Ateş için zamanın geçmeyi bilmediği trafikteyken , Nazlı hala uyumak ile meşgul idi. Ateş'in yaratıcı sövmelerine sayıklayarak katılıyordu. Ateş de bunun üzerine daha çok saydırırken Yavuz aradı.
"Efendim, Yavuz."
"Ateş, yolda çok trafik var ve birbirimizi kaybetmemek amacıyla aynı arabaya geçelim. "
"Olur. O zaman arabayı park edecek otopark bulalım. Sonrasında da biraz dinleniriz. "
"Okey. Gel peşimden."
Otopark bulmuşlardıda bu Ateş'in yaratıcı küfürlerini PAPAĞAN gibi tekrarlayan Nazlı nasil uyandıracaklardı?
"Canım, Nazlı, hadi kalk tatlım." dediğine Bahar'ı pişman eden cevap gecikmeden "Seni doğuran ebesinin kordonunu kesenin de tam a***a k******."
Yavuz gülmeleri durduramıyordu. Bahar ise her gülmesinde karnına dirsek geçiriyordu. "Bahar" dedi Yavuz. "Dudaklarım aşındı ya."
Bahar'ın bunu duyduğundaki yüz ifadesini tahmin edilerek. "Ne!"
"Ya diyorum ki gülmemek için kendimi tutarken dudaklarım aşındı."
(Aaa, siz ne sandınız. Pis fesatlar.)
"Off, Yavuz. Öyle denir mi? Katıksız Keriz misin?"
"Hödüğüm."
"O zaten genetiğin."
Birbirleri ile gülerken Nazlı kalkmıştı.
"Bana ne oldu ya? Beynimde anlamsız, fesatça kufurler dolaşıyor." Nazlı esnerken hepsi kahkahalara boğulmuşlardı.
#♧#♧#
Merhaba, arkadaşlar benim uzun süremi alacak kadar bölüm yazamam. Maalesef zamanım yok ama böyle kısa kısa devam ettirebilirim. Lütfen kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER TEL
FanfictionBu kitapta biraz mizah, biraz ironiklik, biraz saykoluk, biraz saçmalık ve fazlaca NAZAT var. Çünkü burası Her Tel.
