4.BÖLÜM

34 0 0
                                    

Arabanın benim bindiğim tarafındaki kolunda bir prezervatif duruyordu! Küçük bi çığlık attım. Burak bana 'noluyo lan' bakışını fırlattı. "Şurda b..bi prezervatif va..var!!" Ufak çaplı bir kahkaha attı "Merak etme ısırmaz" "Haha çok komik hatırlatta bir ara gülerim!!!!" "Tamam hemen telefonuma kaydediyorum!" deyip telefonunu ararmış gibi yaptı. Ben senin espiri anlayışına tüküreyim yaaaa.. "Bu kötü espiri anlayışı bile o tatlılığı kapatamıyo canısı!" Diye konuştu kontrol edemediğim sürtük iç sesim. "Sensin o sürtük! Ne dediğini duydum!" Ahh seni şimdi hiç çektmem iç ses!

Sanırım sonunda sustu... Başımı cama yaslamak istedim. Ancak aklıma prezervatif gelince yüzümü iğrentiyle buruşturdum ve önüme dönüp yolu izlemeye koyuldum. Kısa bir süre sonra Burak arabayı durdurdu. Ben tam inerken beni bileğimden sıkıca kavradı. "Eğer rolünü iyi yapmazsan olacakları biliyorsun küçüğüm" Bir dakika bi dakika olacaklar mı ? Bunu derken neyi kasdetmişti? Ayrıca... küçüğümde neydi? Koy göte gitsin.

Arabadan inip Burak'ı takip etmeye başladım. Birden siyah ve dar bir sokağa saptı. 5 dakika kadar ilerledikten sonra sokağın sonunda iki koruma belirdi. Kocaman Demir bir kapının önünde duruyorlardı. Ikiside oldukça yapılaydılar. Demir kapının ardından çok yüksek seste müzik geliyordu. Kapıya doğru yaklaşmaya başladık. Kapını önüne gelmemize durmamız bir oldu. Uzun olan korumanın bakışlarını bacaklarımda hissedebiliyordum. Hemen telefonumu çıkarıp Burak'a mesaj attım.

"Şu uzun olan bacaklarıma bakıyor"

Burak telefonunun sesini duyunca cebinden çıkardı.

"Sikimde bile değil Selen!"

"Sen bilirsin"

Yazdım ve arkamı dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Ancak benim 2 adımım onun 1 adımına eşit olduğu için beni kolayca yakaladı ve duvarla arasına aldı.

"Nereye gittiğini zannediyorsun sen???!!!"

"Eve tabii ki? başka nereye olabilir??"

"Hiçbir yere gitmiyosun!!"

Benim bir şey söylememe izin vermeden konuşmaya başladı.

"Sana ne olacağını biliyorsun demiştim ya? İşte şimdi onu gösterme zamanı" dedi ve ellerimi başımın üstünde birleştirip boynuma gömüldü. Hunharca ısırıyor, ardından öpüyordu. Şimdiden morarmaya başladığına eminim. Yüzümde hissettiğim sıcaklıklar ağladığımı anladım. İç çekişlerimi fark eden Burak bana baktı. Ardından kollarımı bırakıp geriye açıldı. O anda duvarın dibine çöküp ağlamaya başladım. Burak yanıma çöktü.

"Özür dilerim"

Aynı kelimeyi tekrarlayarak başını duvara vurmaya başladı.

Ona yaklaşarak omzuna dokundum. Gözlerinş bana çevirdi. Ağlamıştı.

" Selen ben seni seviyorum...."

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

ETENŞIN

Arkadaşlar elim kırılmıştı bu yüzden yazamadım özr dilerim. Bu arada daha fazla dayanamadım Selen Burak yaptım. bu ikili için isim fikriniz varsa bana atın

YARAMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin