Contraria contraiis curantur🌊㍿
Saat neredeyse sekize geliyordu ve ben hala dükkanı kapatıp çıkamamıştım.Ne kadar da muhteşem.İki saattir yerleri siliyordum ve işim daha şimdi bitmişti.Artık eve nasıl gideceğimi de bilemiyordum.Hava çoktan kararmıştı.
Çantamı elime geçirirken,kapı açılma sesi duyuldu.
İçimden resmen saydırıyordum.Ne diye bu saate kalmıştı benim beyinsiz kafam?
"İyi akşamla-"
"Pardon,ama şu anda kapatıyoruz."
Diyerek bir hışımla arkamı döndüm.Birkaç saniye sonra beynimde çalan alarmla,neredeyse gözlerimi pörtletecektim.
Karşımda duran şahıs geçen gün üzerine kahve döktüğüm kişiydi.
Gözlerini kısarak;
"Şu anda dükkan dolaylı yönden kapanmadığına göre bir şeyler yiyebilirim.Değil mi?""Pardon,Beyefendi tam olarak anlamadınız mı acaba?Şu anda kapalıyız.Dükkan kapalı!"
Umursamaz bir şekilde ilk gördüğe masaya oturdu.
Şu an kendi beynime küçük yumruklar atıyordum.
"N'apıyorsun?"
Söylediği kelimeyle yapmacık bir gülüş atıp mutfak bölümüne girdim.
Ne yapacaktım bu saatte?
Nasıl eve gidecektim ben!
Min Jae'nin işi uzun sürer miydi acaba..."Çok açım,müsaadenizle yemeğimi yiyip evimde uyumak istiyorum."
İçeriden sinir bozucu bir ses geldiğinde elimdeki menü ile içeri girdim.
Menüyü masaya hafif sert bir şekilde koyduğum zaman telefondaki başını kaldırabildi.
"Bir porsiyon Yangnyeom tongdak (Soslu ve çıtır tavuk) ve yanında orta boy soju."
Pekala, dayanabilirim sanırım.Gece gece bir tavuk parası ve soju günü kurtarmaya yetebilir.
Hala gitmediğini görünce;
"Ne?Gitmiyor musun?"Sanırım dayanamayacağım.
Her zaman ki yapmacık gülüşümü yapıp mutfak bölümüne doğru yürüdüm.
Siparişi hazırlayıp,masaya bıraktıktan sonra mutfak bölümüne geri döndüm.
Bulaşıkları yıkarken kaç dakika geçti bilmiyorum, ama içeriden bir ses gelince kendimi toparladım.
"Pardon, acılı noodle ve kimchi lütfen."
Daha demin yaptığım gülüşümün aynısını yaparak telefonuna döndü.
Ee-yuh, istersen sana dükkanda ne varsa getireyim şöyle,bakarsın dükkanı satın alırsın,ha?
Gözlerimi devirmemek için kendimi tutuyordum.
Buraya kadar dayandım,bundan sonrasına da halldebilirim herhalde.
Yaklaşık on beş dakika sonra
Kimchi de hazırdı.
—•—
Beyefendinin(!)iki saattir yiyemediği yemeği hayretle izliyordum.Telefonuna bakıp salyangoz edasıyla keyifle yemeğini yiyordu.Tanrı aşkına!
Cidden sıkılmaya başlıyordum.Iki saat olmuştu ve saat on bire geliyordu.Rüzgar çanı sayesinde duyduğum kapı sesiyle,bakışlarımı kapıya çevirdim.
Dört kişi hararetle konuşarak içeri girip bir masaya oturdu.
Keşke şuan halüsünasyon görsem.Bu kadar müşteri bu saat için fazlaydı.Saatin çok geç olmasına rağmen birde çok yorulmuştum.Patronun,
dükkanı en geç sekizde kapatmamızı söylediği halde,şuan saat on bir idi.Dört kişiden biri,oturduğu masaya yarım bıraktığı içkisini koydu ve olduğum yere baktı.Etrafına biraz daha göz atınca,tek benim olduğumu anlayıp sipariş için el hareketi yaptı.
Şuan tırsmıyor değildim,dışarıda gördüğüm kadarıyla açık olan dükkan sadece bu kafeydi.Müşterilere gidip dükkanın şuan kapanmakta olduğunu söylemeliydim.
Yanlarına gidene kadar neredeyse dördü de beni süzmüş,bıyıklı olan adam yanındaki kişiyle beni işaret ederek birkaç şey söylemişti.
Bundan rahatsız olsamda belli etmeden;
"Üzgünüm, fakat dükkanı kapatmak üzereyiz.""Yok ya!Daha yemeği yiyip eğlenecektik?"
Pis bir sırıtışla yanındakine baktı bıyıklı adam.
Şuan çok pis tırsmıştım.Dört adam kim bilir bana neler yapabilirdi.
"Şuan dükkanı kapatmamız lazım beyefendi saat geç oldu.Fakat yarın gelebilir,istediğinizi yiyebilirsiniz!"
Sesimi güçsüz çıkmaması için biraz bağırmıştım.
Öndeki,bana en yakın olan adam ayağa kalktı ve sertçe bileğimi tuttu.
Adamın kolunu ittirmemle,beni yere atması bir oldu.
Diğerlerinin de ayağa kalkmasıyla en son duyduğum şey yüksek sesle bir küfürdü.
────────˙·٠•✩
501 kelime oh :>
Daha uzun yazsaydım eğer bu sefer bölüm sayısı çok az olurdu.Her neyse bölüm nasıldı? ~♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aurora ↬ Kim Tae Hyung
Fiksi Penggemar10.Sectioni'ye kadar spoi vermek istemiyorum.Ama okuyun bence^•^