4. Lanetli Kolye

43 3 20
                                    

"En yakın arkadaşlar yıldızlar gibidir,karanlık çöktüğünde ortaya çıkar.." demişler. Ama son zamanlarda benim yakın arkadaşlarım bizzat karanlığın ta kendisiydi...

Cuma akşamı.

Son 3 günde başıma gelenler yüzünden beynim neyin doğru neyin yalnış olduğunu ayırt etmekte zorlanıyordu. Yerde kanlar içinde yatan kadından gözlerimi alamıyordum. Titreyen dizlerim yüzünden ayakta durmakta zorlanıyordum. Daha fazla dayanamayıp dizlerimin üstüne çöktüm. Gözlerimi hala kadından alamazken görüş alanıma Paul'un girmesiyle artık kadını göremiyordum

Paul--Ashley,iyi misin?

Benim gibi dizlerinin üstüne çökmüştü. Benim için endişeleniyordu,bunu bakışlarından anlayabiliyordum

Paul--Buradan hemen gitmeliyiz. Diğer avcılar her an gelebilir

Onu duymama rağmen söylediklerini anlamakta güçlük çekiyordum. Az önce olanlar.. o da mı bir cadıydı?

Paul--Söz veriyorum,sana her şeyi anlatacağım. Şimdi gitmeliyiz. Lütfen,Ash,güven bana

Ashley--Tanımadığım birine nasıl güvenebilirim?

Kısık sesle sorduğum soruyla Paul elini omzuma koydu

Paul--Ben senin tanıdığın Paul Bell'im. Lütfen,Ash..

Ayağa kalkıp elini bana uzattı. Bakışlarım onun eliyle gözleri arasında mekik çekiyordu adeta. Ona güvenmekten başka bir seçeneğim yoktu. Tüm bunların bir açıklaması vardı ve ben bunu öğrenmek için ona güvenmek zorundaydım..

Bana uzattığı elini tutup ayağa kalktım. Paul bana gülümseyip teşekkür etdikten sonra tuttuğu elimden çekerek koşmaya başladı. Koşarak restoranın arka kapısından çıkıp otoparka geldik. Hızla arabaya bindik. Paul hemen arabayı çalıştırıp gaza bastı. Otoparktan çıkıp ana yola ulaştığımızda daha da hızlandı.

Paul--Kemerini tak

Verdiyi komutla hemen kemerimi taktım. Korkudan koltuğa yapışmıştım. Çok hızlı kullanıyordu.

Paul--Telefonun yanında mı?

Ashley--Evet

Paul--Tiffany'i ara ve hoparlöre al

Çantam restorandan kalmıştı ama telefon yanımda olduğu için şanslıydım.Telefonu cebimden çıkarıp hemen Tiffany'i aradım ve hoparlöre aldım. İkinci çalışta telefonu açmıştı

Tiffany--Ashley? Beni aramana çok sevindim. Ben...

Paul--Tiffany beni iyi dinle

Paul Tiffany'nin cümlesini tamamlamasına izin vermedi

Tiffany--Paul? Ash nerede?

Paul'un sesini duyduğunda Tiff endişelendi

Paul--Yanımda. Avcılar peşimizde

Tiffany--Ne?

Ashley--Ne?

Peşimizdeler mi? Atlattığımızı düşünmüştüm.

Paul--Simon'nın evine gidiyoruz,hazır olun

Tiffany--Tamam. Dikkatli olun

Konuşma bitince telefonu kapatıp tekrar cebime koydum ve hemen korku dolu bakışlarımı yola çevirdim

LANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin