Gelen mesaj ile günün ilk şokunu yaşamıştım..Hadi ama dünden beridir yaşadıklarım yetmedi şimdi de bu bilinmeyen mesajlar mı gönderilmeye başlandı bana? Mesajda "Dün çok masum uyuyordun,bu seferlik sana kıyamadım ama daha sonra görüşeceğiz." yazıyordu.Sanırsam evime kadar takip ediliyorum..Telefonumu kapattım ve çantama tekrardan koydum.Kızların benden önce içeri girdiğini fark ettim.Kıvırcık saçlı ve arkadaşları da okula gelmişlerdi sanırsam.Derin bir nefes alıp içeriye adım attım.İçeriye girdiğim an yere düşmem bir oldu.Meğersem yer yeni silinmişti..ve tabii ben de öyle bir hızla girersem olacağı bu olur.Arka tarafım sızlıyordu..Zorlukla ayağa kalktım,kimse de yardım etmemişti bana bu biraz da olsa sinirimi bozmuştu.Hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ettim.Arka tarafım acıdığı için zorlukla yürüyordum.Bu okulda yakında biryerimi kırarsam hiç şaşırmam..Bugün kızlarla dersimiz geç başlayacaktı.Öğretmenlerin bir toplantısı mı ne varmış.Nedense bu benim işime gelecek çünkü bugün kıvırcık saçlıyla bir daha cesaretimi toplayıp konuşacaktım.Aslında şimdi konuşsam mı diye düşündüm ama henüz kendime gelememiştim.Hala uykum vardı.Ve eğer bu şekilde onunla konuşursam benimle dalga geçer diye düşünüyordum.Çünkü uykulu olduğum zamanlar ne dediğimi ben bile bilmiyordum.Bu kez kıvırcık saçlıdan cevap alabilirim umarım.Yani öyle umuyordum,cevap vermesi gerekiyordu.Ben fazla kırılgandım,duygularımı kimseye belli etmemeye çalışırdım.Tabii sinirlendiğimde gözlerim dolmasa kimseye hiçbir şey belli etmezdim.Kantine indim ve henüz kantinci yerinde yoktu.Sadece bir su alacaktım..Arkamı döndüğüm an kıvırcık saçlı ve arkadaşları buraya yaklaşıyordu,bu saatte kantinde oturacaklarını sanmıyordum.Tam benim yanımdan geçerlerken tüm cesaretimi topladım, kıvırcığın kolundan çekip temizlik malzemelerinin bulunduğu odaya götürdüm.İçeriye girdiğimizde kapıyı kilitledim ve onun yakasına yapışıp duvara ittim."Bak fazla bekleyemezdim ama bana hala geçen sorduğum şeylerin cevabını vermedin." dedim.Yüzüme saçma saçma bakıyordu.Bir bana bir de ellerime baktı.Sanırsam yakasına yapışarak fazla abartmıştım.Yakasını bırakıp karşısında dikildim öylece.Önce yakasını düzeltti sonra bana baktı.Cevap vermek için ağzını oynattı.Gözlerine bakıyordum ve ne diyeceğini merak ediyordum."Ben sana bir şey mi yaptım? " dedi.Sonunda konuşmuştu.Ama verdiği cevapla yüzümdeki ifadeyi değiştirdim.Ağzım açık kalmıştı."Bu ne demek şimdi? tabii ki yaptın.Bana sürekli bakıp durman,ve dün sınıfta "Merhaba yeni kızım." demen sence bir şey yapmış olduğuna benzemiyor mu?" "Ah hadi ama.." cümlenin devamını getirmedi ve bana o bakışlarını attı pişkince sırıttı.Yanımdan geçti kapının kilidini açtı ve dışarı çıktı.Tamam Essy sinirlenmek yok..hayır bu sefer ağlamayacaksın Essy...hayır..Verdiği cevaplar çok saçmaydı.Saçmanın ötesindeydi.Bir de bir şey yapmamış gibi davranması yok mu..çıldırtmıştı beni.Ben de o gittikten birkaç saniye sonra derin nefes alarak dışarı çıktım.Dersim birazdan başlayacaktı.Sınıfa girdim,kızlarla değişik derslerimizin olduğunu unutmuştum.Onlar başka sınıftaydı.Kıvırcık saçlı geldi mi gelmedi mi diye arkama bakmaya tenezzül etmedim.Bakmayacaktım,sınıfa girerken de başım eğik yere bakarak girmiştim.Ama arkadan,benim sıramın arkasından sesler geliyordu.Sanırsam gelmişti sınıfa o da..Çantamı sıramın arkasına asacağım sırada onunla göz göze geldik.Sinirli bakışlar attım ona ama o beni sinir etmek için pişkin pişkin sırıttı.Önüme döndüm kulağımın etrafında dün olduğu gibi yine bir sıcaklık hissetmiştim sanırım bana bir şeyler söyleyecekti yine."Benim kim olduğumu bu kadar merak etme prenses..ayrıca benden etkilendiğini çok iyi biliyorum." deyip geri çekildi.Kulağımın etrafına az önce yaklaştığında,titrediğimi hissetmiş olmalı ki ondan etkilendiğimi düşünmüş.Ben mi etkileniyordum? ben? ben ve etkilenmek? alakası yoktu.Bunu kabullenemezdim.Bunları beni gıcık etmek için söylediğini biliyordum.Ayrıca neden tam da arkama oturduysa..Sanki sınıfta boş yer yokmuş gibi tam da geldi arkamdaki sıraya kuruldu.Aslında boş sıra yoktu.Ama benim arkama oturmasından rahatsız olmuştum.Çünkü beni hep böyle sinir edebilirdi,ben buna nasıl katlanacaktım bilmiyordum.40 dakikanın ardından ders bitmişti.Zil çalmıştı ve herkes dışarıya dağılıyordu.