(Abimin yazdığı bölüm sizlerle *-*)
BAŞI BELADA HARRY STYLES ♛
Evde oturmuş, sıkılıyordum. Yaz sıcağında yapacak bir şey bulamamıştım. Çocuklar dışarıdaydı. Bense evde oturmuş televizyon izliyordum.
Çalan telefonum ile yerimden sıçradım. Muhtemelen çocuklardan birisi aramıştı fakat ben rahatlığına alıştığım bu koltuğa çoktan sinmiştim. Kalkmaya da üşeniyordum fakat sehpaya uzanıp telefonumu elime aldım.
"Efendim Harry?"
"Abi! Başım büyük belada."
"Başın yine hangi belada Harold?"
"Abi, kızla basıldım. Nişanlısı geldi. Yardım et, yoksa buradan sağ çıkamam. Yarı çıplağım. Penceredeyim."
"Neredesin?"
Harry adresi veriz vermez arabanın anahtarlarını alıp evden çıktım. Arabaya bindiğimde arabayı çalıştırıp son gazla Harry'nin verdiği adrese sürdüm.
Adresin önüne geldiğimde arabadan inip binaya baktım. Herkes binanın önüne toplanmıştı. Neler oluyordu? Binadan yukarı baktığımda bunun Harry olduğunu gördüm.
"Yavrum atlama! Daha çok gençsin."
Teyzeler, ablalar, abiler, kardeşler bir yandan böyle derken, sanırım hiç kimse onun Harry Styles olduğunu anlamamıştı. Harry'nin üzerinde sadece havlu vardı. Binada çok yüksekte olduğu için uzaktan kimse onun Harry Styles olduğunu anlamamıştı. Hava rüzgarlıydı ve rüzgar Harry'nin havlusunu uçurmuştu. Şu anda çırılçıplaktı.
Onu kurtarmak için bir plan düşünürken oradan geçen pizzacı motorunu durdurdum.
"Yardımın lazım genç."
Çocuğa durumu anlattıktan sonra kıyafetlerini bana vermişti ve kılık değişikliği yapmıştık. Ben elimdeki pizza kutusuyla binadan yukarı çıkarken önümden gelen insanlar bana çarpıyordu.
"Affedersiniz."
"Sorun değil."
Harry'nin olduğu kata çıkıp kapının önüne geldim. Kapıyı usulca çalıp beklemeye başladım. İçeriden ses geliyordu.
"Kim geldi?!"
"Ben bir bakayım."
"Sen otur ben bakarım."
Aniden açılan kapının ardında esmer, kahverengi gözlü, uzun boylu bir çocuk vardı.
"Ne vardı?"
"Pizza."
"Biz pizza sipariş etmedik."
Adam tam kapıyı kapatacakken ayağımı kapını eşiğine koyup adamın yakasını kavradım. Karşılık vermeye çalışsa da başaramamıştı. Kafayı çaktıktan sonra yere yığılan esmer çocuğu es geçip, kızın yanına gittim. Ona kötü bir bakış atıp pencereye yöneldim.
"Harry?"
"Abi? Tanrıya şükür! Abi. İyi ki geldin."
"Kızım, sen git. Çocuk üstünü değişterecek."
"Tamam."
Kız odadan çıktıktan sonra Harry'yi içeri çektim. Orasını burasını kapatmaya çalışıyordu.
"Harry, şu ana kadar tanınmadın. Bu zamandan sonra da tanınma. Kıyafet değişikliği yapacağız."
Bana olumlu şekilde kafasını salladıktan sonra üstlerimizi değiştirdik ve binadan sessizce çıktık.
"Teşekkür ederim abi. Sen de olmasan kim kurtaracak beni."
"Bir daha başını belaya sokma Harry. Bir dahakine bu kadar şanslı olmazsın."
Benim dediğimde imkansız gibi bir şeydi. Harry beladan uzak durursa,