Melis' le eve varana kadar tek kelime konuşmadım.
Bana bu yalanın bedelini çok ağır ödeyecekti.
Ama neden?, neden beni kandırmıştı?........Küçükken de böyleydi o. Önce beni üzer sonra özür dileyip boynuma atlardı. Bende onu hemen affederdim.
Ama artık büyüdü. Kocaman bir kadın oldu. Hala bu çocukça şeyleri yapmasına anlam veremiyorum............
Her neyse biraz da Eda' dan pardon Lavinia' dan bahsedelim. Benum Lavinia' mdan................
Gözlerine bakarken eriğim Lavinia' mdan. Ah Lavinia ah!!!!!!!!!!!
Aldın beni benden..............Mecnun' un çöllere düştüğü kadar seviyorum seni, Ferhat' ın dağları deldiği kadar, ve dalgaların hırçın hırçın kayalara vuruşu kadar.............
Ee artık o adamın ağabeyi olduğunu öğrendiğime ve tanıştığımıza göre devamını getirebiliriz. Yarın onun için bir sürpriz yapmalıyım.........
Ben aklımdan binbir türlü düşünce geçirirken Melis kolumu dürterek " Orhan geldik" dedi.
Bense ona öldürücü bakışlarımdan birini gönderdikten sonra hemen arabadan inip eve girdim. O da arkamdan geldi. Ben koltukta oturmuş gözlerimi ona dikerken
– şeyy, ben odama gidiyorum.
Tam gidecekken
–Melis
Diye bağırdım.korkudan yerinden sıçradı.
–Anlat
– Neyi?
–Aptala yatma, soruna cevap ver
O da oflayarak
– ben en başından beri biliyordum. Ama sana söylemedim.
–neden?
–Çünkü seni kaynetmekten korktum. Bana ilk anlattığın anı hatırla.
Nasıl da kendini kaptırmıştın ona............."–Sen ona o kadar bağlıydın ki, benim Amerika' dan dönmüş olduğumu, yıllardır görüşmemiş olduğumuzu hatırlamamıştın bile. Bende eğer böyle bir yalan uydurursam, belki ondan vazgeçersin diye düşündüm. Sana anlatmamamın nedeni buydu."
Sonra elimden tutup beni kaldırarak
– Orhan özür dilerim, benim kötü bir niyetim yoktu. Seni çok seviyorum bunu biliyorsun, lütfen beni de anla........
Bende ona:
– Tamam Melis sende haklısın, ben seni çok boşladım. Ama sende bunu yapmamalıydın. Eğer sende bunu bana en başında söyleseydin seninle daha çok ilgilenebilirdim..............
– Neyse boşver yaşandı ve bitti. Takma kafana........
Hee bu arada bahçede Lavinia' nın ağabeyiyle nasıl bakıştığınızı gördüm.
Adam sana yiyecekmiş gibi bakıyordu.
Seninde ondan aşağı kalır yanın yoktu.
Nasıl tutkulu bakıştınız ama. Sizi izlerken içim eridi resmen."diyerek kahkahayı bastım. O da koluma vurarak:
– Seni şapşal, ben şimdi sana gösteririm.
diyerek eline yastık aldı ve bana vurmaya başladı. Bende elime aldığım yastığı ona vurmaya başladım. Yastıkları o kadar çok vurduk ki içinden tüyler dökülmeye başladı.çok güzel bir görüntü oluşmuştu.
⬆ Temsili⬆
İkimizde sonunda yorularak koltuğa oturduk.
Sonra Melis bana bakıp:
– Orhan
– Heee
– sence ben güzel miyim?
– Nerden çıktı bu şimdi?
–hiiç sadece merak ettim.
– Bunu bence çok yanlış kişiye sordun. Lavinia' nın ağabeyi varken bana laf düşmez.
dedim. O da koluma sağlam bir tane geçirdi. O kadar sert vurmuştu ki acıyla inledim.
– Oh olsun sana, hakediyorsun....
– şaka bir yana da ben bir şey soracaktım sana.
– Sor
– Lavinia' nın ağabeyinin adı neydi?
– Bilmem, sormaya fırsat olmadı.
– He yani onunla konuşmak için fırsat kolluyordun, vay be sen ne yere bakan yürek yakanmışsın.........
– Yaa Orhan ( deyip başını öne eğdi)
– Tamam tamam, hadi bu kadar yeter. Yarın çok işim var. Ben uyumaya gidiyorum. İyi geceler
deyip misafir odasına geçtim ve koltukta uyumaya başladım.
Eee ne de olsa yarın çooooook işim var. Lavinia' ma sürpriz yapacağım.
Daha ne yapacağıma bile karar vermedim. Sabah erkenden kalkıp bir şeyler düşünmeliyim.
Seni seviyorum
İyi geceler
Lavinia' m................Merhaba benim birbirinden değerli okuyucularım. Sizleri çoooooooook seviyorum. Bana destek olun lütfen. Beni hesabımdan takip etmeyi, kitabımı okumayı ve yorum yapmayı unutmayın.💋💋💋💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinia' m
RomanceHer ask gercek degildir. Gercek asklar bitmez. ( orhan ) = seni bırakmayacagım demiştin lavinia. Ne olursa olsun seni bırakmayacağım.... Seven gitmezdi lavinia. Sen gittin ya bende bittim. Artık gelsen de fayda etmez lavinia. Ne demiş şair ; yıkı...