Elleri Hasretin Diğer Adıydı
Sevdiği kızın ellerine kilitlenmişti gözleri. Daha doğrusu eline... Hani onun tutmaya bile kıyamadığı. Elinde iki yüzük vardı. Birinde kırmızı bir kurdele... İşte o an kendine bir baktı. Sevgisini icinde hapsetmiş, kimseye bildirememiş biriyken onu nasıl hak edebilirdi? O, güzeller güzelinin yanında utangaç, annesi ve babası yatalak olup onlara bakmakla yükümlü olan biri nasıl olurdu ki... Sonra diğer kırmızı kurdeleleye baktı. Uzunca bakıp o adamın yerinde olmak istedi. Sonrasında yanlarına gidip tebrik etti. Ve düşünceleriyle eve gitti, yatalak annesi ile babasının yanına. Hayatın vurduğu ilk tekmeyle daha hızlandı, sonrasında ikinci tekme eve gitmesiyle daha güçlü geldi. Annesiyle babası sessiz, bembeyaz yüzleriyle orada yatıyorlardı. Sonrasında her şey sessizken duyulan bir şey, ağlamayla karışık çığlık.
Defnedilen iki tabuta baktı, o anda kendisine söz verdi. Askeriyeye başvuracak, Merve'yi unutacaktı. Tekrardan birini sevmeyecek, aşık olmayacaktı. Ona bu kadar tekme atarak düşürmeye çalışan ama onu daha da ileriye atan bu şehre, Mersin'e bir daha gelmeyecekti. O Yavuz Karasu idi, artık güçlü Yavuz Karasu olacaktı.
#♧#
Bir YavBah kitapı ile karşınızdayım. Bu kitabıma vakit ayıramama nedeninden birisi bu idi. Siz Nazatçılardan YavBah kitabımi yorumlarsanız çok mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER TEL
FanfictionBu kitapta biraz mizah, biraz ironiklik, biraz saykoluk, biraz saçmalık ve fazlaca NAZAT var. Çünkü burası Her Tel.