18 🎂

2 0 0
                                    

Daha 10 yaşındayım babam parası yokmuş o yüzdende psikolojisi bozulduğu icin terk etmiş bizi yalana bakarmısınız hangi insan oğlu evladını bırakıp allahin siktir ettiği yere gider.
Neyse.

Parkta salıncakta salanan nihal abisine *daha yükseğe daha yükseğe bulutlara değsin ellerim. Diye bağırıyordu 10 yaşında olmasına rağmen çok güzel olan nihal şimdiden herkesin dikkatini çekiyordu.

Yan komşularının oğlu ferhat nihalin tek arkadaşıydı.

Salıncaktan inen nihal kaydıraklara doğru koşuyordu merdivenlerden çıkarken ayağı  burkulup yere düşen nihalin acı çığlığı bütün mahalleyi doldurdu.

Nihalin yanına gelen ferhat. Yırtılan taytının içindeki yaraya bakıyordu kesik kesik olan yara kanamaya başlamıştı nihal bir kolunu omzuna atmış diğeriyle de destek almıştı topalayarak eve giden nihal artık çok yorulmuştu.

"Ne oldu sana ben sana demedim mi? Üstünü kirletme diye kaç oldu bu.

Kanayan yarayı gören suzan hanım hemen koltuğa yatırdı nihali yarasına pansuman yaptıktan. sonra uykunun hapsine giren nihal uyumuştu bile.

Annesi ile babanesi konuşurken nihal birşey olduğunu anlamıştı bile.

Çünkü babanesi buraya kötü haber vermekten başka gelmezdi.

'Nihal iyimisin yavrum dikkat etsene.

*bu sefer hangi türden kötü haber vermeye geldin.

'yavrum başımız sağolsun babanı kaybettik.

Sonra ne mi? Oldu.

O gün intihar ettim annemin tüm haplarını yuttum sonanda annemin hastaneye götürmesiyle kılpayı kurtulmuşum.
Polislerin sabaha karşı gelip ifade alması beni korkutmuştu nasıl konuşsam diye düşünmekten cevap veremedim bile hastanenin kokusu başımı döndürüyordu.

Sonra babanemin annemle konuşmasını dinleyip gerçeği öğrenmiştim babamın parası ve psikolojisi bozuk olduğu için hollandaya kaçtığını.

Ben babamı unutayım diye de bu yalanı uydurduğunu.

Ne kadar salaklar ben canıma kıydım ya bu yüzden ama onlar istifini bile bozmadılar hastaneye bile gelmediler.

Sahilde biraz daha oyalandıktan sonra tekel bayi görmemle içeri daldım.

"Pardon bana 4 tane tuborg verirmisiniz.

Siyah poşeti elime alıp kayalıklara doğru ilerliyordum buraya uygun olan buydu.
Çerezlerimi ve biralarımı çıkarttım.

Çakir keyfim görülmeye değerdi.
Başımın dönmesi midemin ağzımda olması ayrı bir işkenceydi taksi çağırıp eve geldim sabah oluyordu.

Kapıyı açtıktan sonra hemen odama uçtum.
Uyku beni çağırıyordu artık yarın ola hayrola.

Güneş ışınlarının yoğunluğu gözüme vururken acayip dercede gözlerimi ağırıyordu kafamı aniden kaldırınca başımın ağrısı kat kat arttı.

Aynadan kendime baktığım da sarı saçlarım keçe gibi duruyordu makyajım akmış gözlerimin çukurları belirginleşmiş
Aynada ki bu canavara daha fazla bakmamak için üstümdeki rahatsız edici kıyafetlerden kurtuldum hemen duşa uçtum.

Sıcak su vücuduma o kadar iyi geliyordu ki banyom küçük olduğu için hemen buharlaşıyor du en sevdiğim yönü de buydu.

İç çamaşırlarımı üzerime geçirdikten sonra kot pantolunumu da üzerime geçirdim beyaz büstiyerimi de giydikten sonra hazırdım aynama geçip saçlarımı güzelce kuruttuktan sonra hafif makyajda yaptım.
Parmak arası sandaletlerimi  de giyidim çantamı omzuma takıp odadan çıktım.

Annemgil kahvaltı yapıyorlardı. Masaya oturma gereği duymadan kapıdan çıktım.

Bizim durumumuz iyiydi annem hastane de fizyoterapist.

1 hizmetçi çalışıyordu annem neymiş suzan hanım yaşlanırmış.
Kadın delirmiş evdekilerde dadandı gitmek bilmiyorlar 3 gün oldu adanın bile odası oldu o halûk denen adamın bile

En sevdiğim yere geldiğim de etrafa baktım burası o kadar huzur vericiydi ki.

Denizin üstünde eski bir gemi içerisi dışarısı gibi harika dizayn edilmiş en çokta fazla kişinin olmaması hoşuma gidiyordu.

Geminin ortasında büyük bir soba canlı müzik geminin hafif salanması sobanın yanma sesleri yani burası o kadar huzur verici biryer ki.

Kahvaltımı yaptıktan sonra okul kıyafetlerimi almak için ayzan okul dünyasına gittim.
Orda hertürlü okul formaları bulunuyordu.
Içeri girdiğim de içerisinin baya kalabalık olduğu dikkatimi çekti tamam normalde de böyleydi ama okul açılacağı günler siktir okulların açılmasına 1 hafta var.

Görevli erkek yanıma geldiğin de.

*volkan lisesinin forması.

'Bedeniniz kaç hanımefendi.

*S

Beyaz formaydı altınada istediğimizi giyiyormuşuz neyse forma poşetini koluma takıp adımlarken okulda ne olacağını çok merak ediyordum.

Telefonumun zil sesi kulağımı doldurduğun da

"bebeğim.

*ne oldu.

"Nerdesin.

*karşıyaka da.

"Aa karşında light kafe var gelsene.

*tamam gelirim.

Dediği kafeye adımlarken kafeden içeri girip canı ararken el işareti yaptığını gördüm.

*merhaba.

^hoşgeldinben sezin.

+Hoşgeldin ben buğlem.

-hoşgeldin bende büşra.

Kızlarla tanıştıktan sonra gülmekten altıma sıçıyordum o derce yani.
içlerinden en güzeli buğlemdi.
Yemyeşil gözleri uzun sarıya yakın saçları dolgun dudakları.

-kız bu buğlem denizle öpüştü lezbiyen kız bu.

+hayır ya sadece biseksüelim.

Buna sevinmiştim nasıl sevindim bilmiyorum ama sevinmiştim.

+peki ya sen nihal sen nesin?

"O orosbu shshshshsjs

Canın yaptığı espiriden ne bekliyorsunuz ki.

*bu kaşarı kim getirdi buraya.

^bak benim adımda sezin ise Nihalde biseksüel.

*ya aslında gibi gibi sadece 1 kızla öpüştüm.

+yaa şuan da sevgilin varmı peki?

*hayır.

Buğlem sandalyeden kalkıp yanima oturması beni çok şaşırttı duygularım karmakarışık.

Nasıl gidiyor bölüm?

DUYGULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin