Close Your Eyes

~ 8 ~ Kalk Gidiyoruz !

MultimediadaDaniel var. Avril Lavigne - Bad Girl ' i dinleyin. Hadiiyiokumalar :)

" Tamam sana iki ay süre. Var mısın iddaasına ? " dedi.

.." Varım"..

...

Dolabın karşısına geçmiş akşam ne giyeceğime karar veriyodum. Yada çalışıyodum diyelim. Askıları gelişi güzel tekrar karıştırdım. Elime geçen siyah elbiseyi denedim.

" Ih-Ih her partide siyah giyiyorsun zaten bu sefer de açık renkler dene. " diyen Mad' in sesiyle aynada kendime bakmayı kesip ona döndüm. Elimle elbiseleri işaret edip,

"Benim için seç bir tane. Yalnız çok kısa olmasın " dedim. Ellerini çırpıp dolaba doğru yol aldı. Yaklaşık 10 dakika sonra elinde beyaz, etekleri pileli, bel kısmı açık, transparan askılı bir elbise ile geldi. Bir göz attıktan sonra hoş olduğuna karar verdim. Gülümseyerek kafamı salladım. Bu sefer ayakkabı ve çantaların olduğu dolaba gidip krem rengi platform topuk ayakkabı ve altın rengi payetli bir çantayla geri döndü. Yalnız bu kız işi biliyor. Zevkide fena değil hanii. Gülümseyerek bana döndü.

"Ben hazırlanmaya gidiyorum sende giyin " dedi. Ve odamdan çıktı. Tabii ' iddaayı unutma' diye bağırarak.

Ahh nasıl olucak bu ya! Hem partiye Daniel'la gidip sonra da Stefan'la yakınlaşamam ki. Adım orospuya çıkar. Neyse bi akşam olsun diyerek elbiseyi giydim ve aynaya baktım cidden yakışmıstı. Ardından altın kolyemi takıp düzleştiriciyi prize taktım ve ısındıktan sonra bir yandan saçlarımı düzleştirirken bir yandan da Stefan ' ı düşünmeye başladım.

Şöyle bir genelleme yapacak olursak ona karşı arkadaş anlamından başka bir düşüncem yok. Çoğu zaman atışsakta özünde iyi çocuk. Tamam sustum. Doğrusunu söylemek gerekirse onu sevmiyorum ama başkalarından kıskanıyorum iyice kafam karıştı lan.

Sonunda saçlarım bitti bende hafif bir makyaj yaparak Madison' an yanına gittim. Oda hazırlanmış makyajını yapıyordu. Aynadan bana bakıp gülümsedi.

" Oo çok güzel olmuşsun " dedi. Küçük bir reverans yaparak gülümsedim.

"Sen de öyle Mad "dedim. Bu sırada zil çaldı. Kesin Daniel geldi.

"Ben gidiyorum " dedim ve topuklularla ne kadar hızlı olabilirsem aşağı indim. Dur şimdi bir heyecan bastı beni. Üstümü düzeltip kapıyı açtım. Altında siyah dar pantolonu üstünde gri baskılı tişörtü ve ince kot ceketiyle karşımda müthiş bir Daniel vardı. Hafif şaşırmış bir şekilde,

" Merhaba, ve çok güzel görünüyorsun " dedi. Kesin yüzüm kızardı ya  biri iltifat edince hep olur. Kafamı eğerek,

" Teşekkür ederim, sende " dedim. Eliyle arabayı işaret ederek,

"Geç kalmayalım" dedi. Ve arabaya doğru yürüdük. Kapımı açıp sürücü koltuğuna geçti. Bana bakıp sonrada arabayı çalıştırdı. Hareket ederken sağa dönüp kapıya baktım Madison dışarı çıkmış John'un yanına gidiyordu. Geri önüme döndüm. Evet birlikte takılıyorlar. İyi de anlaşıyolar haa. Ben bunları düşünürken parti alanına gelmiştik. Daniel arabadan inip kapımı açtı ve elini kalkmam için uzattı. Kibar çocuk ya. O maviş gözlerine bakarak elini tutup dışarı çıktım. Yiyecekmiş gibi bakan gözlere aldırmadan koluna girip büyük kapıdan geçtik. Dikkatleri üzerimizde hissediyorum. Hiçbirine bakmadan Daniel'ın çektiği sandalyeye oturdum.

