Kısacık bir bölüm.

196 24 2
                                    

 

"Çüşşşş" dedim birden annemin gösterdiği geceliğe  bakarak. Şu an eziyet cekiyordum. Evlilik hazırlığı diye
alışverişe çıkardılar annem, annemin gelmeleri için ayarttıği Eylem, Aybüke ve Meftune Teyze. Teyze dememe ne kadar kızsada teyze işte. Başka birşey dememi kimse beklemesin.

Kızlar bizim gerçekten evlenmediğimizi bilmiyorlardı. Onun için hep yasak şeyler söylüyorlardı. Ama buraya girmeden önce biraz azarladım ve ağızlarını dahi açmıyirlar.

Meftune Teyze benim tepkime karşı " Kızım, ne güzel işte. Niye öyle diyorsun. Kızlar siz de bana katılıyor musunuz?"

Kızlar ağızlarını açmadan " Quatiluygez"

M: Anlamadım.

Kızlar(K): Quatılıyeriz.

M: Duzgün konuşun kızım.

K: Qatılıtoruz.

M: Tam anlaşılmadı ama katılıyorlar galiba. Ben direk alıyorum bunu. Dimi dünürüm?

Annem durur mu hemen onayladı. "Evet, hı hı. Sen ne dersen o zaten dünürüm."

Ve böyle bir sürü konuşmalar geçti aramızda. Ve bana zorla bir sürü şey aldılar.

#♧#♧#

Canım sıkılınca Ateş'i arama kararı verdim.

Üçüncü çalışında açtı. "Alo" dedim. Anında "Bir şey olmadi dimi Nazlı?" Yani, biri benide sabahın 4ünde arasa birşey oldumu diye merak ederdim. "Sıkıldım, bende seni aradım." Bir an arkadan pat küt sesler geldi. "Ateş, bir şey mi oldu. Sesler geldi." Gülerek " Yok ya, yataktan düştüm sadece." Kahkaha atmaya başladım. "İyi misin?" dedim. Gülmesini devam ettirerek "İyiyim."
Bir süre konuştuk ve saate baktığımda saat 07:38 olduğunu fark ettim.

"Hadi, kahvaltı yapalım bir yerde."

"Olur, 1 saate alırım seni."

"Tamam."

#♧#♧#

1 saat sonra

Muntazam giyimiyle kapıda bekleyen Nazlı ve kapının önünde arabasıyla gelmiş  muntazamlık onun yanında bir fışkı yapamayacak olan Ateş. (Neden böyle bir giriş yaptım, bilmiyorum.) 

"Acaba binmeyi düşünüyor musun?" dedi Ateş kapıyı işaret ederek.
Nazlı kapıyı açıp bindiğinde Ateş'in konuşmasına izin vermeyerek, "Muvaffakiyetsizleştirileştiriveremiyebileceklerimizdenmişçesine." (Şimdi gözününüzün önüne donan bir Ateş getirin, ardından garip bir şive ile şöyle dediğini düşünün.
"What dedin gülüm?"   Oradaki ironikliği anlayacaksınız.)

"Gülüm deme huy yapay." (Ne ara SAK'a geçtik anlamadım)😂😂

"Oy, pardan da. Şimdi şu dağun tepesindeki Osman Hocanun yayla evinin arkasındaki ormanın oralarda piknik yapabilirik." dedi Ateş, arkadaki piknik sepetini gösererek.

"Ha olur da, orası Trabzon'da değil mi?"

"Evet, hedef TRABZON."

"Ateş, seni anlamıyorum."

"Anlamayacak bir şey yok. Trabzon'a 1 haftalık tatile gidiyoruz, Bahar ve Yavuz ile. Bahar senin kıyafetlerini hazırlayıp gelecek arkadan. " ( işte bundan dolayı SAK'a giriş yaptım demek ki. Birde YAVBAH shippır olduğumu söylemiş miydim?)

"E, o zaman sür kaptan HEDEF TRABZON"

HER TELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin