GICIKSIN |KTH|

GICIK

Sabah alarmımın sesiyle uyandım. Annemin bağırışlarıyla kalkıp üstümü giydim ve aşağı kahvaltı yapmaya indim. Tam kahvaltımın ortasındayken Jimin aradı. Telefonu açtım.
"Naber kuzi?"
"Yomok yoyorom Jomon."
"Ne?"
"Yomok yoyorom."
"Ne diyorsun?"
Ağzımdaki lokmayı zorlukla yuttum.
"Yemek yiyorum!"
"Neyse, 10 dakikaya okula gitmek için buluştuğumuz yere gel."
"Ne, 10 dakika-"
Evet. Suratıma kapatmıştı. Canım (!) kuzenim benim!

Hızla yemeğimi yedim ve koşarak dışarı çıktım. Buluştuğumuz yere varmak üzereyken Jimin aradı.
"Geldin mi?"
"Yaklaştım. "
"Jungkook'la beraber geliyoruz."
"İki kuzen beni evimden almaya üşeniyorsunuz. "
"Hadi ama! Kendin de gelebiliyorsun."
"İyi be tamam."
"Seni biriyle tanıştıracağım bu gün."
"Kim?"
"Eski bir arkadaşım. "
"Peki."
"Neyse görüşürüz. "
"Görüşürüz. "
Telefonu kapatmamla bir cisime çarpmam bir oldu. Kafamı kaldırdığımda...

VAY BE ANALAR NELER DOĞURUYOR!

Karşımda esmer ve yakışıklı bir erkek duruyordu. Tek sorun, bana sinirle bakmasıydı.
"Önüne baksana!"
Beni kolumdan sertçe itip yanımdan hızla uzaklaştı. Bende arkasından bağırdım.
"Öküz!"

Buluşma yerine geldiğimde Jimin ve Jungkook yoktu. Biraz bekledikten sonra geldiler. Bir dakika ya... Yanlarında az önce çarptığım gıcık vardı. Yakışıklı felan ama, öküz yani!

Jimin gıcık çocuğu gösterdi.
"Bu Taehyung. "
Daha sonra beni gösterdi.
"Bu da Hyun Jae."

Jimin'e yandan bir bakış attım.

"Kim Hyun Jae diyeceksin cüce! Bir öğretemedim ya!"

"Ne?! Soy adımız aynı olamaz!"

Taehyung'a baktım.

Bu gıcıkla aynı soyadı taşıyor olduğum için kendimi asmak istedim bi'an.

O sırada Taehyung bana göz devirdi. Bende ona aynı şekilde karşılık verdim ve Jimin ' e döndüm.

"Yani,arkadaş olacak başka birini mi bulamadın?!"

EVVET. İlk bölümü sonunda yayımladım. Ve bu arada ben bu hikayenin finalini bile yazdım fstkçşhp (anlayan anladı qqq).