyosun! Ne Bok işin varsa benle hallet kızlara bulaşma o***** ç*****!!!
Son iki kelimemi söylerken çok bağırmıştım ve farkında değildim. Kimsede almamıştı zaten. Nazlı'yı bıraksam adamın üzerine uçacaktı. Eylem desen çok sakin duruyordu.
Hepimiz farklı şeyler düşünüyorduk galiba. Ama adamın telefonunun çalmasıyla hepimiz pürdikkat onu dinledik. Ya o değil bizim neden ellerimizi falan bağlamadılar Hayır yani prosedür böyle değildi sjsjsjsjsjs (😁).
#: Adamlar geliyor mu?
*: .............
#: Oğlum git zile bas gelmek üzerelermiş.
*: .................
#: Ha bu arada biz sadece kızları alıcaktık ama bir tane de adam geldi onuda aldık içeri. Erdem'in damadı galiba.
*: ...........................
#: Tamam siz hazırda bekleyin.Fethi'den
Arabada öylece Ateş'i bekliyordum. Çay kahve falan mı içiyorlar ya hala gelmedi. O sırada 5-6 tane adam binaya doğru gidiyorlardı. Bunlar kim ya tipsiz tipsiz. Oha adamların hepsinde silah var. Tamam yani benimde üzerimde şu an silah var ama ben askerim. Onlar kime göre neye göre taşıyorlar o silahı. Baya kıllandım şimdi hee. Ateş'te hala gelmemişti zaten. Acaba Ateş'i arasam mı? Yoksa direk taburu mu arasam. Yok yok önce hiç birşey olmamış gibi bir Ateş'i arayıp olayı tam olarak anlamaya çalışayım. Hiç birşey olmamış gibi konuşucam çünkü karşıma başka biride çıkabilir. Ateş'i arıyordum.Ateş'ten
Öyle mal mal koltukta oturuyorduk. O sırada zil çaldı ve odadaki adamların hepsi kapıya gitti. Gerizekalı mı bunlar hepsi gidiyor ya biz kaçsak o zaman ne yapacaklar.
Ateş iç ses; Oğlum salak salak konuşma kimin tarafını tutuyorsun!
Tamam ya bir an düşüneyim dedim iç ses hadi by by.
Birden cebimdeki telefon çaldı ama titreşimdeydi. Bu salaklarda hem bizi bağlamamıştı hemde hepsi içeri gitmişti. Bunlar daha çaylak galiba. Her neyse telefonu cebimden yavaş yavaş çıkardım arayan Fethi'ydi. Açtım ve elimden geldiğince şifreli konuşmaya çalıştım. Aman sanki şifreli konuşmasak Ne olacak adamlar ortalıkta yok, maksat havamız olsun her neyse, telefonu açtım işte.
FetAt tel konuşması;
Fethi: Alo Karabatak Sen misin?
Ateş: Evet benim
Fethi: Abicim başınız mı belada?
Ateş: 4 kişi misafir olduk. Çok misafir perverler. En az 15 kişi ağırlıyor bizi. Karnımız doymadan gelin.
Fethi: Karabatak sorun çıkarmadan bekleyin kızlara söyle korkmasınlar. Biz yarım saat içerisinde gelicez.
Ateş: Çabuk olun.
FetAt tel son.
Hemen telefonu kapatıp cebime koydum. Zaten bir kaç saniye sonrada şapşallar odaya geldiler. Ama 14 kişilerdi. Çüş yani. Ha birde daha odanın dışındakilerde var.
Ateş: Şştt dayıoğlu metre var mı
#: Sanane!
Ateş: Hayır yani varsa söyle lazımda. Şu salonun kaç metrekare olduğunu ölçücem. Acaba daha ne kadar adam girer buraya🤔.
Ateş iç ses; Salak
Ya salak diyip durma şurda konu açmaya çalışıyoruz. İstihbaratçıyız biz oğlum.
Ateş iç ses; Biz de devenin nalı zannetmiştik zaten dimi. Oğlum başka açıcak konu mu bulamadın. Yok metreymiş yok ölçücekmiş salak ya.
Ya yeter kes sesini!
Nazlı: Ateş sen ne yapıyorsun sabahtan beri.
Ateş: Sabahtan beri burdamıyız aşkım.
Eylem: Aha! 1-Fethi 2-Ateş oğlum siz espiri falan yapmayın, yapamıyonuz çünkü.
Nazlı: Ya onu bunu bırakında bunlar niye bizi böyle tutuyorlar.
Ateş: Bilm-
#: Siz ne konuşuyorsunuz orada fısır fısır!?
Ateş: Hiç öyle havadan sudan.
#: Ne konuşuyorsunuz!
Ateş: Bizim böyle yastık altında bilezikler falan varda acaba bozdursak mı? Yoksa fiyatların yükselmesi için beklesek mi? Onu konuşuyorduk. Şştt beyler sizde hiç tanıdık kuyumcu var mı? Şöyle bize bi kıyak geçse he?
#: .....................
Ateş: Eniştelerdende mi kuyumcu olan yok ya. Valla ben anlamıyom şu Enişteleri, o dobloya verecekleri parayla kuyumcu dükkanı açabilirler, ama yok, adamlarda illa o doblodan olcak.
Nazlı: Canım yani senin de Enişte olmana az kaldı bence büyük konuşma.
Ateş: Ne diyosun baldız alayım mı bi doblo.
Eylem: Enişte bence Fethi'yle ortaklaşa alın, nasıl olsa aynı unvanı tanıyacaksınız.
Ateş: Vallaha mı? Allaaaaahhhh!!! Halay çekicem derken köşeden döndüm, malum gelen 14 şahıs sayesinde oda daraldı.
Nazlı: Eylem?(gözleriyle Güler'i işaret ederek)
Güler: Eylem???
#: YA YETER SUSUN?
Eylem: Lan beynim yandı! Amacınız NE! Ellerimizi ayaklarımızı bağlamıyonuz, g*tümüze başımıza birşey yapmıyonuz. Ha işkence falanda yok. Sadece sus. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz. Okul mu lan burası! "SUS" demekten başka birşey yapmıyonuz a**** k****** ç********!!
Ateş: Ya ben siz varsınız diye ağzımı bozmak istemedim. Eylem mübarek saydırdı resmen.
Nazlı: Eylem bu Napıcan işte.
#: Senin canın işkence istiyor galiba
Adam Eylem'in kolundan sıkıca tutup götürüyordu. Eylem ise direnmeye çalışıyordu ama fayda etmiyordu.
N-G: EYLEEEEMMM!!!!!
~SON~Wattpadde iyi gezinmeler.
Yeni bölüm ile ilgili tahminlerinizi yazın.
Görüşürüz...
SÖZ'LE KALIN......