Bu Bir Rüya mı ?

169 23 21
                                    

ÖNEMLİ !!

Sevgili okuyucularım, bundan önceki bölümlerimi çok aralıklı yazdığımı biliyorum. Yoğun olduğum için sık yazamadım. Aslında ben bu hikayeye büyük bir istekle başlamıştım ama sonra yazdığım karakterle bütünleşemediğimi farkettim. Bilmiyorum bu kadar aralıklı yazmasaydım şuan daha istekle yazıyor olabilirdim ama şuan kendi hikayemde kendimi yabancı hissediyorum. Artık önümüzde uzun bir yaz tatili var, bol bol yazacak vaktim olacak ama hikayeme sanırım daha fazla devam edemeyeceğim. Şuan yepyeni bir kurgum var. Fanfic bir şeyler düşünüyorum. İlham perilerim gitmeden önce ona başlamak istiyorum. Ama bu hikayemi buraya kadar okumanız bile beniçok mutlu etti. Hala okuyor ve beni destekliyor olmanız çok rahatlatıcı.  Ama kesinlikle bu hikaye burada bitmedi, sadece ara veriyorum. Yeni hikayeme de umarım bakarsınız. sizi çok çok seviyorum :P

Hiçbir şey göremiyordum. Üşüdüğüm için kollarımla vücudumu sarmaladım. Ellerimin ve vücudumun bir sıvıyla kaplı olduğunu farkettiğimde ne olabileceği hakkında bir fikir sahibi olabilmek için elimi hafifçe yaladım. Yoğun bir demir tadı alınca istemsizce yüzümü buruşturdum. Büyük ihtimalle kandı ama neden vücudumda kan vardı hiçbir fikrim yoktu. Etraf zifiri karanlıktı. Nerede olduğumu tahmin edebilmek için elimle etrafı yokladım ama hiç bir şeye çarpmadım. Küçük ve boş bir odadaydım muhtemelen. Tezimi doğrulamak için bağırınca sesim dağlara bağırıyormuşçasına dalgalandı. Çok büyük ve boş bir yerdeydim o zaman. Yankım yerini sessizliğe bırakınca hafif bir müzik sesi duydum. Şarkının ne olduğunu çıkaramıyordum, istemsizce sese doğru yürümeye başladım. Vücudumdaki kan beni iğrendirirken nasıl bu hale geldiğimi anımsamaya çalıştım. Bunu bilmem gerekiyordu. Yoksa buradan çıkamayabilirdim. Kendi kokum iğrenç bir hal alırken artık yürüyemez hale gelmiştim. Saatlerdir yürümeme rağmen müzik, ilk duymaya başladığım yerdeki kadar hafif duyuluyordu. Demek ki hiç yol katedememiştim.Buradan çıkacağıma dair ümidim yavaş yavaş sönerken resmen sürünmeye başladım. Biraz dinlenmek için yere oturunca bir anda müzik sesi arttı. Bunu şarkıyı biliyordum. 'Bleeding out' du adı. En sevdiklerimden biriydi. Kaybolan ümidim ve merakım az da olsa geri gelince kalktım ve hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Bir müzik sesine umut bağlayacak kadar çaresizdim çünkü. Ses gittikçe artarken ben de yürüme hızımı o kadar artırıyordum. Şarkı nakarata geldiğinde istemsizce gözlerimi kapattım. Sesin kaynağına çok yaklaştığımı hissediyordum. Bittiğinde gözlerimi açtım, açmamla altımdaki zemin yok oldu. Düşüyordum, uzun bir çığlık çıktı boğazımdan. Aşağıya baktığımda gözlerim ışıktan kamaştı. Sanki bir sokağı kuşbakışı görüyordum. İnsanlar bana dehşetle bakıyorlardı çünkü büyük bir hızla düşüyordum. Gökten düşen bir kız görsem acaba ben nasıl bir tepki verirdim diye düşünmeye başlayacakken aklıma şuanki durumum geldi ve tekrar çığlık atmaya başladım. Ne yapmam gerekiyor tam olarak bilmiyordum ama aklımdan aynı saniye içinde minyonlarca düşünce geçiyordu. Kafama ilk eseni yaptım ve kollarımı açıp kanat gibi çırpmaya başladım. Tabiki de hızım azıcık bile kesilmemişti. Ve garip olan şeyse benim dimdik bir şekilde düşmemdi. Normalde filmlerde insanlar düşerken takla falan atıyordu ama ben normal bir şeymiş gibi gayet rahattım. Diğer garip olan şeyse benim bu kadar zamandır hala yere yapışmamış olmamdı. Bu kadar ağırken uzaydan bile 5 saniyede inişimi çoktan yapmış olurdum. Yaptığım şeyin saçmalığını anlayınca gülümsedim ve gözlerimi kapattım. Ne yapıyordum ben burada, ne işim vardı ? Kendi hayatımı düşündüm. Neden bunlar hep bana dek geliyordu. Mesela onca anne babanın içinde neden en sorunluları beni bulmuştu ? Kesinlikle hak etmemiştim o ikisini. Ailem beni bu şekilde istemiyordu biliyordum ama umrumda değildi, ben bendim. Onlar da bunu en az benim kadar iyi biliyorlardı. Daha başka hocalar benim için başlı başına koca bir belaydı. Aşırı sakardım.Şimdi de gariplikte son sınır bir yerden kanlı bir şekilde düşerek çıkmıştım. Evet şuan düşüyordum ben !! Gözlerimi açtım ve yerle burun buruna olduğunu farkettim. Yerdeydim, kanlar içindeydim ama hiçbir şekilde acı hissetmiyordum. Bir araba üstümden geçerken en son duyduğum şey bir kızın tiz çığlığıydı.

 ********************************

Kübra'dan:

Bizim salona annemlerin yanına uğradıktan sonra kendime biraz vakit ayırmak için eve gidecektim. Sude yüzünden zaten fiziği kaçırmıştım. Onun için bir an önce eve gidip ders çalışmalıydım. Derslerimi düşününce daha bir heyacanlandım. Hızlı adımlarla yürürken Sude'yi gördüm. Karşıdan karşıya geçiyordu, hem de kırmızı ışıkta! Olamaz Sude etrafına bakmadığı için farkında değildi hiç bir şeyin. Allah'tan yoldan araba falan geçmiyordu, derken yan yoldan bir araba anayola girdi. Deli gibi yola koşarken Sude'nin biraz dikkatini çekebilmek için bağırıyordum. İnsanlar bana bakmaya başladılar ve tabi Sude'ye. Aynı anda açılan gözler az sonra olacakları bekliyor gibiydi. Bense beynimin kendini pasif hale getirdiği vücudumu arkadaşımı kurtarmaya adamıştım. Araba hızla Sude'ye yaklaşırken yapabildiğim son şey çığlık atmaktı.

Kısa mı oldu biraz :)

Aynı Kermesin AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin