Sabah kalkıp rutin işlerimi hallettikten sonra hazırlandım ve kahvaltı etmeden evden çıktım. Okula doğru yürürken yanımdan bir araba geçti. İçindeki insan benim o gece yardıma ihtiyaç duyduğumu gördüğü halde orada bırakan kişiydi. Ona ters bir bakış atıcaktım fakat arabayla hızlıca yanımdan geçtiği için ben de mecburen yere ters bir bakış atmış oldum. Bunu umursamayarak yoluma devam ettim ve kısa bir süre sonra da okula vardım. Sınıfa girdim ve yerime oturdum. O sırada sınıfa yeni bir öğrenci geleceğinden bahsettikleri sırada içeri yeni çocuk girdi. Bilin bakalım yeni çocuk kim? Çok zor değil! Evet, o öküz olan çocuk ama nedense hiç şaşırmadım. Bunu sebebi ise benim hayatımda ki şansımdan kaynaklı. Sınıfta göz gezdirdi ve tam önümdeki sıraya gözleri takıldı, oraya doğru yürümeye başladı ve önüme oturdu.
Önüme oturduğunda kaşlarım çatıldı. Bu çocuk çok uzundu ve tahtayı göremiyordum! Normalde bunu umursamazdım ama şimdiki ders sevdiğim bir dersti. Ben de yana kaydım ve Asya'nın yerine geçmiş oldum. Sonra Asya geldi ve ilk bana sonra önümdeki çocuğa tuhaf bakışlar attı ama bişey söylemeden oturdu. Hoca geldi ve derse başladık. Bu dersi sevdiğim için zamanın nasıl geçtiğini anlamadan teneffüs oldu. Ben de Asya'yı dürtüp ayağa kalktım ve sınıfın çıkışına doğru yürümeye başladım. Asya da kalkıp koluma girdi ve kantine gittik.
Sırada beklerken Asya "Önümüzdeki çocuk ne iş?" diye sorduğunda "Bizim sınıfa yeni geldi." dedim. Asya hemen " Yakışıklıymış... İyi birine de benziyor, sen bununla bir konuş. " dediğinde ona ters bir bakış attım ve "Hee ne demezsin çok iyi birine benziyor gerçekten!" diye homurdandım. Asya da "Sanki daha önce tanıştın da..." dediğinde yüzümdeki ifademi değiştirerek, "Tanışmadım ama daha önce karşılaşmış olabilirim." dediğimde hemen "Anlat!" dedi ve her şeyi anlattığımda "Vazgeçtim ben. Sana başka bir yakışıklı bulurum." dediğinde gözlerimi devirdim ve"Ben yakışıklı makışıklı istemiyorum Asya. " dedim "Çirkin bulayım?" dediğinde üstüne basarak "Sevgili istemiyorum, bu konuyu kapatalım."dedim. O da daha fazla uzatmadı. Asya böyleydi.
Babam bizi terk ettikten sonra bana gerçek aşkı bulma arayışına geçmişti. Eğer birinden hoşlanırsam ve sevgili olursam bütün acılarımı unutacağımı düşünüyordu ama ben istemiyordum. Bu sırada sıra bana geldiğinde tıkınmak için bir şeyler aldım ve tekrar sınıfa geçtik. Okul bitene kadar kavgadan başka bir şey olmamıştı. Zaten kavga bizim için çok normal bir şeydi.
Okul bittiğinde eve giderken karşıma çok sevgili (!) babacığım çıktı. Bir şey demeden yürürken kolumdan tutup "Bade." dediğinde kolumu kurtardım ve yürümeye devam ettim ama peşimden gelince geri dönüp "Peşimden gelme!" diye bağırdım ama beni dinlemeyip tekrar kolumdan tuttu. "Bade, kızım taşınmışsınız evimizden. Beni yeni evimize götür annenle konuşmam lazım." dediğinde "Sen kimseyle konuşamazsın. Benimle eve gelmeyi aklından bile geçirme! Hem sen içtin mi? Leş gibi kokuyorsun." diyip yüzümü buruşturdum. Hala kolumu bırakmamıştı. Galiba farkında değildi ama canımı acıtacak derecede sıkıyordu ve muhtemelen moraracaktı."Sana kolumu bırakmanı söyledim." diyerek kolumu çektim ama bırakmadı. O tam bir şey söyleyecekken arkadan bir ses "Bırakmanı söylediğini hatırlıyorum." dedi. Başımı kaldırdığımda o gece bana yardım etmeyen çocuk olduğunu gördüm. Yanımıza gelip kolumu kurtardı.Elimi koluma koydum ve ovaladım. Babam "Ben onun babasıyım ve sen karışma." dediğinde sinirle "Sen benim babam değilsin."dedim. Çocuk ona döndü ve " Babası değilmişsin, hadi ikile." dedi. Bana "Bunu daha sonra konuşacağız." dedikten sonra gitti. Çocuk bana dönüp " Arabam az ileride istersen seni eve bırakayım." dediğinde " Gerek yok evim az ileride." dedim. Çocuk " Sen bilirsin." diyip gitti. Vicdansız insan bir ısrar eder. Bende önüme dönüp eve yürüdüm ve eve varar varmaz kendimi odaya kapatıp ağlamaya başladım.
••••
Kitap hakkındaki düşüncelerinizi belirtin lütfen.
Ve oy atmayı unutmayın..