Evet söyledim başardım!!! Burak'ın yüz ifadesine bakmak için hafif öne eğildim. Yüzünde aptal bir sırıtış vardı. Arabayı kenara çekip bana döndü. ''Yanlış mı duydum yoksa bana beni sevdiğini mi söyledin?'' ''Doğru duymuşsun Burak'' ''Sanırım artık okulda sevgili olduğumuz yalanı artık yalan değil.'' O an aklıma dank etti. Bana Selin'i sevdiğini söylemişti. ''Madem Selin'i sevmiyordun neden o oyunu oynadık?'' ''Sadece sana daha yakın olmak istemiştim.'' Sonlara doğru omuz silkti. Hemen arabayı çalıştırdı ve tekrar yola koyulduk.
Okula varana kadar hiç konuşmamıştık. İkimiz Burak'ın arabasından inince tüm kafalar bize çevrilmişti. Kızlar aralarında fısıldaşıyor ve Burak'a arsız bakışlar yolluyorlardı. Bir anda içimi bir kıskançlık duygusu kapladı. Hemen Burak'ın eline yapıştım o da fırsattan istifade beni yanına yaklaştırdı. Kızlar bana ateş saçan gözlerle bakıyorlardı. Onlara dil çıkarmamak için kendimi zor tuttum.İleride şaşkın şaşkın bize bakan Duru'yu görünce durdum ve Burak'a döndüm. ''Burak ben durunun yanına gidiyorum. Derste görüşürüz.'' diyip yanağına bir öpücük kondurdum. Ben tam giderken Burak beni bileğimden tutup çevirdi ve beni öpmeye başladı. İlk başta biraz şaşırsam bile sonradan karşılık verdim. Bu benim ilk öpücüğümdü. Ve büyük ihtimalle son. O kadar iğrençsin ki bir daha kimse seni öpmez. diye ekledi iç sesim. Ona göz devirmek isterdim ama şu an pek uygun bir pozisyonda değildim. Artık nefeslerimiz kesildiğinde Burak'la ayrıldık. ''Ben sevgilime böyle veda ederim''. Yüzümü aptal bir sırıtış kapladı. Hemen arkamı dönüp Duru'nun yanına doğru yürümeye başladım.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Duru'ya herşeyi anlattığımda kala kalmıştı. Ardındanda büyük bir çığlık atarak boynuma atlamıştı. Kantinden birer tost alıp sınafa çıktığımızda Burak'ın bizim sıranın önünde oturduğunu gördük. Hemen sıramıza geçtik ve ders kitaplarını çıkardık. Burak arkasına döndü ve Duru'yu işaret etmeye başladı. Ne demek istediğini anlamıştım. Ona olanları anlatıp anlatmadığımı soruyordu. Sakin bir şekilde kafamı salladım. O lanet olası zil çaldı ve Esra Hoca içeri girdi.
Bütün bir ders boyunca okuma saati yapmıştık arada Esra Hoca'nın böyle kıyakları olduğu oluyorudu. Zil çaldığında kitabımı kapatım ve sınıftan çıktım. Dışarıda hava çok güzeldi. Kendimi bahçede bir banka attım ve cebimden telefonumu çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Ben tam keyfimle beraber otururken okulun sürtükleri geldi ve keyfimi kaçırdı. Onları görüp gözlerimi devirdim. Grupun lideri olan Beste bana doğru yaklaştı ve söze başladı '' Vaaayy küçük sürtüğümüzde buradaymış demekkk.'' ''Beni kendinle karıştırıyorsun canım ben okuldaki bütün hocalarım not için altına yatan o kız değilim.'' ''Demek Burak'la sevgili olunca egon tavan yaptı. Burak senide her kıza yaptığı gibi birkaç gün sonra bir kenara atar.'' ''Bir daha sevdiğim kişileri kendin gibi yorumlarsan- '' diyerek ayağa kalktım ve Beste'nin boğazını ellerimin arasına aldım ''Sadece boğazını elime almakla kalmaz gebertene kadar sıkarım. Ha bu arada eğer beni midire ispiyonlamaya kalkarsan ne yapacağımı biliyorsun'' deyip okula doğru ilerlemeye başlamıştım ki Burak'ı görünce durdum. Bu arada Beste'nin neyini müdüre söyleyeceğimi merak ediyorsanız şöyleki canlarım şimdi biz eskiden çok sıkı fıkıyken o bana her sırrını söylerdi. Buda onlardan biri.
Burak bana gülümseyerek yaklaştı. '' Vay sen benim sevgilime bak nelerde bilirmiş'' dedi ve beni omzunun altına aldı. Gülerek sınıftan içeri girdik ve sinirli bir Anıl'la karşılaştık...
Arkadaşlar biliyorum kısa oluyor ama ilham bitiyor işte....
