4 Element

Güç

Zane. Bu Zane'di. Yaşıyordu! Ama baygın gibiydi. Hızla yere düşüyordu. Ne yapacaktık. Zane'i nasıl kutaracaktık. Derken Zane birden yavaşladı. Artık düşmüyordu. Yavaşça yere iniyordu. Ancak hala baygındı. Etrafa bakınca yanımıza gelen Matt'i gördüm. Rüzgarla Zane'i yavaşça yere indiriyordu. Zane yere inice hemen yanına koştum. Nabzına bakınca ise çok yavaş olduğunu farkettim. Hemen tedavi uygulamalıydım!

**********

Zane'i hemen okula götürdük. Revire geldik. Diğerleri dışarıda bekliyordu. Ben ise hemen Zane'i iyileştirmeye başladım.

**********

Yaklaşık iki saat geçmişti. Ancak Zane'den hala bir hareket yoktu. Artık gücüm tükenmeye başlamıştı. Korkuyordum. Zane oldukça soğumuştu. Sıcak olması gerekirdi. Sonuçta bir ateş elementiydi. Umudum tükenmişti. Elimi yavaşça çektiğim anda Zane'in etrafını buzlar kaplamıştı. Ama bu nasıl olabilirdi? O ateşti. Buz değil. Yoksa. Yoksa Zane melez bi glob muydu? Eğer öyleyse onu kimse kolay kolay yenemezdi. Aslında olabilirdi. Zaten bu patlamadan sağ çıkmasıda buna işaretti. Zane daha buz güçlerini keşfetmemişti anlaşılan. Çünkü eğer keşfetse kullanırdı. Ben bunu düşünürken bir anda Zane'in yarısı yanarken diğer yarısı buz tutmuştu. Sonrasında ise buz ve ateş bir anda yok oldu. Zane gözlerini açmaya başlamıştı. Sevinçle bağırdım:

"Zane!"

Hemen boynuna sarıldım. Ama o sarılmıyordu. Yavaşça çekilerek:

"Sen kimsin. Ben nerdeyim."diye sordu.

"Zane beni tanımadın mı? Benim Betty."

"Hayır. Ben seni ve bu yeri tanımıyorum."

Zane hafızasını mı kaybetmişti. Hayır. Olamazdı. Beni, arkadaşlarını, ailesini, yaşadıklarını unutmuş olamazdı. Bizi kurtardığını unutmuş olamazdı.

"Artık eve gitmeliyim. Her kim olursan ol umrumda değil ama çıkar beni burdan. Eve gitmeliyim. Ailem merak etmiştir."

Demek ailesini hatırlıyordu. O zaman çocukları da hatırlayacaktı.

"Merak etme seni eve götüreceğim. Ama biraz bekle."dedikten sonra diğerlerini içeri aldım.

July hemen Zane'in boynuna atladı. Daisy'de aynı şeyi yapmıştı. Peter ise gülümsüyordu. Zane onları tanımıştı. Hemen onlara durumu anlattım. Bunun üzerine onu eve götürmek üzere yola çıktık. Zane'in ailesiyle konuşmam gererkti. Onlarda onun melez olduğunu biliyor olmalıydılar. Ancak hiç bilmiyor gibi davranıyorlardı. Acaba neden böyle yapmışlardı.

**********

Zane'in evine gelmiştik. Zane sürekli bana ters ters bakıyordu. Bu beni rahatsız ediyordu. Eve gelince ailesine olan biteni nasıl anlatacağımızı başta düşünememiştim. Ancak aileside güçlerimizi biliyorlardı. Bundan emindim. Kapıyı çaldık ve kapıyı Zane'in annesi açtı. Bizi içeri aldı. Salona geçtik. Zane'in babası da oradaydı. Annesi Zane'e sarıldı. Daha sonra Zane odasına gitmişti. Artık konuşmalıydım.

   "Siz Zane'in güçlerini biliyordunuz değil mi?"

   Annesinin yüzü birden düştü:

   "Neyden bahsediyorsun sen?"

   "Bildiğinizi biliyorum. Birinizin buz birinizin ise ateş elementi olduğunu. Güçlerinizi biliyorum."

   "Sen ne gücünden bahsediyorsun" demişti babası çıkışarak.

   İtiraf etmiyorlardı. Ne yapıp edip bunu onlara söyletmeliydim. Bunu düşünürken birden Zane'in bağırmasıyla irkildik. Hepimiz birden odasına koştuk. Zane yanıyordu. Aynı zamanda da bağırıyordu. Ailesi de ona korkuyla bakıyordu. Hemen gücümü kullanıp tüm ateşi içime çektim. Zane artık yanmıyordu.

   "A-ateş mi?"dedi annesi kekeleyerek.

   "Rüzgar olmalıydı. Buna eminim rüzgar olmalıydı."dedi babası da.

   "İşte elementleri biliyorsunuz."dedim.

   "Biliyoruz ama... Ama biz rüzgarız. Zane'in de rüzgar olması gerek. Bu nasıl olabiliyor?"dedi annesi.

   "Nasıl yani. Siz ateş ve buz değil misiniz? Ama. Ama siz ateş ve buz değilseniz peki ya Zane?"

   "Bilmiyoruz!"

   "Ne ateşi ne buzu ne rüzgarı neyim ben?"dedi Zane korkuyla.

   Zane'in bunları hatırlaması gerekti. Zihin olayını yapmam gerekti. Derste görmüştük. Ancak ben yapmakta zorlanıyordum. Ama tek bi şansımız vardı maalesef. Eğer başaramazsak Zane daha eski zamanları bile unutabilirdi. Denemeliydik.

   Ailesine zihin olayını söyledim. Onlarda onayladı. Zane ateşi barındırdığı için ben yapmalıydım.

   Zane'e yaklaştım ve kafamı kafasına dayadım. Ellerimlede kafasını tutuyordum. Gözlerimi kapadım ve odaklanmaya çalıştım. Zane, Zane, Zane ve Zane. Sadece Zane'i düşünmeliydim. Birden kendimi Zane'in içinde buldum. Onun zihnindeydim. Başarmıştım. Zihni artık benim kontrolümdeydi. Düşünmeye başladım. Eski anıları. Matt'i , pek sevmesem de Lily'i ve en önemlisi beni... Birden Zane'in bedeninden ayrıldım. Başım ağrıyordu. Dayanamıyarak kendimi boşluğa bıraktım...