"Teşekkür ederim " diye mırıldandım. Gülümseyerek karşıma oturdu ve yanımızdan geçen görevliye içkilerimizi söyledi. Etrafa bakınmak için kafamı kaldırınca Stefanla göz göze gelmemiz bir oldu. Biraz şaşırmış ve soran gözlerle bana bakmayı sürdürdü. Bu sırada içkilerimiz gelmişti. Bende gözlerimi ondan ayırıp Daniel'a döndüm. Durumu fark etmiş ki,

" Bir şey mi oldu Grace ?" dedi.

" Yoo " diyerek karşılık verdim. Ve telefonum titremeye başladı. Çantamdan çıkardım.1yeni mesaj :

" PartiyegeleceğinidahadoğrusuDaniel ' lageleceğinibilmiyordum. " dedi.

Kafamı kaldırıp ona baktığımda o da soran gözlerle bana bakıyordu.

" Gördüğün gibi geldim işte. " dedim.

Bu sırada slow bir şarkı çalmaya başladı. Uzatılan eli görünce kafamı telefondan kaldırıp Daniel' a baktım elini tutup kalktım ve dans etmeye başladık. Yanımızda ki John ve Mad' a baktım. Madison bana göz kırptı bende gülümsedim. Kafalı başka bir tarafa çevirdim. Ve pistte gözüme bir çift daha takıldı. Bilin bakalım kim ? Stefan ve sarışın bir sürtük o elin orada ne işi var lan ! Kız birden bana zafer kazanmışcasına gülümsedi. Sana ne oluyo yani. Caroline olayını bilmiyor bu canım herhalde. Belimdeki elin sıkılaşmasıyla gözlerimi çiftimizden ayırıp Daniel ' a döndüm. Bana yiyecekmiş gibi baskıyordu. Neyi var bu çocuğun ya. Birden nefesini verince alkol kokusu yüzüme çarptı. Görünen o ki beyefendi körkütük sarhoş. Omzunu sarsarak,

"Daniel hadi masamıza geçelim " dedim. Koluna girip onu geniş koltukların olduğu yere oturttum. Bende yanına gelip oturdum. Ona endişeli gözlerle bakarken bir yandanda eve nasıl döneceğimi düşünüyordum. Biliyorum çok zekiyim.

Ben bunları düsünürken bacağımda sıcak bir el hissettim. Daniel'a ' ne yapıyosun?' dercesine bir bakış attım. Ve elini çekti. Ama sonra boynumu öpmeye başladı. Lanet olsun ! Onu ittirmeye çalışırken kaya gibi ağırdı. Gözlerimle etrafı taradım. Stefan' ı bulunca yardım istercesine baktım. O da sanki çoktan hazırmış gibi hızlıca yanımıza geldi.

" Ne yapıyorsun sen lan ? " dedi ve Daniel' ı üstümden yere atıp yüzünü yumruklamaya başladı. Benim çığlığım üzerine etraftakilerin gözleri buraya çevrildi. Madison koşarak yanıma geldi. Elleriyle yüzümü avuçlayıp,

" Şşştt sakin ol Grace bir şey olmadı. " dedi ben titrerken. Onun dediklerini dinlemezken sadece Stefan 'a odaklanmıştım. Kulakların sadece arada ' bunun için mi onu buraya getirdin? ' deyişini duyuyordu. John hemen gelip Stefan'ı Daniel'ın üstünden kaldırdı. Daniel ölmüş gibi yerde yatıyordu. Gözlerimi ondan alıp Stefan' döndüm. Resmen burnundan soluyordu.

"Kalk gidiyoruz! "...

YN: ARKADAŞLAR ANNEMİN KANKALARI EVİ BASTIĞI İÇİN BU KADAR OLDU. YAZIM HATALARI OLDUYSA KUSURA BAKMAYIN. VOTE VE YORUMLARI UNUTMAYIN LA. HADİ ÖPTÜM :***