~ 9 ~ Siyah Hırka.

156 21 15
                                    

"Kalk gidiyoruz! "...

...

Stefanın hırıltılı çıkan sesinden biraz korkarak yerimden kalkıp olayı hala sindirememiş bir şekilde peşinden gittim. Arabasının kapılarını açıp sürücü koltuğuna hiddetle oturdu. Bende kendi derdime mi yanayım yoksa onun sinirli tavırlarına mı diyerek ön koltuğa oturdum. Arabayı hızlıca çalıştırıp son gaz otobana sürdü. Hızdan dolayı koltukla ilişkiye girmiş durumdayım. Elimi emniyet kemerinin olduğunu düşündüğüm yere götürünce takmadığımı fark ettim. Hemen kemerimi bağlayıp sıkıca tutundum. Huzursuzca ona dönüp suratına baktım. Anlamış olacak ki biraz yavaşladı.

" Stefan " dedim yumuşakça.

" Hıı ? " diyerek karşılık verdi öküz olmanın getirdiği mesuliyetle.

" Çocuğu öldür demedim sadece benden uzaklaştırmanı istemiştim. "

" Şimdi de suçlu ben mi oldum ? Tamam bir dahakine uzaktan seyrederim Grace. "  dedi çocuk gibi.

" Bunu kastetmediğimi biliyorsun. Daniel sorhoştu sonuçta ne yaptınğını bilmiyordu."

" Sorhoştu evet. Ama hatırlatırım o gece o adamda sarhoştu ve ben orada olmasaydım olaylar çok farklı olacaktı. " dedi soğuk kanlı bir şekilde. Hah hatırlatmasa ne olurdu sanki.

" Aynı şey değil." diyerek onu tersleyip kaşlarımı daha çok çattım. Derin bir nefes alarak,

" Aynı şey Danielı korumaya çalışma. " dedi.

"Korumak mı? Kimseyi koruduğum yok benim. Senin onu dövmenin olayı daha çok büyüttüğünü söylüyorum. " dedim tek bir solukta. Bu arada eve gelmiştik.

Ela irisleri büyüyerek bana döndü.

" Peki ben daha bişey demiyorum. Seni rahatsız ettiysemde özür dilerim " dedi. Son kelimeleri dişlerinin arasından söyleyerek.

Ve Stefan kapağı koyar. 

" Özür dilemeni gerektirecek bir şey yapmadığın Stefan. Neyse daha fazla uzatmayalım istersen. Ben ineyim " dedim. Ve yüzüne son bir kez bakarak çantamı da alıp arabadan indim.

Hızlı adımlarla eve girdim. Madison daha gelmemişti. Evin boşluğunu yadırgasamda hemen odama çıktıp üzerimdekileri kirli sepetine atıp ılık bir duş aldım. Bornozumu giyip çıkarken yan odadan gelen sesler Madison' in eve geldiğini söylüyordu. Banyodan çıkıp odama geçtim. İç çamaşırlarımdan sonra rahat bir eşofman takımı giydim. Saçlarımı da tarayıp kuruttum.

Yatağın üstünde duran çantamdan telefonumu çıkarttım.

2 cevapsız çağrı. Madisondan. Telefonumu da alarak kapıya doğru ilerledim. Elimi kapı koluna uzatacağım sırada birden açıldı. Karşımda meraklı iki gözle gülümseyen Madison vardı. Geri çekildim.

" Bende tam senin yanına geliyordum." dedim.

" Ben geldim işte. Nasılsın ?" diye sordu.

" Daha iyiyim " dedim ve yatağıma geçip oturdum. Oda yanıma geldi. Sarı nemli saçlarını hızlıca savurdu. Suratını ekşiterek,

" Daniel'ın hala nasıl böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. Zaten seni gelir gelmez partiye davet etmesinden anlamalıydık. " dedi tek bir solukta.

" Sakin ol Mad. Sarhoş olduğunu ikimizde biliyoruz. Ama bende ne ara o hale geldiğini anlamadım." dedim saçlarımı karıştırarak.

Eliyle omzumu okşayarak,

" Tamam boşver geçti bitti." dedi ve ardından sırıtarak, " Bizim ilgilenmemiz gerek başka konular var mesela küçük iddaamız gibi." diye ekledi.

Close Your EyesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin