-işte kahven....dedi Aurolyn.Kendisine kahve yapmamıştı.Alexsander daha fazla soru sormak istemedi.Kahvesinden bir kaç yudum aldı.Telefonuna bir mesaj gelmişti.Alexsander mesajı gördüğü gibi yerinden kalktı.Montunu almaya gitti.Aurolyn'a dönerek :
-Özür dilerim bir sıkıntı çıktı.Gitmek zorundayım,dedi Alexsander.Aurolyn daha ne olduğunu anlamamış bakınıyordu.Kapının çarpılmasıyla irkildi.Alexsander'in arkasından bakmaya giderkene Aurolyn'ın gözü,Alexsander'in telefonuna ilişti.Yerden aldı ve biraz sildi.Anlaşılan koşarak çıkarkene düşürmüştü.Telefonunu vermeye giderkene kimonosu olduğunu hatırladı.İçeri gidip üzerini değiştirdi.Ama şimdi de Alexsander kaybolmuştu.
Aurolyn hiç bilmediği bir yere doğru yürüyordu.Aklından belki atılan mesaj da nereye gelmesi gerektiğini söylemiştir diye Alwxsander'in telefonunu açtı.Soğuk tenine o karanlıkta bir tek Alexsander'in telefonundan çıkan ışıklar değiyordu.Ekranın üstünde bir mesaj görülüyordu "Geliyor musun bebeğim?" . Aurolyn birden arkasına geri döndü ve evine doğru yürümeye başladı.Alexsander'a karşı bir şey hissediyor olabilirdi.Biraz yürüdükten sonra arkadan birinin geldiğini hissetti.Birden birisi eliyle Aurolyn'ın ağzını kapadı.Aurolyn takmadan adamın elini tutup ters çevirdi.Adam yapmamasını yalvarıyordu.Aurolyn acıdı,bıraktı.Yoluna devam etti.Birden ne yaptığının farkına vardı.Ama geri dönemezdi o utanılacak durumda..Yüzü kapkaranlıktı.Korkmuştu,üzülmüştü,pişmandı.Evine döndü.Tekrar kimonosunu giydi.Oturup düşünmeye başladı.Niçin bu kadar düşünüyordu.Niçin kurcalıyordu bu kadar hayatını?
Aurolyn uyurken değişik bir rüya gördü.Kabus gibiydi.Birden Çığlık atarak uyandı.Birden yanında belirsiz kişi :
-Hey ne bağırıyorsun,dedi.Bu ses yakındı,çok yakındı.Birden kafasını döndürüp gözlerinden akan gözyaşlarını siliyordu.Birden Alexsander'i karşıladı,temizlediği gözyaşlarıyla.Alexsander yine şaşkındı.Ama bu sefer Aurolyn daha da şaşkındı.Aurolyn direk yerinden kalkıp Alexsander'dan uzaklaştı :
-Üstünü düzelt Aurolyn,dedi Alexsander.Aurolyn üstüne baktı.Bazı yerlerinin açık olduğunu anladı.Yüzü kıpkırmızı oldu.Örtüyü üstüne aldı ve Alexsander'i soru yağmuruna tuttu.Alexsander dedi ki :
-Dün telefonunumu burada unutmuşum ,gördün mü?dedi.Aurolyn:
-Evet.......dedi.Alexsander:
-Niçin getirmedin o zaman??dedi.Aurolyn telefonu yastığının altından çıkardı ve Alexsander'a bir mesaj gösterdi.Alexsander soğukkanlılığını koruyarak:
-Bunun yüzünden mi telefonumdan mahrum kaldım?!?!?O kişi annem!Dün akşam misafirler gelmişler beni görmek için,dedi.Aurolyn birden kıpkırmızı kesildi.Alexsander :
-Ne oldu?Kız arkadaşımın olduğunu falan mı sandın??Aurolyn kekeleyerek :
-H-H-H-H-A-Y-I-R!BAKA!!!!! H-hem d-dün neden seni g-görmek istemişler,dedi.Alexsander yere bakarak :
-Evlilik teklifi yüzünden......Kızları beni çok sevmiş.Babamla anlaşmaya girmişler.Bende babama anlaşmayı bozmasını ya da beni kaybetmesini sordum.Sonra evden kaçtım.Bende senin evine girdim.Kapı açıktı,kolaylıkla içeri girdim.dedi.Aurolyn Alexsander'a sarılmış :
-Seni anlıyorum...Arkadaşlık bunun içindir değil mi??İstediğin kadar burada kalabilirsin bu arada.dedi.Aurolyn birden hatırladı.Acaba Alexsander ile arkadaş mıydı?Geri çekildi serçe parmağını kaldırıp :
-Biz bir arkadaşız değil mi?? Hep beraber kalacağız!Birbirimizin yardımına koşacağız değil mi?!Alexsander-Kun??!?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Tarih Yolculuğu....
RomanceHayata her zaman elveda diyen Aurolyn Diğer tarafta tanınmayan Alexsander Bu ikilinin Tarih boyunca olmuş olan ve olacak hikayesi..... Yazar : Aurolyn