Çantamı topluyordum ve arkamı döndüğümde yine onun suratıyla karşı karşıya geldim.Bu sefer hemen çantamı alıp önümü döndüm ve eşyalarımı koydum çantama.Ben sınıftan çıkmadan o hazırlanmış ve sınıftan çıkmak için ayağa kalkmıştı.Sınıfın kapısına doğru yürüdü ve hiç bana bakmak için kafasını çevirmedi bile.Sınıftan çıkarken gözüme ayaklarının ne kadar ince olduğu takıldı.Aynı bir kız gibi ince ayakları vardı ama ne bileyim tüm kızlardan farklı bir ayağı vardı hem çok ince hem de çok güzel...Benim bile o kadar değildi...kıskanmıştım açıkçası.O sınıftan çıktıktan sonra ben de çıktım.Okulun kütüphane bölümünde kızlarla buluştuk.Oturduk,kızlar kendilerine birkaç tane araştırma kitabı aldılar.Ben sessizce telefonumla uğraşıyordum.Tekrardan bilinmeyen numaradan mesaj geldi.."Öğle arasında okulun bodrum katına gel...Buluşma vakti güzellik." Sanki birisi benimle dalga geçiyordu ve bu hiç hoş değildi.Tedirgin oluyordum çünkü.Bodrum katına inip inmemek konusunda kararsızdım.Kesinlikle bunu tek başıma yapamazdım o yüzden Perrie'yi yanıma çağırıp bu mesajı gösterdim.O da aynı benim gibi tedirgin olmuştu.Bir şey planladık ve öğle arası gelince bu planı uygulayacaktık.Planımız; eğer o kişi gelmeyip bana tuzak kurmuşsa veya o kişi bana bir şey yapmaya kalkışırsa Perrie bir yere saklanmış olacak ve o anda elinde sopayla o kişinin başına vuracaktı.Biraz tedirginliğim geçmişti.1 veya 2 saatimizi kütüphanede geçirmiştik.Jesy ve Leigh öğle arası olduğu için bize kantine ineceklerini söylediler.Bizi de çağırdılar ama küçük bir yalan söylemek zorunda kaldık,biraz daha burada oyalanacağımızı söyledik.Onlar gittikten sonra kontrol ettik ve Perrie ile birlikte cesaretimizi toplayıp bodruma inmeye hazırlandık.Kütüphaneden çıktık ve merdivenlere yürüdük.En alt kata,bodruma kadar indik.Perrie biryere saklandı,ışıklar tabii ki açıktı.Etrafta okulu ilgilendiren eşyalar bulunuyordu.Bana özel numaradan mesaj atan kişiyi bekliyordum.Perrie eline sopa almıştı çoktan.Ona bakarken kapının önce açılma,ardından kapanma sesini duydum.Siyah ceketli birisi geliyordu..Perrie'nin tam olarak saklandığını gördüm.Siyah ceketli başı eğik olarak yanıma yaklaştı.Yüzünü kaldırdığında maske takmış olduğunu fark ettim."Tek geldin değil mi?" dedi bana.Korkuyla başımı "evet" anlamında salladım."Benimle derdin ne?" diye sordum.Ne kadar da buraya Perrie'yle gelmiş olsakta içimde olan korku devam ediyordu.Ayaklarım titriyordu."Seninle olan derdimi birazdan öğreneceksin küçük hanım." dedi ve bu benim biraz daha korkmama sebep oldu."Bak benimle ne derdin var bilmiyorum öğrenmekte istemiyorum ama ne yapıyorsan yapma bunu,lütf-" Ani bir hareketle beni kendisine çekti ve ağzıma bir bez koydu kokusunu aldığım an gözlerim kapanmamak adına savaş veriyordu.Beynim uyuşmuş gibiydi.Perrie'nin,saklandığı yerden çıktığını ayak seslerinden anlamıştım.Ben kurtulmak için çırpınırken Perrie kim olduğunu bilmediğim kişinin başına sopayla vurmuştu.O kişi yere yığılmıştı.Beni tuttuğu için,yığıldığında ben de dengemi sağlayamadığım için ve gözlerim bulanıklaştığı için ben de yere yığılmak üzereydim.Ama Perrie buna izin vermedi.Beni zorla da olsa kucağına aldı ve bir koltuk bulunuyordu bodrumda,oraya uzandırdı.Perrie'nin arkası dönük olduğu için,ben de etrafı tam göremiyor,gözlerimin bulanık olması nedeniyle o kişiyi elimizden kıl payı kaçırmıştık.Sanırsam az önce yığıldığı yerde yoktu,buradan kaçmayı başarmıştı.Beni bayıltmak için burnuma koklattığı kokunun etkisi hala sürdüğünden,gözlerim yavaşça kapanıyordu.Gözlerim kapanırken Perrie'nin "Essy,kapatma gözlerini!" dediğini duydum.Ama gözlerimin kapanmasını engelleyemiyordum.Göz kapaklarım dayanamamış,gözlerim kapanmıştı.Her yer kapkaranlık olmuştu birden...Perrie'nin beni kucağına aldığını hissediyordum,bodrumdan yukarı merdivenlerden çıkıyor,koşuyordu.Bodrumdan tam olarak çıktığında beni sanırsam okulun sağlık odasına götürecekti.Biraz daha ilerledikten sonra sağlık odasına ulaştırdı beni.Kapıyı açtı ve beni odaya koşarak girerek sedyeye bıraktı.Aradan yarım saat geçmişti.Göz kapaklarımı titreştirerek açtım yavaşçaKarşımda gördüğüm kişiyle içimde hem bir sevinç duygusu hem de şaşırma duygusu meydana geldi...